Nedense ‘Karşı yaka, köprünün diğer tarafı, vesaire’ diye diye ötekileştirdik hep Anadolu yakasını... Halbuki o kadar farklı alternatifler var ki gezip tozma üzerine, deneseniz orada oturanların bölgeye olan sempatisini algılarsınız. Biz de kısa bir tur attık haliyle, semtlinin halet-i ruhiyesini anlamak üzere...
İlk durağımız ‘Samatyalı’ oldu. Göztepe’de, az katlı bir binanın teras katında yer alıyor. Aydınlık, önü oldukça açık, Göztepe Parkı’na da manzaralı. Muazzam kibar, bir o kadar da yetenekli bir şefleri var. Aynı zamanda işletme sahibi... Neredeyse 40 çeşit, birbirinden lezzetli mezeleri seriyor önünüze. Avrupa yakasında bu kadar lezizine zor rastlarsınız!
Ana yemekler de ortalamanın üstünde. Başka bir yerde, bir de bahçeli şubesi olan markanın devamıymış meğer. Ailelerin rahatça vakit geçirdiği, bıçkın meyhane arızalarından uzak bir nokta. Huzur içinde kadeh parlatmak isteyenler için biçilmiş kaftan...
Format yenilemişler
Kıta değiştirmişken, eğlenceye vakit ayırmamak olmaz! Eski ‘Gezenti’lerdenseniz, zamanının ‘Nispet’ imparatorluğunu bilirsiniz. 10’dan fazla şubesi olan, canlı müzik piyasasına yön verenlerin başını çeken kulüpler zinciriydi kendisi... Gece gezmeleri tarz değiştirince azalttılar sayılarını. Yeni yerleri, Şükrü Saracoğlu stadının hemen dibinde...
Bu kez bir konsept daha eklemişler hem de... Gece yarısına kadar yemekli eğlenceler düzenliyorlar. Atıştırmalık kalemlerle karın doyurup, iki tek demlenmelik yani... Arkasındansa Onur Mete ve Kaan Öztürk’ün programları başlıyor her zamanki gibi. Cadde’deki eski yerlerine göre çok da ferah bir dükkan olmuş burası. Bölgenin yegane Türkçe müzik adresi olur gibi geldi bana.
Havadisler
- Bora Uzer’i dinlemeye Soho House ziyareti yaptım bu hafta. Bayıldığım sahnesinin şenlenme sebeplerinden biri de, kulübün kurucusu Nick Jones’in Türkiye misafirliğiymiş. Markanın İstanbul ayağına ‘Kapanıyor’ dedikodusu yapanlara inat, 2. yaş günü partilerine hazırlanıyorlarmış. Kim bilir belki de bunlar, üye olamayanların hurafeleridir!
- Benim gibi içindeki çocuğu öldürmeyenlerden iseniz tam size göre bir organizasyon geldi demektir. Dijital oyun ve eğlence fuarı, ‘Gaming’ adıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Bugün ve yarın gidip, milyon çeşit makine içinde kendinizi kaybedebilirsiniz...
- Birçok önemli mekanda imzası vardır Didem Özgen’in... Şimdi ise Nişantaşı’nda Moro isimli bir tazenin kaptan koltuğuna oturmuş. Hemen hemen her akşam bir parti yapmaya başladılar. Gün içinde ise açık mutfaklarından enteresan tadımlıklar tecrübe edebilirsiniz.
- Sağlığınıza özen gösteriyorsanız, Sedef Kıvanç’ın yeme-içme kitabına bir göz atın. ‘Master Chef’ kendi zayıflama hikayesini özetlemiş. Ana felsefesi damak tadına uygun beslenerek kilo vermek. Sıfır beden olacağım diye, tatsız beslenmeyin!
