Gazete Vatan Logo
Magazin Onunki bir yol hikayesi

Onunki bir yol hikayesi

Şubat ayında Avrupa’da çıkardığı “Sharr Mountains” isimli albümle, Fransa başta olmak üzere birçok ülkede konserler veren Faik, 25 Mayıs günü Coop’ta konser vermeye hazırlanıyor. Faik’in dokunaklı bir sesi ve özgün bir müziği var. Son albümünü dinlerken bir yolculuğa çıkıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Faik ile müzikal yolculuğunu konuştuk

Onunki bir yol hikayesi

Fransa’da yaşıyorsun ve orada tanınan da bir müzisyensin. Müziğini İstanbul’a taşımaya nasıl karar verdin?

İstanbul doğduğum ve büyüdüğüm yer. Fransa’da bir şeyler başarmaktan dolayı mutluyum ama sonuçta insan doğduğu yere dönmeye ve burada da bir şeyler paylaşmayı istiyor. Liseyi bitirdiğim an Fransa’ya gittim ve 15 yıldır oradayım. Daha önceden Fake Oddity grubumla İstanbul’da müzik yapmışlığımız var. Ama ‘Faik’ olarak burada yer almak daha çok istiyordum. Her şeyden önce kendi ülkemde sesimi duyurmak ve insanların müziğimi dinlemesini istiyorum. Müziğimi burada da dinleyecek bir kitle olduğunu düşünüyorum. Yazdığım sözleri anlayacak insanlar olacaktır.

Buradaki sanatçıların çoğu yurt dışına açılmak istersen senin burada sesini duyurmaya çalışman ilginç...

Doğduğun yere dönüp bir şey yapma isteğinden kaynaklanıyor.

Lyon’da solo olarak yola çıkmaya karar verdiğin de müziğine yaklaşımları nasıl oldu?

Fransızca şarkımın olmaması onlara enteresan geldi. İngilizce müzikle büyüdüğüm için şarkılarımı o dilde yazıyorum. Annem 70’lerin müziklerine bayılıyordu. Müzik yapmaya başladığım zaman İngilizce şarkılar yazmaya başladım. Fransa’da da insanlar çok sorgulamıyor; sadece ilginç geliyor. Türküm, Fransa’da yaşıyorum ve İngilizce müzik yapıyorum.

Haberin Devamı

Türkçe aynı derecede kendini ifade edebiliyor musun?

Edebiliyorum ama Türkçe şiir yazma tecrübem yok. Baba diye bir şarkı yapmıştım bir kere.

ALBÜM KİMLİK ARAYIŞINA DAİR

Fransa’da senin tanınma sürecin nasıl ilerledi?

Türkiye’deki piyasada bulunmadığım için karşılaşma yapamıyorum. Orada grubum ile iki yarışmaya katıldım. Sum 41 gibi grupların önünde çaldık. Ardından tanınmaya başladık.

Şimdi yaptığın müzik daha içsel herhalde…

Folk şarkılar benim ilgimi çok çekiyor. Daha önceki rock kimliğim bir şekilde yaptığım müziğin içinde kaldı. Geçirdiğim dönem böyle oldu. Babam Kosova asıllı… Hiç oraya gitmemiştim. Şarkı yazmaya başladığım dönem, oradaki aileyi tanımak aklıma düştü. Sonra yola çıktım. O arada da şarkıları yazdım. O yüzden de biraz hüzünlü ve iç dünyamı gösteren bir albüm oldu. Bu albüm kimlik arayışına dair, Kosova’yı da anlatıyor.

Haberin Devamı

Fransa’da sadece müzikle hayatını idare edebiliyor musun?

2009’dan beri evet, müzikle para kazanabiliyorum. Bir yandan da küçük konserler yapıyordum. Şu an çok iyi bir konser trafiğim var. 13 Temmuz’da Lyon’un en büyük amfitiyatrosunda sahne alacağım.

Müziğim evrime açık

Gençlerin müziğe yaklaşımı tutkulu mu?

Plak merağı çıktığından beri insanlar albüm dinlemeye de başladı. Burada nasıl olduğunu çok iyi bilmiyorum ama Fransa’da takip eden çok genç var. Sözlerle de ilgileniyorlar.

Çok özel bir klibin var… Diğer sanatsal kısımlar senin için çok önemli mi?

Otantik bir şey olsun istedim. Bir anlamdan da geometrik şekillerle pop bir hava da yarattık klipte. Özel bir teknikle yaptık. İstanbul ve Kapadokya’dan çekimler var. Üç katmanlı bir klip oldu.

Lyon’da kültürel etkileşim nasıl? En başından beri hayalin miydi bu meslek?

Oraya uygulama sanatlar okumaya gittim. Resim seviyordum ama yapmak istediğim şey müzikti. Ardından müzik okumaya başladım. Müziğimi her yerde görmek istedim. Şu an folk ve country sound’um var. Sonrasında moderne de kayabilirim. Müziğim her zaman evrime açık.

Haberin Devamı

Sahnede nasıl oluyorsun?

Daha hareketliyim. Oraya ayağımı bastığım an içim kıpır kıpır oluyor. Eğer seyirci ile bir şey paylaşamazsam o konser başarısız olur. Seyirciye dönük ve paylaşmayı seven biriyim.