Savaşta refah olmaz

Hem içerde hem dışarıda savaş halindeyiz. İçerdeki savaşın Güneydoğu kısmı aynen devam ediyor.

İçerdeki savaşın FETÖ kısmı da olağanüstü hal durumuyla devam ediyor. Savaşın bu kısmında silahlar sıkılmasa da yüz binlere ulaşan tutuklamalar bir savaş halidir.

Dışarıda da savaştayız. Ülkemizin dışında bir toprakta Türk askeri IŞİD ile ve Kürt örgütleriyle savaşıyor.

Bu savaşlar hiç bir ülke için taşıması kolay bir yük değildir. Her tutuklamada devlet para harcar, her sıkılan mermi paradır.

FETÖ’cü olmakla suçlanan şirketlere el konulduğu bir dönemde yatırım yapacak herkes bekler, dışarıdan gelecek yatırımcılar da bekler.

Savaş halinde bulunan, bombaların patladığı bir ülkeye turist gelmediği zaman da ülkemizin en önemli sıcak para girişi kesilmiş olmaktadır.

Büyük sıcak para girişleri de, döviz fiyatlarındaki oynamalara göre yapılmakta, bu para belli bir kar elde ettikten sonra çıkmakta, sonra tekrar gelmektedir. Bunu da şu anda olumlu olarak görüyoruz.

Bankacılık kesimindeki rahatsızlık da çeşitli beyanlarla dışa vurmaya başladı. Hükümet ile bankacılar arasında bir “faiz” çekişmesi devam ediyor.

Haberin Devamı

Ekonomideki her olumlu gelişmeyi sevinçle aktarıyoruz, ama ekonominin tümündeki sıkıntıları tam olarak tahlil etmiyoruz.

“Bu savaşları biz çıkartmadık, biz sadece kendimizi koruyoruz” dememiz derde deva olmuyor. Bu savaşların nereden ve neden başladığının şu andaki ekonomik durum açısından bir önemi yoktur.

“Savaşta mermi sayılmaz” diye bir laf vardır. Savaşan devlet bütün para musluklarını açar, savaşta tasarruf gibi bir kaygı olamaz. Savaş, refah hamlelerinin tümünden vazgeçmeyi gerektirir.

Bu sarmaldan çıkmadıkça ekonomideki olumsuzlukların bir ucunda sürekli olarak ekonominin zarar görmesi olacaktır.

Savaşta refah olmaz, sadece ölüm ve yıkım olur. Bu sarmaldan çıkamadıkça da başka “teslimiyetler” gündeme gelir ve sarmal iyice içinden çıkılmaz bir aşamaya gider.

Bu noktaya henüz uzak olmamız da ne teselli olabilir ne de atalet gerekçesi.

DİĞER YENİ YAZILAR