AK Parti’de sert hesaplaşma

AK Parti’ye yakın yayınlarda, çok sayıda köşe yazarı ve siyasi yorumcunun katıldığı sert bir çatışma yaşanıyor.

Bu çatışmanın dayanakları, gerekçeleri çok açık değil. Birbirini ağır şekilde suçlayanların herhangi birinin partinin politikalarına karşı olduğuna ilişkin bir işaret de görülmüyor.

Referandum öncesi partinin bazı önde gelen isimleri “gizli hayırcı” olmakla suçlanmış, özellikle iki isim Abdullah Gül ve Bülent Arınç hedef alınmıştı.

Abdullah Gül cumhurbaşkanlığı döneminde olduğu gibi, sonra da demokrasi hassasiyetlerini her zaman açıkça ifade eden bir siyasetçidir.

Gül’ü AK Parti’de bir kesimin Tayyip Erdoğan’ın iktidarına potansiyel bir tehlike olarak gördükleri de anlaşılmaktadır.

Geçen cumhurbaşkanı seçiminde adaylığı düşünmemiş olan Abdullah Gül’ün 2019’da aday olması, üstelik Tayyip Erdoğan’ın karşısında aday olmasını bekleyen AK Partililer olduğu anlaşılmaktadır.

AK Parti dışında da, Erdoğan’ın karşısına çıkabilecek ve geniş bir desteği olabilecek bir aday olarak Abdullah Gül görülüyor olabilir.

Haberin Devamı

Ancak seçime iki yıldan daha fazla bir zaman varken AK Parti içindeki çatışmanın sadece Abdullah Gül konusunda olmadığı da bellidir.

Siyasi bir farklılık olmadığına göre AK Parti içindeki çatışma alanlarının yeni dönemde alınacak pozisyonlarla ilgili olduğu da düşünülebilir.

Tayyip Erdoğan’ın tekrar AK Parti genel başkanlığına seçileceği kongrede yönetimdeki diğer değişiklikleri de Erdoğan yapacak ve büyük olasılıkla AK Parti’yi 2019’a bu kadro götürecektir.

Şu anda çatışan tarafların bütün eski hesapları da bu arada görmeye kalkışmaları, kongrede önemli değişiklikler bekledikleri anlamına gelir.

Bu kongreden sonra Binali Yıldırım başbakan olmaya devam etse de, 2019’un “ikinci adam”ının 21 Mayıs’ta ortaya çıkması ve partideki bütün operasyonların başında o ismin olması büyük olasılıktır.

AK Parti üçüncü dönemine geçerken bütün birikmiş hesapların zaman kaybetmeden görülmesi de en tepeden verilecek bir karardır.

DİĞER YENİ YAZILAR