Fazla sakin bir seçim havası

Seçime üç hafta kala, beklenmedik sükunette bir hava esiyor. Ak Parti tarafından HDP’ye dönük sert ifadeler dışında değil siyasi polemik, tartışma bile görülmüyor.

Bu yorgunluk havasının ardında, öncelikle Ak Parti’nin yine birinci parti olacağı ve koalisyon ihtimalinde de her durumda büyük orak olacağı kanaati yatıyor.


Siyasi merkezlerin ve bu merkezlerin çevrelerindeki toplumsal güçler de bu kanaate birleşmiş durumdalar.


Partiler, kampanyada ne kadar yüklenirlerse yüklensinler, büyük oy hareketleri, tercih değişiklikleri olmayacağına bir kez inanmışlar.


Ak Parti, CHP ve HDP’nin oylarında bir aşağı iki yukarı, 7 Haziran’daki sonuçlara çok yakın sonuçlar çıkması yaygın bir kanaat halinde.


Sadece MHP ile ilgili soru işaretleri, siyasi analiz yapanları “biraz meşgul” etmekte.

MHP 7 Haziran’dan bu yana, kendisini devre dışında bırakmış bir görüntü veriyor ve bunun sonucu bilindiği gibi Tuğrul Türkeş’in bakan ve Ak Parti’den adaylığı oldu.


Tuğrul Türkeş’in tek başına büyük bir oy hareketi yaratıp yaratmayacağı tartışılır ama MHP tarafında ciddi bir kimlik sorununun ortaya çıktığı görünmektedir.

Haberin Devamı


Bu cenahtaki bıkkınlığın, bir kısım MHP seçmeninin Ak Parti’ye yönelmesine yol açması ciddi bir ihtimal olarak hesaba katılmaktadır.


Bu bir kısım seçmenin yaklaşık 1 milyon oya tekabül eden yüzde 2.5-3’lük bir puana ulaşabileceği de ifade edilmektedir.


MHP seçmeninde böyle bir çözülme ortaya çıkarsa, bu sadece Ak Parti’ye doğru değil, aynı oranda olmasa da CHP’ye doğru bir yönelmenin işareti olur.


Bu noktada da MHP’nin önce HDP’nin altında dördüncü parti olması ve baraj sorunuyla karşılaşması ihtimalleri ortaya çıkmaktadır.


Bu ihtimaller de Ak Parti’nin tek başına iktidar olması, hata 2002’de olduğu gibi oy oranının çok üzerinde bir milletvekili sayısıyla Meclis’e gelmesinin yollarını açacak ihtimallerdir.


Seçime 21 gün kala, PKK’nın çatışmasızlık durumuna geçmesiyle gerilimin biraz daha azalması da seçmenin, genel hava ne kadar sakin olursa olsun daha sağduyulu değerlendirmeler yapmasına katkıda bulunacaktır.

Haberin Devamı


Bir de tabii her zamanki korku ve dehşet senaryoları ve bunlara bağlı korkular da yok olmuş değiller.

DİĞER YENİ YAZILAR