Sulandırma

Sosyal demokrat ya da sol partiler arasındaki yerel seçimlerde işbirliği tartışmalarına bakınca söylenebilecek pek az söz kalıyor

Haberin Devamı

Sosyal demokrat ya da sol partiler arasındaki yerel seçimlerde işbirliği tartışmalarına bakınca söylenebilecek pek az söz kalıyor.

Asıl tartışma konusu, merkez solun mevcut iktidara alternatif olabilecek bir toparlanma içine girip giremeyeceğidir. Son tartışmalara, özellikle de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sözlerine bakıldığı zaman cevap açıktır:

Ne işbirliği yapabilirler ne alternatif bir siyasi güç olabilirler ne de Türkiye'nin geleceğine ilişkin yeni politikalar üretebilirler.

CHP yönetiminin hesabı bellidir. Sosyal demokrasinin bütün Batı'da ulaştığı aşamaya gelmek gibi bir dertleri yoktur. Kalabildikleri sürece partilerinin başında kalacaklardır. Önümüzdeki yerel seçimden sonra yerlerinde kalabilmeleri için de son genel seçimde aldıkları oy oranına yakın bir orana ulaşmak (onlar için) yeterlidir.

* DSP'nin de seçimde alacağı yüzde 1'lik oyun ardından Ecevitler'in yanında kimse kalmayacak, Bülent Ecevit'in basın açıklamaları yine kendileri tarafından basına gönderilecektir. Belki açıklamaların altına konulacak bir iki imza bulunabilir.

* SHP, yerel seçimlerin merkez sol açısından önemini anlatmak ve geniş bir seçim ittifakı kurabilmek için çalışmıştır. Bu çalışmalardan önemli bir sonuç alamayınca DEHAP dahil bütün küçük sol partileri bir araya getirmeye çalışmıştır.

Bir de 29 Mart sabahı var!
DEHAP'ın "milliyetçi Kürt" eğilimlerin büyük ağırlık taşıdığı bir parti olduğu ortadadır. Bu partinin de demokratik sistem içinde tam anlamıyla yer alarak aşırı eğilimlerinden arınması doğal bir gelişme olacaktır. Deniz Baykal'ın, DEHAP ile işbirliği kararı aldığı için SHP'yi neredeyse "vatana ihanet" ile suçlaması ise CHP'ye egemen olan ufuksuzluk ve küçük hesapçılığın açık bir kanıtıdır. Baykal daha önce de solda ittifak önerilerini sulandırmak için ANAP, DYP hatta MHP ile ortak aday gösterilebileceğini söylemişti.

SHP ile DEHAP'ın anlaşmasıyla CHP, ittifaktan kaçışı için kendine göre bir gerekçe bulmuş olmaktadır. Baykal ağzını köpürte köpürte, "Atatürk", "ulus", "uluslaşma", "cumhuriyet" kelimelerini sesini titrete titrete kullanarak durumu kurtarmış olmanın mutluluğunu sergilemektedir.

"Kürt milliyetçileriyle işbirliği yapabilen vatan hainleriyle CHP işbirliği yapamaz..."

Bu basit demagoji şimdilik CHP yönetimini kurtarabilir, merkez solda ittifak konusunda aklı başında öneriler getirenleri püskürtebilir.

Ama bir de 29 Mart sabahı var. 29 Mart, seçimin ertesi günüdür.

DİĞER YENİ YAZILAR