Varsın esmesin...

Esmiyorsa esmiyor. Kış mevsiminin nesi güzel;

-Yağmur yağınca müşteri seçen taksiciler?

-5 dakikalık yolu 2 saatte gidebildiğimiz trafiği mi?

-Haşırt the blackboard doğalgaz faturası mı?

-Sıkıntıdan kendimizi hamburger kebaba verdiğimiz için büyüyen göbeğimiz mi?

-Erken kararıp, geç aydınlanarak bizi depresyondan depresyona koşturan havası mı?

-Soğuk klozet kapağında oturması mı?

Şöyle workshoplar olsa da gitsek

-Bazı berbat Türkçe pop şarkılarını dinleyebilme sabrı.

-Oluruna bırakma teknikleri.

-7/24 kendini övenlerin yüzüne yüzüne “kes lan!” diye bağırabilme sanatı.

-Diyetteyken buzdolabındaki dondurmayı unutmanın yolları.

-Göbek içeri çekildiğinde nefessiz kalıp ölmeden şezlongtan denize kadar yürüyebilmenin püf noktaları.

-Yalan haberlerle yaşamaya alışma gamsızlığı.

-Nefretten nemalanan politikacıları sevme sanatı.

Anne ben yaşam koçu oldum!

-Bir tane kişisel gelişim kitabı okudum. Şimdi bir tane daha okuyorum.

-”3 beyazdan uzak durun un tuz şeker” gibi dahice bir şey buldum, onu söylüyorum.

-Müşterilerime “Pozitif ol, olumlu düşün” diyorum. Enerji içimizde diyorum. Evrene mesaj diyorum. Kötü bir şey olursa da “nazardır nazar” diyorum.

Haberin Devamı

-İnsanlara şimdiye kadar hiç duymadıkları “Sebzeye meyveye ağırlık verin, akşam 8’den sonra bir şey yememeye özen gösterin” cümlesini kuruyorum.

-Müthiş bir buluş yaptım, meğer spor yaparak kalorilerimizi yakabiliyormuşuz. Müşterilerime spor yapmalarını öneriyorum. Hatta ücreti mukabilinde beraber koşabiliriz diyorum.

-Ünlülerle magazincilerin yoğun olduğu Arnavutköy-Bebek arasındaki sahil yolunda dostlar sporda görsün koşularına başladım. Magazinciler yanımıza yaklaştığında “üff yaa görmüyor musunuz! spor yapıyoruz heralde!!!” bakışları atıyorum.

-Zayıflatmak için öyle bir para istiyorum ki duyanlar “demek bir bildiği var” deyip bir kamyon doları kafamdan aşağı boca ediyorlar. Anne ben yaşam koçu oldum!

Yaz aylarının en güzel içeceği limonata

Malum yaz mevsimindeyiz, hava çok sıcak ve sürekli sıvı tüketiyoruz. Ben yaz aylarında en çok limonata tüketiyorum. Limonatadan başka beni kendime getiren, ferahlatan bir şey yok. Bu nedenledir ki kim nerde iyi limonata yapar bilirim. Burada kolay kolay şuraya gidin buraya gidin demem. Ama 2,5 yıl sonra ilk defa bir yeri önermek istiyorum bugün size. Bu yer İstanbul’daki en iyi limonata yapan mekan. Adı Kırık Fincan. Barbaros bulvarından aşağıya inerken ikinci ışıklarda sağda. Ambians olarak da, organik şartlarda hazırlanan uygun fiyatlı yemekleriyle de oldukça güzel bir yer. İçine bir kaç ot sokuşturduğu işlenmiş limonatayı 20-25 liraya müşteriye ittiren yerlerin aksine Kırık Fincan’da binbir emekle üretilen koca bardak limonata’nın tanesi 9 lira. Afiyetle için.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR