Neşe suçtur bu ülkede!

Eminim çoğunuzun başına gelmiştir.

Diyelim ki doğum gününüz ve siz arkadaşlarınızı evinizde toplayıp bir parti vermek istediniz. Arkadaşlarınız, aileniz hep beraber eğleniyorsunuz.

Evinizden şen kahkahalar, müzik sesleri yükseliyor.

Herkes mutlu, hepiniz çok keyiflisiniz.

Cart kapı zili çalar ve bütün keyfiniz o an kaçar.

Kapınıza polis dikilmiştir.

Çünkü komşularınız ‘gürültüden’ şikayetçidir.

Evet o çıkardığınız sesler onlar için gürültüdür.

“Komşum ne güzel eğleniyor” diye onlar da sizin mutluluğunuzu paylaşmak yerine bu neşeli haller onları sinir eder.

Eğlenen, gülen, neşeli insanlar bu ülkede zevzektir, bekar kadınsa hafif yolludur, toplum ahlakına aykırı haller içindedir. Ama bir gün eşinizle kavgaya tutuşun bakalım kimseden ses çıkar mı? Ağızlarının salyasıyla duvara bardak dayayıp kavga seslerini dinlerler. Onlar için asıl keyif budur.

Hiçbirinin aklına yetişin komşumda büyük kavga var diye polisi aramak gelmez.

Gazeteci Nuh Köklü böyle kirli bir zihniyetin kurbanı oldu. Onlar kar topu oynayıp, eğlenen, gülen insanlardı ve bu manyağın birini son derece rahatsız etti.

Haberin Devamı

Nuh’u o güzel yüreğinden bıçakladı bu karanlık zihniyet...

Tabii ya erkek adam dediğin sokakta kızlı-erkekli oyun mu oynar? Erkek adam dediğin yolda orasını burasını kaşıyarak, yerlere tükürerek, kadınları gözle, elle taciz ederek, küfrederek, gözünün üstünde kaşın var bahanesiyle bıçağı çekerek yaşar... Tüküreyim ben onların insanlığına da erkekliğine de dememe gerek yok, toprak zaten tükürecektir, eminim...

YA SİZ NE YAPIYORSUNUZ?

Show Tv’deki tarz(!) yarışması format değişikliğine gitti ve gerçekten ortaya dünyanın en absürd programı çıktı.

Güler misin ağlar mısın?

Yetenek yarışması mı desem, izdivaç programı mı, dert dinleme seansı mı, moda yarışması mı? Oturup düşünmüşler ve bu ara tutan ne kadar format varsa hepsini ortaya karışık sunmaya karar vermişler.

Kızlara birer rol verip onları ağlatmaya falan çalışıyorlar, bunu izleyiciye yedireceklerini umuyorlar.

Bu kadar mı küçümsüyorsunuz ekran karşısındakilerin zekasını arkadaşlar?

Haberin Devamı

Orada jüri diye oturan insanların her birine bu saçmalığa imza atmadan önce bir saygımız vardı.

Sunucu da dahil... Ama şimdi kendilerini bu saçmalığa layık gördüklerine inanamıyorum. Yahu her şey bu kadar mı paraya endeksli?

Marka değeri, itibar, saygınlık denilen olgular sektörden bu kadar mı net olarak silindi?

Gözünüzü seveyim kendinize gelin, bu ucuzluğa bir an önce bir son verin...

Ne koskoca kanala ne de orada oturan jüriye, sunucuya yakışıyor bu çadır tiyatrosu...

Tamam Türk televizyon izleyicisinin beğeni düzeyi giderek korkutucu bir şekilde düşüyor ama yani bu kadar da değil!

YERİ DEĞİLDİ

Ajda Pekkan’ı Ajda Pekkan yapan kadındır Fikret Şeneş.

Nasıl Nilüfer Kayahan’ın şarkılarıyla bütünleşmişse, o şarkılar bir tek Nilüfer’e yakışıyorsa, Şeneş’in yazdığı sözler de Ajda’nın sesiyle özdeşleşmiştir.

Fakat Şeneş’in sağlığında aralarında bir husumet olmuştu ve ünlü söz yazarı Ajda’ya kırgın gitti.

Sebebi de defalarca uyarmasına rağmen Ajda’nın şarkıları söylemeden önce söz yazarı olarak kendisinin adını anons etmemesi.

Haberin Devamı

Böyle bir zorunluluk yok elbette ama bunca yıl o şarkıların ekmeğini yediysen bu kadarcık hatrı da kırmazsın, kırmamalısın.

Şimdi Şeneş’in yakınları Ajda cenaze törenine gelip son görevini yerine getirdiği için kızgınlar.

“Hangi yüzle oraya geldi” diyorlar.

Canım artık siz de uzatmayın.

Adı üstünde son görev.

Belki geç kalmış da olsa özür dilemeye geldi.

Buna kimsenin karışmaya hakkı yok.

Üstelik cenazeler böyle husumetlerin köpürtülmesinin yeri değil.

Gidene saygısızlık.

Ayrıca Ajda’nın kusuruna bakılmaz. 40 yıldır söylediği o şarkıların sözlerini hala ezberleyememiş bir insan O... Kimseye bilerek zararı dokunmaz, inanmam olamaz inanmam!

DİĞER YENİ YAZILAR