Ayşe’yle Cem olmuş gibi

Mahallenin haminninesi edasıyla ilk bakışta Cem Yılmaz-Ayşe Hatun Önal beraberliğini pek uygun görmemiştim!

Haberi ilk okuduğumda bildiğin ‘cık cık’ladım... “Olmuş musunuz yani şimdi siz?” deyip bu ikiliye kısa bir ömür biçtim.

Bunu tek yapan da ben değilim biliyorum. Genel olarak insanları birbirine uygun görüp görmeme işgüzarlığını yani... Mesela aynı dönem başlayan Ozan Güven-Meryem Uzerli ilişkisi yine ilişki ombudsmanı, bendeniz için okeydi... Ama Cem ve Ayşe Hatun birbirleri için pek uygun değillerdi sanki...

Ama aradan çok değil birkaç gün geçtikten sonra fikrim tamamen değişti. Çünkü dikkat ederseniz basına yansıyan her karede gülen, birlikte eğlenen bir çift görüntüsü sergiliyorlar. Oysa biz Cem’in yanında soğuk çiçeklerin olmasına alıştık hep. Yüzü gülmeyen, dünyadaki her varlıktan adeta tiksinirmiş gibi bakan, yüzü hep asık, zamanda bir yerde donmuş kağıt bebekler... Bir ara adamı da delirttiler.

Cem Yılmaz da neredeyse b.kuyla kavga eden biri haline gelmişti. Ve o haller ona hiç yakışmıyordu. Şimdi bakıyorum da yüzü hep gülüyor. Mutlu ilişkilerin tek sırrı bu zaten bence. Birlikte eğlenebilmek... Geçen gün ekranda kim söylemişti? Eşini gösterip “Biz bununla ota mota her şeye güleriz” demişti de bayılmıştım.

Haberin Devamı

Yanındayken içinizi sıkıntı basan insanlarla beraber olmayın. Yüzünüzü güldürmeyen, espri yaptığınızda ‘Sen şimdi bana küfür mü ettin?’ diyen, şaka kaldıramayan, eğlenceli hobileri olmayan insanlarda ısrarcı olmayın. Evde baş başayken bile makara yapabileceğiniz, insanları seçin. Neşe giren eve, kavga, gürültü, ayrılık girmez, bunu unutmayın. Bu yazı daha fazla boy boylayıp, soy soylamaya dönüşmeden en iyisi burada bitsin. Siz durumu anladınız zaten...

Eyyy kadınlar!

Beraber oldukları adamın tarzını tarz, fikrini fikir, siyasi görüşünü görüş, tuttuğu takımı kendi takımı yapan kadınlar var. Ve onlar çok iticiler. Ezik misiniz ablacığım siz? Kendi aklınız fikriniz, beğenileriniz, bir hayat felsefeniz yok mu?

Kimin eşeğine binerseniz onun türküsünü tutturuyorsunuz. Mesela sana söylüyorum Eyyyy Tuğçe Kazaz... Gelinim sen anla, Niran Ünsal... Aslında sen de üzerine alınabilirsin Gülben Ergen... Her kocada, her sevgilide ayrı bir yaşam tarzı, düşünce biçimi... İnsan hayatı boyunca hep arayış içinde olmalı, tamam , buna canı gönülden katılıyorum.

Haberin Devamı

İyiyi, doğruyu, güzeli aramak için hep daha çok araştırmalı, kendini geliştirmeli. Sabit bir noktada kalmalı. Hele ki inançlı, kesinlikle olmalı... Ama işte sadece kocaya göre şekil değiştirip, bir de üzerine yarım yamalak bilgilerle ahkam kesince, saygın ve doğruyu bulan değil komik olunuyor.

Eşi veya sevgilisi fanatik taraftar olunca maç günleri adama yaranacağım diye içine kahveden Himmet abi kaçmış kadınlar da öyle... Ofsaytı bilmez, sözde fanatiği olduğu takımın kalecisinin ismini bilmez ama maç günü kocişiyle omuz omuza hakeme saydırır, yakası açılmadık küfürleri sağa sola savurur.

Yapmayınız,

etmeyiniz. Eşleriniz sizin yan yana beraber yürüyeceğiniz hayat arkadaşlarınız. İçine girip şeklini alacağınız su kapları değil... Hem sonra bu kap olmadı, öbürü dar geldi, diğeri su sızdırdı deyip yeni şekiller almak çok yorucu değil mi yahu?

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR