Gazete Vatan Logo

Okul bahçesinde inanılmaz kaza!

Türkiye'de neler yaşanıyor?

ÜMRANİYE’de 7 yaşındaki 1’inci sınıf öğrencisi Mehmet Ali Sırtlı, okul bahçesindeki Atatürk büstünü çevreleyen demir korkulukların üzerine düştü.

Demir korkuluğun makatına girerek kalın bağırsağına zarar vermesi nedeniyle ameliyat olan küçük çocuk, 2 ay boyunca bağırsağı dışarıda yaşayacak. Çocuklarının yaşadığı kazada ihmal olduğunu iddia eden aile, savcılığa ve ilçe milli eğitim müdürlüğüne şikayette bulundu.

İzmir’de, evli ve 2 çocuk annesi öğretmen 40 yaşındaki Rabia Sevilay Durukan’ı, sınıfta onlarca öğrencinin gözleri önünde bıçaklayarak öldürmekten tutuklanan 15 yaşındaki H.K.’nın babası Cemil K. kenti terk etti. Cemil K., "Öğretmeni öldürdüler, oğlumu katil yaptılar. Rabia öğretmenin hiçbir suçu yok, o oğlumdan şikayetçi bile olmayacaktı, ama okul müdür yardımcısı yanımda çok hakaret etti, delirtti oğlumu. Bir öğretmene bu asla yapılmamalı, onu o halde görünce ’Eyvah’ dedim, yüreğim yandı" dedi. Rabia öğretmenin annesi Pembe İlkgül ise "Kızım yaralı kurtulsaydı eminim öğrencilerine zarar gelmesini istemediği için onu da affederdi, ıslah edilmesini isterdi" dedi.

Karabağlar İlçesi, Eskiizmir Caddesi’ndeki Nazire Merzeci İlköğretim Okulu’nda geçen çarşamba, saat 09.30 sıralarında meydana gelen olayda, okulun 8’inci sınıf öğrencisi H.K., geçen salı günü sabah okula geç kaldığı gerekçesiyle Fen ve Teknoloji öğretmeni Rabia Sevilay Durakan’la tartıştı. Ertesi gün yine geç kalan ve sigara içtiği gerekçesiyle okula çağırılan babası Cemil K. ile annesi Şerine K.’ye şikayet edilen H.K., evinden aldığı bıçakla, öğretmeni Rabia Sevilay Durukan’ı sınıfta onlarca öğrencisinin gözü önünde bıçakladı. Okul Müdürü Ekrem Karakaya’nın odasında, anne, baba ve 2 sivil polisin bulunduğu sırada aynı kattaki sınıfta meydana gelen olay sonrasında H.K., yakalandı. Ağır yaralanan Rabia öğretmen ise kaldırıldığı yakındaki özel hastanede kurtarılamadı.

Öğrencisi tarafından öldürülen Rabia Sevilay Durukan’ın cenazesi, dün Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Cami’nde kalınan namazın ardından Yeni Buca Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi.

2-CİNAYET ŞÜPHELİSİ H.K.’NIN AİLESİ KENTİ TERK ETTİ

Olayın hemen ardından, H.K.’nın ailesinin, okulla aynı semtteki evlerini terk edip, başka bir kentte yaşayan yakınlarının yanına gittikleri ortaya çıktı. Olayın en yakın tanıklarından olan baba Cemil K., Rabia öğretmenin öldürülmesiyle ilgili kendisine telefonla ulaşan DHA muhabirine konuştu. Bir insanın hele de çocuklara eğitim veren bir öğretmenin öldürülmesine asla dayanamadığını, bunun yaşanmaması gerektiğini söyleyen Cemil K., okul müdür yardımcısını suçladı.

Okul yönetiminin çağrısı üzerine okula gittiklerini söyleyen Cemil K., "Oğlumla birlikte müdür yardımcısının odasına gittik. Burada oğlumun suça karıştığı, öğretmenlere karşı geldiği ve sigara kullandığı söylendi. Bunun sonrasında da bu müdür yardımcısı oğluma hakaret etmeye, bağırmaya ve elindeki dosyayla da kafasına vurmaya başladı. Oğlum çok sinirlendi. Onu adeta delirttiler" dedi.

RABİA ÖĞRETMEN, AFFEDECEKTİ

Oğlunun kendi yanında çok aşağılandığını ancak saygısından dolayı müdahalede bulunamadığını dile getiren Cemil K., oğlunun tastiknamesinin verilmesini, kimseyi rahatsız etmemesi için de onu artık okutmak istemediğini, ancak bunun da kabul edilmediğini söyledi. Cemil K., şunları söyledi:

"Bunun üzerine yanımıza Rabia öğretmen geldi. Müdür yardımcısı onun yanında da hakaretlerine devam etti. Bana bir kez daha sigara içtiği söylenince, oğlum, ’Babamın yanında beni küçük düşürdünüz’ deyip odayı terk etti. Bu sırada Rabia öğretmen, oğlumdan şikayetçi olmak istemiyordu, affetme eğilimindeydi. Sadece onun iyi davranışlarda bulunmasını istiyordu. Ancak ona da şikayetçi olması için baskı yapıldı."

Rabia öğretmenin yanlarından ayrılmasının ardından kendisinin polislerle ve müdürle aynı odada bulunduğunu, sözleşme imzaladıklarını bu sırada eşinin kendisini arayıp, H.K.’nın evden bıçak alarak çıktığını, çok sinirli olduğunu ve ya kendisini ya da bir başkasını öldüreceğini söylediğine ifade etti. Cemil K., olay anını ise şöyle anlattı:

"Eşimin telefonunun ardından oğlumu aramak istediğimi söyledim. Bunu konuştuğum sırada da o gelip öğretmenini sınıfta bıçaklamış. Bağırmalar üzerine dışarı çıktım. Hemen oğlumun peşinden koşup yakaladık, polisler onu alıp götürdü. Ben Rabia öğretmeni o halde görünce ’Eyvah’ dedim, yüreğim yandı. O öğretmeni okul idarecileri hareketleriyle öldürdü, oğlumu da katil yaptılar. Rabia öğretmenin hiçbir suçu yok, o oğlumdan şikayetçi bile olmayacaktı. Ama müdür yardımcısı oğlumu resmen delirtti. Bunun ben bir baba olarak asla yaşanmasını istemezdim. Çok üzgünüm. Bir insanın öldürülmesini asla istemem, hele ki bir öğretmenin öldürülmesini. Bu hareket çocuklarımıza eğitim veren öğretmene asla yapılmamalıydı. Çok üzgünün, ne yapacağımı nasıl af dileyeceğimi de bilmiyordum."

ACILI ANNE: KIZIM ONU YİNE AFFEDERDİ

Öğrencisinin bıçak darbesiyle Rabia Sevilay Durukan’ın ailesi ise yaşadıkları şoku üzerlerinden atamıyor. Gözyaşı dinmeyen ve güçlükle konuşan anne Pembe İlkgül, "Kızım hiç uğruna hayatını kaybetti. Ben acımı kime anlatayım? Bir gün önce öğrencisiyle yaşadıklarını anlatmış. Kızım eğer yaralı kurtulsaydı, eminim o öğrencisinden şikayetci olmazdı. Onun eğitimine zarar gelmemesi için affeder, ıslah edilmesini isterdi" dedi.

Bu arada 2 ay önce kalp ameliyatı geçiren Rabia öğretmenin eşi Hüseyin Durukan’ın ise oldukça bitkin olduğu gözlendi. Durukan’ın sık sık da doktor kontrolünde tutulduğu bildirildi.

SOYİSMİNİ KIZINDA YAŞATMIŞ

Hayatını kaybetmeden bir gün önce yeğenlerine evinde yemek veren ve bu sırada öğrencisiyle yaşadığı olayı da anlatan, tehdit edildiğini söyleyen Rabia Sevilay Durukan’ın, bu olayı çok fazla önemsemediği öğrenildi.

Durukan’ın yakınları, ayrıca olay sırasında onun öğrencisine "Yapma" diyerek ellerini kaldırdığını ancak buna rağmen H.K.’nın, elindeki bıçakla dehşeti yaşattığını da dile getirdi.

Giydiği ayakkabılarından bir tanesi evinin önüne bırakılan 2 çocuk annesi olan Rabia Sevilay Durukan’ın, kızlık soy ismi olan ’İlkgül’ü çok sevdiği, üç kız kardeş oldukları için soy ismini ilk evladı olan kızı İlkgül’e isim olarak verdiği de öğrenildi.

3-O kadının evi kundaklandı

ISPARTA’nın Yalvaç İlçesi’nde kendisine silah zoruyla tecavüz ettiğini ileri sürdüğü 35 yaşındaki Nurettin Gider’i av tüfeğiyle vurduktan sonra başını kesen 26 Yaşındaki Nevin Yıldırım’ın evi, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce kundaklandı.

Yalvaç İlçesi’ne bağlı Koruyaka Köyü’nde evli ve 2 çocuk annesi Nevin Yıldırım, kendisine silah zoruyla tecavüz ettiğini ileri sürdüğü 2 çocuk babası Nurettin Gider’i 28 Ağustos’ta tüfekle vurdu, başını da bir çuvala koyarak köy meydanına attı. Ardından da "Arkamdan konuşmayın. Namusumla oynamayın. İşte namusumla oynayanın kellesi" diye bağıran Yıldırım, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

NURETTİN GİDER’İN YAKINLARI YAKTI İDDİASI

Isparta’nın Yalvaç İlçesi’ne bağlı Koruyaka Köyü’ndeki evleri kundaklanan Nevin Yıldırım’ın kayınpederi İlyas Yıldırım ile amcası Süleyman Yıldırım, Yalvaç Jandarma Karakol Komutanlığı’na giderek ifade verdi. Sorumluların bulunmasını isteyen İlyas Yıldırım, evinin kundaklandığını söyledi.

DİRİ DİRİ YANACAKTIK

Can güvenlikleri kalmadığı için köyü terk ettiklerini belirten Nevin Yıldırım’ın kayınpederi İlyas Yıldırım, "Kimse gittiğimizi anlamasın diye eşyalarımızı almadık. Bunu birkaç yakınımızdan başka kimse bilmiyordu. Bizi yakmak istediler. Evde olsak 2 torunum, ben, eşim ve oğlum uykuda ölüme yakalanacaktık. Hepimiz diri diri yanacaktık. Bunu kimin yaptığını bilmiyorum. Ancak evimin kundaklandığına eminim. Boş ev yanar mı? Bunu yapanların bir an önce yakalanıp adalete teslim edilmesini istiyoruz" dedi.

40 YILLIK EMEĞİM YANDI

Nevin Yıldırım’ın kayınvalidesi Aysel Yıldırım ise yangını haber alır almaz köye geldi. Yanan evini görünce gözyaşlarını tutamayan Aysel Yıldırım, şöyle dedi:

"Burada 40 yıllık emeğim var. Allah belalarını versin. Televizyonlara çıkıp konuşuyorlar. Benim evimi onlar yaktı. 19 yaşındaki oğlumun çeyizleri yandı. Bütün emeklerimiz, her şeyimiz yandı. Canımı, malımı aldılar, bizden ne istiyorlar?"

BENZİN DÖKEREK YAKTILAR

Süleyman Yıldırım ise yangının, Nevin Yıldırım’ın öldürdüğü Nurettin Gider’in yakınları tarafından çıkarıldığını ileri sürdü. Yangının iki ev arasındaki bölgede başladığını ve aniden tüm binayı sardığını kaydeden Yıldırım, "Yangını komşular fark etti. ’Evin yanıyor’ diye uyandırdılar. Benzin dökerek yakmışlar. Benim evimden ne istediler, niye yaktılar. Bütün her şeyimiz buradaydı" diye konuştu.

4-MÜDÜR TOKADI ÖĞRENCİNİN KULAK ZARINI PATLATTI İDDİASI

ADANA’da 13 yaşındaki T.D.’nin ailesi, çocuklarının taklidini yaptığı okul müdürü tarafından dövüldüğünü ileri sürerek şikayetçi oldu. Kulak zarı patlayan T.D.’nin şikayetçi olduğu müdür Ali Kabukçu, suçlamayı kabul etmeyip, "Arkadaşlarıyla kavga etmiştir" diye kendini savundu.

Olay, merkez Seyhan İlçesi’nin Denizli Mahallesi’nde bulunan Ahmet Cevdet Çamurdan İlköğretim Okulu’nda geçen pazartesi günü meydana geldi. İddiaya göre; okulun bahçesinde dolaşan müdürü Ali Kabukçu, yere çöp atan çocukları, "Evladım yerleri kirletmeyin. Bu okulda hepiniz yaşıyorsunuz. Başkalarının haklarına saygılı olun" diyerek uyarıp, ayrıldı.

Arkadaşlarıyla şakalaşan T.D., yürümeyi sürdüren müdürün arkasından alaycı bir şekilde aynı sözleri tekrarladı. Öğrencinin kendi taklidini yaptığını duyan Ali Kaçukçu, T.D.’yi yanına çağırıp, "Senin ailen terbiye vermedi mi" diyerek yüzüne tokat vurdu.

Ders sonrasında eve dönen T.D., gece rahatsızlanarak kusmaya başladı. Yakınları tarafından hastaneye götürülen T.D.’nin sağ kulak zarının patladığı belirlendi. Yüzde 90 duyma kaybı yaşayan T.D.’nin ailesi, Denizli Özer Özkaya Polis Merkezi ve Çocuk Şube Müdürlüğü’ne giderek okul müdürü Kabukçu’dan şikayetçi oldu.

Öğrencinin iddiaları üzerine polis merkezinde ifade veren Ali Kabukçu’nun suçlamayı kabul etmediği, "Arkadaşlarıyla şakalaşırken olmuş olabilir. Kesinlikle ben öğrencilerimi dövmem" diye ifade verdiği öğrenildi.

İddialar üzerine görüşme talebinde bulunulan Ali Kabukçu’nun okulda olmadığını söyleyen görevliler, gazetecileri de okula almadı.

5-SERVİS OLMADIĞI İÇİN OKULA GİDEMEYEN 20 ÖĞRENCİ YARDIM İSTEDİ

SİVAS’ta merkeze bağlı Yaramış Köyü’nde yaşayan 20 lise öğrencisi, taşımalı eğitim kapsamında kendilerine servis aracı tahsis edilmediği için okullarına gidemediklerini belirterek yetkililerden yardım istedi.

Kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunan Yaramış Köyü’ndeki 20 lise öğrencisi, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün taşımalı sistemde hiçbir servis firması ile anlaşamaması üzerine okullarına gidemedi. 10 gündür okullarına gidemeyen öğrenciler, yetkililerin kendilerine sahip çıkmasını istedi. Öğrencilerden Ünzüle Budakbaşı, arkadaşları okullarda ders görürken kendilerinin köyde 10 gündür servis beklediklerini söyledi. Budakbaşı, "Yaramış İlköğretim Okulu’ndan bu yıl mezun oldum. Liseye gideceğimiz için taşımalı eğitime geçtik. Fakat 10 gündür köyümüze servis gelmiyor. Yetkililer ile velilerimiz görüştü yaklaşık bir ay daha gelmez diyorlar. Mağdur olduk. Bir an önce bize servis versinler. Derslerimizden geri kalıyoruz" dedi.

Okula gidemeyen diğer öğrenciler ise "Taşımalı sisteme geçtik. Fakat 10 gündür okula gidemiyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü’nü aradık bize bir türlü bir cevap vermiyorlar. Okula gidemezsek devamsızlıktan sınıfta kalacağız. Yetkililer bize bir an önce servis versinler" diye konuştu.

Çocuklarının sorunun çözülmesini isteyen öğrenci velileri de kendi imkanları ile götürme şansları bulunmadığını, bu nedenle sıkıntı içerisinde olduklarını dile getirdi. Köy meydanında toplanan öğrenciler "Servis isteriz" diye bağırdı.

Haberin Devamı