Seçim güvenliği

Bu kez seçim güvenliğiyle ilgili kuşku belirten sadece muhalefet tarafı değil, iktidar tarafı da seçim günüyle ilgili bazı kuşkular taşıyor.

Seçim güvenliği deyince üç ayrı durumdan söz ediyoruz. Birincisi seçimden önce, kampanya sırasında kimsenin haksızlığa, baskıya uğramaması, herhangi bir şiddete maruz kalmamasıdır.

İkincisi seçim günü oy verme işleminin herkes için güvenli ve sağlıklı olmasıdır, kimseye müdahale edilmemesi, herkesi oyunu güvenli şekilde kullanmasıdır. Üçüncüsü de oy sayımı sırasında hiç bir dış müdahale olmaması, sayımın sağlıklı yapılmasıdır.

Seçim kampanyası başladığından bu yana HDP’liler birkaç kez saldırıya uğradılar, bunun dışında önemli bir olay olmadı. Bundan sonra olmaması da herkesin temennisidir.

İktidar partisinin ise seçim güvenliğiyle ilgili iki kuşkusu bulunuyor. Bunlardan biri, Güneydoğu’da silahlı kişilerin, PKK’lıların halka, seçmene oylarıyla ilgili baskı yaptığı yolunda. Bu kaygıyla ilgili olarak gösterilen tek örnek aslında Ağrı olayıdır.

Ak Parti’nin gündeme getirdiği ikinci konu da, Gülen cemaati mensuplarının sandıklarda değişik partiler adına kendilerini görevli yazdıracakları ve oy kullanma ve sayım işlemleri sırasında çeşitli olaylar yaratarak “şaibe” tartışmaları yaratmak isteyecekleri yolundadır.

Haberin Devamı

Ak Parti bu konudaki kuşku ve kaygısını bildirirken, HDP de oy kullanma sırasında güvenlik güçlerinden gelebilecek sorunları şimdiden dile getirmektedir.

Tabii ki bütün bunları öngörmek ve tedbirlerini almakla yükümlü kurum Yüksek Seçim Kurulu’dur ve bu kurulun çalışması bugüne kadar ki seçimlerde ciddi bir şaibeye yol açılmamasını sağlamıştır. Muhalefetin alıştığı afaki iddialarla şaibe yaratma girişimleri de her zaman YSK’dan cevabını bulmuştur.

Bu seçimin de özel hassasiyetleri vardır. HDP’nin barajın sınırında bulunması ve her iki ihtimalde de siyasi sonuçlar büyük önem kazanacağı için herhalde YSK da bu konuda özel bir hassasiyet gösterecek ve herhangi bir şaibeye yol açmayacaktır.

Ak Parti’nin Gülen cemaatiyle ilgili kuşkusu da yabana atılmaması gereken bir konudur. Burada da herhangi bir sorun yaşanmaması yine YSK’nın sorumluluğundadır.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR