Yaşasın, ne varsa yenilerde var dünyası!

Al işte bak yine Temmuz’a geldik nerdeyse. Zaman olanca hızıyla akıp gidiyor. Daha dün seçim bir geçsin de hele diyorduk seçim geçeli 20 gün oldu ve nerdeyse koalisyon kurulacak. Game Of Throns’un yeni sezonu yedik yuttuk, Sinan Akçıl ve Ömür Gedik ısrarla şarkı söylemeye devam ediyor, Tuğçe Kazaz akıllara zarar siyasi tespitleriyle güldürmeyi sürdürüyor, teee ne zamanların modası popoyu kaybeden yüksek bel pantolonlar malesef yine moda oldu, spor gazeteleri çoktan “Messi Mersin İdman Yurdu Spor’da, Ronaldo Kayserispor’a göz kırptı“ manşetleriyle süslendi bile. Birkaç güne tekne merdivenlerinde duran eski assolist poposu da gördük müydü tamamdır. Yani diyeceğim odur ki dostlar batı cephesinde değişen hiçbir şey yok, hayatı bir ucundan yakalamamız lazım. Bizi üzen, durduran, sinirimizi bozan, agresif yapan herkesten ve her şeyden uzaklaşmak şart. Bak yemin ediyorum pırıl pırıl, tertemiz, çiçek gibi biri olacaksın gereksizleri hayatından çıkardığında. Yaşasın ne varsa yenilerde var dünyası! Misal;

Haberin Devamı

- İlk maddeye eski sevgiliyi koydum ki ilk maddeden yok olsun bu yazıdan, hayatımızdan ve anmayalım bir daha. Bak güzel kardeşim; olmadıysa olmamıştır, olmamasının da bir nedeni vardır, deyip yoluna devam edeceksin, ötesini düşünmeyeceksin. Söylemesi olduğu kadar yapması da kolay inan bana. Sadece biraz sabır meselesi. Bırak kendini hayatın akışına. Öyle bir zaman gelecek ki kendini bir ahırda, ondan kurtulmanın şerefine adaklık kurban alırken bulacaksın.

- Yaptığı iyiliği sürekli başımıza kakan ve ona sürekli minnet etmemizi bekleyen aklı evveller var mesela. Yahu tamam ettik teşekkürümüzü birader, kulun kölen müridin mi olayım? Sağol varol çok yaşa, ama yeter yani, anladık iyi birisin. Buna devam edeceksen ne olur çık hayatımdan.

- Özellikle iş ortamlarında samimiyetin şeyini çıkaran şabalaklar var bir de, onlardan da kaçmak lazım. Misal ben oyuncu tarafımdan örnek vereyim. Şimdi bir sete gidiyorsun, gayet bilerek ve isteyerek set çalışanı arkadaşlarla sıkı fıkı oluyorsun. Ki ben genelini çok severim, esas emekçiler onlardır benim gözümde. Neyse işte sonra ulaştırmadan bir arkadaş seni evinin 30 km uzağından almaya kalkıyor. Ya da seni 8 kişilik arabanın içine sokuşturmaya çalışıyor. Öbür tarafta kimseyle muhatap olmayan, kimseye gülmeyen, buzdolabı oyuncu evinin salonundan helikopterle alınırken senin gördüğün muameleye bak. Arkasından “Allah belasını versin” denen ama işi görülen insan olmak daha iyi galiba.

Haberin Devamı

Hesap ödeme meselesi...

Bu hafta sanal mecralarda erkeğin hesabı ödemesi meselesi enine boyuna masaya yatırıldı. Onbinlerce yorum yapıldı. Çıkış noktası bir hanfendinin “eğer erkek hesabı yemek çekiyle öderse ondan soğurum” temalı tweetiydi. Ömür kardeşinizin de naçizane tespiti şudur ki; erkek ya da kadın farketmez;

- Eğer hesabı o ödüyor diye sağda solda bununla övünüyorsan.

- Eğer hesabı o ödüyor diye ona daha hayranlıkla bakıyorsan.

- Eğer hesabı o ödüyor diye onu daha bir el üstünde tutuyorsan.

- Eğer hesabı o ödüyor diye için içine sığmıyorsa.

Haberin Devamı

- Eğer hesabı yemek çekiyle ödüyor diye ondan soğuyorsan

Sen onu sevmiyorsun, ona aşık falan da değilsin. Ayrıca da seninki ilişki değil, seninki başka bir şey.

DİĞER YENİ YAZILAR