İyice yapışıyor

Haberin Devamı

Zahid Akman, bağımsız bir kurumun başındadır. Önce Meclis, sonra da kendisi gibi seçilmiş kurul üyeleri tarafından bu göreve getirilmiştir. Sistemin böyle belirlenmesinin amacı, RTÜK’ün siyasi etkilerden bağımsız kalması, hükümetin bu kuruma baskı yapmasının olanaksız kılınmasıdır.

Ama bugün Akman’ın durumu farklı.

Görevini yaparken, bir şeyler isteyen hükümete karşı direnme durumunda değil.

Herkes biliyor; Akman, hakkında mahkemenin aldığı mal varlığına tedbir konulması kararıyla Deniz Feneri davasının Türkiye soruşturmasında “şüpheli” oldu.

***


Bu soruşturma siyasi bir dava değildir, kelimenin tam anlamıyla bir dolandırıcılık olayının soruşturmasıdır.

RTÜK Başkanı’nı, kurumsal olarak bağlı bulunduğu bakan atamadığı için görevden de alamıyor.

Bülent Arınç, Akman’a “istifa etmeyi düşünüyor musunuz” diye sordu, “görev sürem sona erince tekrar aday olmayacağım” cevabını aldı.

Yine biliniyor ki Akman, Meclis’in AKP’li üyeleri tarafından RTÜK üyesi olarak seçildi ve yine AKP’nin seçtiği üyeler tarafından başkanlığa getirildi.

Arınç’ın Akman’ın istifasını sağlayamamış olmasının tek bir nedeni olabilir: Daha yüksek bir “makam”ın farklı görüşte olması.

Arınç Başbakan Yardımcısı olduğuna göre, “daha yüksek makam” ya Başbakanlık’tır ya da Cumhurbaşkanlığı.

Eğer Tayyip Erdoğan, bir telefon edip, “Kardeşim bizi bu sıkıntıdan kurtar” demiş olsa Akman bir dakika bile o koltukta duramaz.

***


Deniz Feneri davası Almanya’da sonuçlanıp da Türkiye’deki yansımaları konuşulmaya başlandığı andan itibaren Erdoğan’ın “kimyası bozuldu” ve hemen basınla anlamsız bir savaşa girişti. Böylece de Deniz Feneri olayının en azından AKP çevrelerini “korkuttuğu” izlenimi yayıldı.

Eğer Erdoğan ve partisi olayın en başında farklı bir tavır almış olsaydı, kamuoyundaki izlenim ve yargı çok farklı olabilirdi. Erdoğan’ın konu açıldığında girdiği öfke nöbetlerinin tek sonucu Deniz Feneri olayının AKP’ye yapışması olmuştur.

Erdoğan’ın kendi yardımcısına rağmen RTÜK Başkanı’nı koruduğu kanaati Deniz Feneri rezaletini AKP’ye biraz daha yapıştırmaktadır.

AKP’ye Ak Parti demeyenlere bağırıp çağırırken, Erdoğan’ın Deniz Feneri soruşturmasında şüpheli olan RTÜK Başkanı’nın hâlâ yerinde olmasını halka açıklaması kolay değildir.


DİĞER YENİ YAZILAR