Evet ve hayır için feda edilenler

Haberin Devamı

İktidar partisi de muhalefet partileri de, onların ardında toplanan iki ana kesim de referandum oylamasını neredeyse bir hayat-memat meselesi haline getirdi. Böyle olunca da çok önemli meseleler, en başta da terör ve Kürt meseleleri, feda edilen alanlar oldu.

Başbakan Erdoğan, Öcalan ile görüşme konusunun ortaya atılmasından dolayı Batı’dan oy kaybetmek ihtimaline karşı temel meseleyi bir ölçüde gündeminden çıkardı.
Bunun bir sonucu Başbakan’ın Diyarbakır’da yarın yapacağı konuşmanın içeriğiyle ilgili spekülasyonların ve beklentilerin artması oldu.

MHP lideri, Başbakan’ı Batı’da farklı Doğu’da farklı konuşmakla suçlarken, yarınki konuşmasında “üniter devlet”i vurgulama konusunda zorlamaya çalışıyor.

***


CHP lideri ise toplamı yüzde 11-12 gibi hesaplanan Kürt oylarını etkilemek için, partisinin daha önce asla konuşmaya yanaşmadığı “af” konusunu ortaya attı.
Evet kanadı buna çok sevindi, çünkü zaten Kürtlerden oy alamayacak olan CHP’nin, dolayısıyla hayır kanadının Batı’da oy kaybedeceğini varsayıyorlar.

CHP lideri de, af konusuna açıklık getirmek, ne zaman ve nasıl bir af düşündüğünü açmak yerine konuyu “karıştırmayı” tercih etti. Bunun için de halk, Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği affın hapishaneleri boşaltacak, bütün adı suçluların da yararlanacağı bir “genel af” olduğuna inandırılmak istendi.

***


Siyasilerin tümü, hem iktidar hem muhalefet partileri, 12 Eylül gününe haddinden fazla takılmış oldukları için terör ve Kürt meselesi üzerinde kaba demagoji ve ucuz oy hesapları üzerinden hareket etmekte birbirleriyle yarışıyor.
Bu ucuz polemiklerin herkesin üzerinde; Kürtlerin de teröre en tepkili kesimlerin de acil çözüm isteyenlerin de üzerinde tümüyle ve hepsi adına olumsuz etki yaratacağını düşünmüyorlar.

Ülkenin en önemli meselesini oy hesaplarına feda ediyorlar.
Anlamadıkları şu: Ülkenin hangi köşesinde olursa olsun, Kürt vatandaşlarının büyük kesimi dâhil Türk halkının büyük çoğunluğu bu meselenin kullanılmasından bıktı, çözüm istiyor.

Evetçi ve hayırcı tarafların bu meseleyi kullanış biçimleri, kendileri açısından ve gelecekle ilgili bir iyimserlik yaratmak yerine tam tersine, bu sorunu çözme kabiliyetleri hakkındaki kuşkuları artırıyor. Bütün toplumun acılarının devam edeceği anlamına gelen bu durumu da toplumun çok geniş bir kesimi görüyor.

DİĞER YENİ YAZILAR