Birkaç hafta önce de söylemiştim, ‘Ayakta kal Beyoğlu!’ diye... Talihsiz olayların, İstanbul’da ekseriyetle bu bölgede yaşandığından, ama vakaların oralara zarar vermesine engel olabileceğimizden bahsetmiştim. Üstüne yine ilçeye yakın bir lokasyonda saldırılar oldu. Ben aynı meseleyi savunmaktan vazgeçmiyorum! İlla ki hiçbirimizin içinden eğlenmek eskisi gibi gelmiyor... Fakat bu demek değil ki hayatımızı durduralım! Hiç değilse iki lokma yemeye dışarı çıkıp, diledikleri kadar korku salamayacaklarını ispatlamak gerek. Özellikle hasar verilmek istenen, zaten rutin yaşantımız... Bizler kendimizi evlere kapadıkça, amaçlarına hizmet ediyormuşuz gibi geliyor bana! Bizleri ürküterek içimize hapsetmeye çalışan vicdan yoksunlarına inat, en sık hedef haline getirdikleri Taksim-Beyoğlu hattını savunuyor, iki yeni mekan daha paylaşıyorum!
Git git bitmiyor!
Demirören İstiklal Palas isminde, sürprizlerle dolu bir otel var aynı adlı AVM’nin bitişiğinde... ‘Sürpriz’ demek yanlış bir ifade olmaz, zira girişinden itibaren nasıl bir metrekareye çıkacağınızı asla tahmin edemiyorsunuz. Küçücük mütevazi bir kapıdan, uçsuz bucaksız bir konaklama alanına çıkıyorsunuz. Üstelik sirk konseptli... Odalarda eğlenceli, insanı daraltmayan, yeni nesil dekorlar hakim...
Öngöremediğiniz büyüklük, binanın yeme-içme bölümünde de devam ediyor. 4. katta Re-Pub adında, bir restoran mevcut. Sipariş mi verseniz, sağa sola mı koştursanız, kararsız kalıyorsunuz. Dümdüz, 1000 metrekare bir dükkan! Genç mobilyaları, bir kenarda langırt masaları, bir kenarda makaron ve elma şekerleriyle dolu yumulma alanı, tam delirmelik bir adres... Kalabalık oturmamız şansımız oldu, neredeyse her yemekten birer tabak denedik. ‘Hepsi birbirinden leziz!’ diyebilirim. Geceleri canlı müzik ve DJ performansları da yapılıyormuş. Tam bir kompleks inşa etmişler adeta... Ve yine devasa boyutlarda, yazlık yerleri de hazırmış yapının teras katında...
Şehir ayaklarınızın altında
Gümüşsuyu’ndaki CVK Hotel’i bilirsiniz... Biz daha bir şubesinin de Taksim meydan tarafında olduğundan bihaberken, en üst katındaki taze işletmeyi tecrübe ettik; Au Terrasse. ‘Snack-Bar-Lounge’ konseptli, oldukça şirin ve huzurlu bir nokta... Az ana yemekli, bol tapaslı bir mönüsü var. Dört tarafı muazzam bir şehir manzarasına hakim. Erken vakitlerde bir şeyler atıştırmaya ve hatta dilerseniz sakin bir köşede kitap okumaya bile müsait.
Kaptan koltuğunda Hagop Mamas’ın oturmasından mütevellit, gece eğlenceleri de ağır basıyor haliyle... Hagop’u, zamanında R&B kültürünü barlarla tanıştıran kadronun unsurlarından olarak hatırlarsınız. Hafta sonları farklı DJ’lerle organizasyonlar düzenliyorlar. Serisinin kaçıncısını yaptığını artık sayamadığım, Beşir Geyik partileri de burada başı çekiyor. Çok ekonomik olduğunu söyleyemem. Fakat iyi hizmetin karşılığını vermekten yana olanlardansanız, sizin için biçilmiş kaftan...
