Başkanlık yolu

Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığını açıklamasından itibaren yaptığı konuşmalar, vizyon belgesinin içeriğiyle birlikte aynı yorumları, algıları güçlendiriyor.

Erdoğan, ülkenin her meselesini kendi sorumluluk alanı içinde hisseden “aktif” bir cumhurbaşkanı olacaktır. Anayasanın verdiği yetkiler, “devletin başı” olarak en tepe konumda görev yapması sonuçta her konuya müdahale imkanı vermektedir.

Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olmak, kendi başına halkın beklenti ve taleplerinin sahibi olmak gibi siyasi bir alan açılması olarak görülmektedir.

Halkın oyunun oranı da bu algının pekişmesinde önem taşımaya başlayacaktır. Hukuken yüzde 51 ile yüzde 60 arasında bir fark yoktur. Yüzde 51 ile seçilen cumhurbaşkanı da yüzde 60 oy oranıyla seçilen cumhurbaşkanı da aynı yetkilere ve sorumluluklara sahiptir.

Muhalefetin stratejisi

AKP’ye halk desteğinin oranı, 2010 anayasa referandumunda yüzde 58 ile en yüksek noktasına ulaşmıştır. Bu yüzde 58 oran da, siyasi olarak belli bir çıtayı ifade etmektedir.

Cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 58 ve üzerinde bir oy oranı siyasi olarak halkın anayasayı değiştirme ve başkanlık sisteminin yolunu açması olarak algılanacaktır.

Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta en yüksek çıtayı hedeflemesinin yolunu alabildiğine açan da muhalefetin yanlış stratejisi olmuştur. CHP seçmeni partisinin cumhurbaşkanı adayına sahip çıkmamakta, MHP seçmeninden bir kesim de açık olarak Erdoğan’a yönelmektedir.

Yeni rüzgar ihtiyacı

Haberin Devamı

10 Ağustos seçiminin sonuçları da, nasıl 30 Mart 10 Ağustosu gösterdiyse, bir sonraki genel seçimin ana hatlarını da gösterecektir.

Cumhurbaşkanı seçiminde lideri yüzde 55’in üzerinde oyla seçilmiş bir siyasi partinin bir yıldan az bir süre sonra yapılacak genel seçimde yüzde 50’nin üstünü hedeflemesi ve bu hedefe ulaşması kimse için sürpriz olmaz.

Bu da AKP için, tek başına anayasa değişikliği yapabilecek bir Meclis kuvveti ve başkanlık sisteminin daha açık olarak gündeme gelmesi demektir.

Başkanlık sistemi yollarının açılması AKP için yeni bir kuvvettir, ama bu kuvvet AKP’nin yeni süreçlerdeki sorumluluk ve siyaset alanını da genişleteceği için yeni rüzgar ihtiyacını da artıracaktır.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR