Dinçer Irmak adlı okurumuz, öncelikle gazetelerin "kilolarca ek" vermesini eleştiriyor ve Vataniki'nin kaldırılmış olmasını destekliyor.
Gazetelerin eklerinin, özellikle hafta sonlarında bazen "kilolarca" denebilecek durumuna geldiği tespiti yerindedir. Ancak bu ekleri yayımlamaktaki amaç, daha çok zamana sahip oldukları günlerde insanlara daha fazla "okuma malzemesi" vermektir.
Günlük gazetenin içine konulamayan haber ve röportajlar, farklı yazarlar bu ekler sayesinde okura ulaşmaktadır.
Eklerle ilgili okurlarımızın bilmesi gereken bir konu da "teknik" sorunlardır. Gazetelerin sayfa sayılarını artırmalarının sınırını baskı makineleri, rotatifler belirler. Bazen ana gazetede sayfa artırılamaması dolayısıyla gazeteler okurlarına vermek istediklerini ek olarak vermek zorunda kalırlar.
Elbette "kilolarca ek" meselesinin bir tarafı da bunların tümünü okuyacak zaman olmaması. Ancak her gazete, kendi okurunun sadece kendisini okuduğunu varsaymak zorundadır. Bu nedenle de okura mümkün olduğu kadar çok ve yelpazesi geniş bir içerik vermek ister.
Dinçer Irmak'ı VATAN'la ilgili somut eleştirisi ise "bulmacaların azlığı". Gazetenin içerik dengesini düzenleyen yazı işleri yöneticilerine bu istek iletilmiştir.
Burada da okurlarımızın, gazetenin belli sayfa sayısı ile sınırlı kalmak zorunda olduğunu göz önüne alması gerekiyor. Dolayısıyla içerikte herhangi bir alana ya da konuya verilecek "fazla" ağırlık bir başka alanda fedakârlık anlamına gelmektedir.
Tabii ki bulmacalar ve zekâ oyunları, özellikle geniş zamanı olan okur kesiminde gazetenin vazgeçilmez hizmeti olarak görülüyor. Okurlarını bulmaca ya da herhangi bir başka nedenle ikinci bir gazete almak zorunda bırakmamak da her gazetenin temel görevlerinden biridir.
Magazin ve birinci sayfa
Doğan Terim, geçen hafta "Akaryakıt ve Deniz Seki" tartışmasına "memleket elden gidiyor Deniz Seki kimin umurunda" cümlesiyle katılıyor. Okurumuz birinci sayfada magazin haberlerinin daha az yer almasını istiyor.
Bu konuyu ve haber "dengesi" meselesini daha önce de tartıştık. Elbette birinci sayfada Türk halkını yakından ilgilendiren ve gerçekten önemli bazı haberlere göre magazin haberlerinin daha fazla ağırlık taşımasının açıklanır bir yanı yoktur.
Ancak şunu da tekrarlamak gerekir ki, gazeteler sadece "olumsuz" haber vermez, insan hikâyelerini de aktarır, değişik kişilerin yaşamıyla ilgili röportajlar da verir. Dünyanın bütün ciddi gazetelerinde bu tür haberler yer alır.
Burada, okurlarımızın tepkilerinin kaynağı, gazetelerde hep aynı kişilerin hep benzer olaylarla yer almasıdır.
Nitekim birçok okurumuz da ardı ardına "Süreyya Dürüst" haberlerinin yer almasına aynı tepkiyi gösterdi.
Magazin haberleri açısından basınımızın hemen tümünde bir "denge" sorunu bulunuyor. Ancak basınımızın 80'li, hatta 90'lı yıllardaki dengesizliklerden de çok uzaklaştığını belirtelim.
