Vazo bir kez kırıldı

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu-Fırat karşılaşmasının ardından herkes genel olarak kamuoyunun nasıl bir sonuca vardığını merak ediyordu. Anlaşılan Kılıçdaroğlu kazanmış.

Bizi böyle bir sonuca ulaştıran, AKP’ye yakın görünen ya da Tayyip Erdoğan’ın sevdiği gazetelerin haberi veriş tarzı ve yorumları.

Bir gazete, Fırat’ın “kazandığını” ilan eden bir başlıkla çıkmış, ama AKP’ye yakın diğer büyük gazetelerin haberleri ve yorumlarındaki genel eğilim karşılaşmanın “berabere” bittiği şeklinde. O da, “Fırat ikna edici olmadı, ama ben bunu söyleyemiyorum, yine de durumu kurtarmaya çalışıyorum” anlamına gelir.

***


AKP’nin ahlak vazosu, çeşitli belediyelerdeki ufak tefek olaylardan bir yara almadı. “Ali Dibo” hikâyeleri bile kıyıda kaldı. Kamuoyu o olaylara “bu kadar çok belediye içinde böyle birkaç olay her zaman olur” gibisinden, hoşgörüyle baktı.

Sabah-atv satışı bile, daha önceki benzer olaylardan çok daha ciddi sakıncaları olmasına rağmen kamuoyunun büyük kesimi için biraz da “siyasi oyunlar” çerçevesi içinde “idare edilebilir” sınıfında kaldı.

***


Vazodaki ilk ciddi çatlak Şaban Dişli olayıyla ortaya çıktı. Dişli’nin savunmalarının zayıf oluşu çatlağı ilerletti. Ama çatlak asıl Deniz Feneri olayında Tayip Erdoğan’ın gösterdiği infialle büyüdü. Çünkü bu tarz öfke patlamaları her zaman “korktuğu bir şey mi var” sorusunu gündeme getirir. Kamuoyu araştırmaları Erdoğan’ın öfkesini ve saldırılarını böyle okudu.

RTÜK başkanı, çelişik savunmalarla kendisini iyice zora düşürüp, bir gazetecinin milyon dolarlık yatırım ortaklığı işini açıklamakta zorlanınca “Başbakan arkamda” sözünü söyleyiverdi. Bu söz, Erdoğan’ı Deniz Feneri olayı içine biraz daha çekti.

RTÜK Başkanı, kendi koltuğu için Erdoğan’ı zora sokmuş oldu.

***


Vazodaki çatlak büyümeye devam ediyor. 2002 yılında oy isterken kullandıkları en önemli şiar “yenilik ve temizlik” olan AKP erkânı bu “beyazlık vazosu”nu kendi eliyle çatlattı.

Eğer Erdoğan, Deniz Feneri hırsızlığına başka türlü yaklaşabilseydi, RTÜK Başkanı istifa edebilseydi, Şaban Dişli partiden ihraç edilseydi Erdoğan kendisini iktidara taşıyan vazoyu korumuş, hatta belki biraz daha güçlendirmiş olurdu.

Bunu neden göremedi? Ankara’nın havası öyledir, iktidar sahipleri koltuklarını sonsuza dek koruyacaklarını sanırlar, o vazoların ne kadar kırılgan olduğunu göremezler.

DİĞER YENİ YAZILAR