Yaz geldi sayılmasa da paçaları sıvamanın vakti gelmedi değil. Baharlık montlarımızdan vazgeçmeden, iki nefes alabileceğimiz yakın yollar var şimdiden... ‘Serindir hala!’ diye düşünebilirsiniz. Fakat bir vapur mesafesindeki adalar, hem şehir içi sayılır, hem de ekonomik. Elbet, ayağınızı ne kadar uzattığınıza bakar yorganın durumu ama, sahil lokantasından pahalıya çıkmazsınız, günübirlik tatilinizden...
Ada tercihimiz; Burgaz Ada... Amiyane tabir ile; arkadaş gazı ile seçtik işte... Kısa kahvaltı ile güne başlayıp, kahvenizi yudumlayın deniz kenarında. ‘Sait Faik Abasıyanık Müzesi’, ismini anımsamadığım kiliseler ziyareti derken, gezecek çok yer var adada... Hepsine yetişemedim, yalan yok! Siz ‘siz’ olun, kaçırmayın ‘Gezenti’nizin eksiklerini...
Vakit akşama geldi mi, hele bir de, dört tarafı denizlerle çevrili kara parçasındaysanız eğer, bir meyhaneye oturmadan olur mu hiç? Dünyanın en sevimli kadınlarından birinin restoranını seçmişiz meğer, neşelenmek üzere. Fatma abla... ‘Fatoş’ diyor kimileri, samimiyeti bozmamak için... Dükkanın adı ‘Ada Keyf’ bu arada... Kurumsal takılan, gelişi güzel yerlerden değil.
Evinde sofrasını kurarken, pişirdiklerini paylaşmayı seçen bir lezzetli kadın elinden çıkmış. Ne bulursanız kaçırmayın, ama dönemine denk gelirseniz; ‘Fener kavurma’nın mutlaka tadına bakın. Vaktinde ailenizin elinden çıkma mezelerle demlendiyseniz eğer, özlediğiniz valide tatlarıyla, bıraktığınız yerden devam edebilirsiniz. Ada Keyf, doğru restoran... Burgaz Ada, doğru adadır... Ama beni dinleyin; evvelden de dediğim gibi, faytona binmeyin! (Hayvanlar ziyan oluyor zira!)
Herkese uygun İtalyan
Yurdum insanının en büyük yeme-içme sorunlarından biridir; kabına uygun yabancı restoranı bulamamak! Kimi yurt dışında alıştığı lezzete ulaşamaz, kimi pahalı bulur, yanına yaklaşmaz. Malumunuz; memlekette öncelikle İtalyan mutfağı revaçtadır. Moda olduğundan değil bence, damak tadımıza hizmet eden nadir ülke tabaklarıdır sundukları... Bir de ortamı önemlidir ya gittiğin mekanların; son ziyaretimdeki lokasyon, hem lezzetinden şaşmıyor, hem de her yaş grubuna hitap ediyor.
Bir büyük aile ferdini de, sevgilinizi de, iş yaptığınız adamı da götürebileceğiniz mekanın adı Cecconi’s... Beyoğlu Pera bölgesinde, en âlâsından karnınızı doyurtup, hesaplı adisyon yolluyorlar. Yemeklerine de, cebimize vermedikleri hasara da cidden laf yok. Fakat gündelik kıyafetle oturan adamın arka masasında, kırk takım elbiselinin bir arada olduğu resim, nasıl sırıtmıyor anlamadım. O kadar düzgün insanın yanyana gelebildiği bir ortam yaratmışlar ki, kostümden değil, yüzlerden anlarsınız. Hayran oldum!
