Seçimle ilgili kaygılar

Türkiye’de ilk serbest seçimlerin yapıldığı 1946’dan bu yana, seçim sonuçlarıyla ilgili ciddi bir şaibe olmamıştır. Zaman zaman ortaya atılan uyduruk iddiaların hiçbiri de doğrulanmamıştır.

1946 seçimindeki “şaibe” önce sandık başlarına konulan jandarma ve polis ile başlamıştır. Sandık başlarındaki polisleri ve jandarmayı halk “doğru dürüst ve istenen yönde oy kullanmazsanız başınıza neler gelir” işareti olarak almıştır.
Adına “serbest seçim” denilen ama serbest olmayan seçimlerin en açık örnekleri Sovyet bloğu ülkelerinde yaşanmıştır. Burada da her sandığın başına, insanlara kötü kötü bakan sivil polisler konulurdu.
Bu örnekler saymakla bitmez, ama buradan çıkarılacak bir sonuç önümüzdeki seçimler için, “sorunlu” bölgelerde her sandığa bir polis, bir jandarma fikrinin oy kullanan insanları, ne yönde siyasi tercihleri olursa olsun rahatsız edeceğidir.
7 Haziran seçimleriyle ilgili olumsuz kanaatler en çok iktidar partisi tarafından gelmiştir. En çok ifade edildiği şekliyle “yüzlerce sandıkta HDP’ye silme oy çıkmış olması” bölgede yapılan baskıların sonucu olarak görülmüştür.
“Yüzlerce sandık” denildiği zaman, bin sandıkta silme oy çıkmış olsa, toplam seçmen sayısı 200 bin dolayındadır ki, bu da genel sonuçlarda 1 puanlık bir fark bile yaratmaz.
Ancak kuşkusuz ilke olarak tek bir vatandaşın bile nereden gelirse gelsin, bir baskıya uğrayarak oy kullanması kabul edilemez. Devlet de bunun tedbirini almakla yükümlüdür.
Ancak bu tedbirin “baskı” olarak algılanması da ters yönde etki yaratabilir ve şu anda yaygın olarak ifade edilen seçim güvenliğiyle ilgili endişeleri daha da arttırabilir.
Seçimle ilgili kaygılar esas olarak Güneydoğu’da toplanmaktadır ve PKK’nın sağlıklı bir seçim yapılmaması için faaliyet göstereceği endişesi ön plandadır.
Eğer PKK seçim öncesi ve seçimde bu tür bir faaliyete girerse de bunun olumsuz sonuçlarının en başta HDP’de görüleceğinden kimse kuşku duymasın. HDP’yi yüzde on baraj altına itecek kuvvet sadece PKK’dır.
Seçimle ilgili başta güvenlik olmak üzere bütün kaygıların giderilmesi için de sadece iktidar partisinin değil, muhalefet partilerinin de, başta HDP olmak üzere hassas ve faal olmaları şart görünmektedir.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR