Belanın başı nerede?

Dünyaya savaş açmış bir örgüt var. Asker topladığı alan radikal Sünni İslam. Silahı çok, maddi imkanı çok, askeri çok.

Ne kadar çok insan öldürürse cennetteki yerinin o kadar garanki olduğuna inanmış bir orduyla savaşıyor.

Irak’ta Şii kıyımlarıyla başladı, Suriye’ye geçti, Kürtleri hedef aldı, sonra Türkiye’ye ve Fransa’ya geldi. Bir ara da Belçika’ya saldırdı.

Saldırdığı alanlar, asker kaynaklarının yerlerini de net olarak gösteriyor. Gövdesinin yapısını tahmin etmek zor değil.

Ama “baş nerede” diye sorduğumuzda kimseden açık bir cevap çıkmıyor.

IŞİD’e karşı savaş ilan etmiş ülkelerin de çok askeri var, çok silahı var, dünyanın en güçlü istihbarat örgütleri var.

Yine de dünyanın başına çok ciddi bela olmuş bu örgütün başına kimse ulaşamadığı gibi kimse de “baş budur” diyemiyor.

El Kaide, Sovyetler Birliğinin Afganistan işgalinin ardından ortaya çıkmış bir örgüttü. O sırada Sovyetler’e karşı savaşan radikal İslamcıları Akerika’nın oldukça kuvvetli bir şemilde desteklemiş olduğu ve El Kaide’nin bu sayede ortaya çıkabildiği biliniyor.

Haberin Devamı

IŞİD de sonuçta Amerika’nın Irak işgalinin ardından ortaya çıkmış bir örgüttür. O kadar sürede bölgede de kalan Amerika ve müttefiki İngiltere’nin dünyaya bayağı borçları var.

IŞİD üç beş günde ortaya çıkmış bir örgüt değil, faaliyetlerinden çok uzun bir hazırlık dönemi geçirdiği, maddi kaynakları sağladığı ve geniş bir bölgede örgütlendiği anlaşılıyor.

Bu süre içinde Batı’nın ve de Rusya’nın istihbaratlarının bu kadar gözü kulağı kapalı olmalarını da açıklamak mümkün değil.

IŞİD’in Sünni Türkleri ve Sünni Kürtleri hedef seçmesini de hala açıklayamıyoruz. Tek açıklama, Ankara’dan birilerinin IŞİD ile oynamaya kalktığı olabilir. Bu da tatmin edici bir açıklama değil, Amerika ve Rusya kaynaklı bazı suçlamalar dışında elde somut bir bilgi bulunmuyor.

IŞİD’in başının, iplerinin kimin elinde olduğunun hala bilinmemesi akla başka komplo teorileri de getiriyor. Yoksa bu işe çok fazla el karıştığı için söyleyemiyorlar mı?

DİĞER YENİ YAZILAR