Bugün seçim olsa

Seçim araştırmaları genelde hiç kimseyi memnun etmez. Siyasiler ve belli bir partiyi destekleyenler, her zaman kendi partilerinin daha güçlü olduğunu ve güçlü görünmesi gerektiğini düşünürler

Haberin Devamı

Seçim araştırmaları genelde hiç kimseyi memnun etmez. Siyasiler ve belli bir partiyi destekleyenler, her zaman kendi partilerinin daha güçlü olduğunu ve güçlü görünmesi gerektiğini düşünürler.

VATAN'ın geçen hafta yayımladığı seçim araştırması nedeniyle yine bu tür tepkiler gösterildi. Çoğunluğu, AKP'nin yüzde 37'lik oy oranının fazla olduğu ya da öyle gösterildiği şeklindeydi. Bu okurlarımıza göre böyle bir araştırmayı yayımlamak AKP hükümetine destek vermek anlamına geliyordu.

Tepkili okurlar arasında ölçüyü kaçıranlar ve VATAN'ı hükümetten çıkar sağlamakla suçlayanlar bile oldu.

Bu eleştirilere Genel Yayın Müdürü Yavuz Semerci şu yanıti veriyor:

"Ocak ayında halkın önüne seçim sandığı koyduk. Sandıklan nereye koyduk? 1983'ten bu yana Türkiye geneline en yakın sonucu veren 10 ilçeye... 5 bin kişi oy kullandı. Sonuçlan yayımladık. Bazı kesimlerin eleştirisine hedef olduk.

Ardından şubatta birbirlerinden habersiz 3 araştırma şirketine (Sonar, Konsensüs ve Yönelim) anket sipariş ettik. Bu 3 şirket Avrupa Kamuoyu ve Piyasa Araştirmacılan Birliği (ESOMAR) üyesi.

Sorumuz şuydu: Bugün seçim olursa kime oy verirsiniz? Anket sonuçlan elimize geçmeden önce halka 'Anket yaptırıyoruz. Sonuçları iki gün içinde elimize geçecek. Ve virgülüne dokunmadan yayımlayacağız' dedik. Dediğimizi yaptık. Üç araştırma şirketinin teslim ettiği sonuçlar birbirine çok yakındı.

Son siyasi gerginlikler, olaylı Merkez Bankası Başkanı atamasının yarattığı kutuplaşma, Danıştay baskını, Şemdinli İddianamesi gibi sıra dışı gelişmeler halkın siyasi tercihlerini değiştirmiş olabilir miydi?

Bu sorunun yanıtını bulmak için yeni bir anket yaptırdık. Ve bunu, yine sonuçlar elimize ulaşmadan okurlarımıza duyurduk. Yine virgülüne dokunmadan yayımladık.

Kabul ediyorum. Anket yayımlamak kolay bir iş değil. Sonuçların tartışma yaratacağını bilirsiniz. Mutlaka bu işten rahatsız olanlar çıkacaktır. Gazete olarak toplumu bilgilendirme görevini yerine getirdiğimizi düşünüyorum.

Bazı okurların eleştirilerine gelince...
Biz anketin nasıl yapılacağını bilen, uluslararası itibarı olan, saygınlığı tartışma konusu olmayan bir şirkete fotoğraf çektirdik. Bu fotoğrafı da yayımladık. 'Fotoğraf doğru değil, çarpıtılmış' diyenlere, özellikle böyle diyen partilere basit bir önerim var. Yaptırdıkları anketleri açıklasınlar. Anketi yapan firmayı da
açıklasınlar. Görelim.

'AKP açık ara birinci çıktıysa bunu neden iç sayfalarda yayınlamıyorsunuz da birinci sayfaya koyuyorsunuz' diyerek eleştirenlere katılmam asla mümkün değil. Böyle bir tavır mesleğimize ihanetle eş anlamlıdır.

Taraflısınız' diyenlere de sözüm şu: Bu iktidarla da bundan sonra gelecek iktidarlarla da hiçbir ticari, ekonomik çıkara dayalı alışverişimizin olmadığını ve olamayacağını hemen her gün kanıtladığımızı sanıyorum."

***

Seçim araştırmalarını "mutlak" bir sonuç ya da "oturduğu yerden yapılan" bir tahmin gibi görmek her zaman yanıltıcı olur. "Bugün seçim olsa" sorusu üzerine yapılan araştırmalar "o günün" manzarasını ve o günkü koşullardaki ana eğilimleri gösterir. Dünyanın bütün saygın gazeteleri de bu tür araştırmalar yapar, yaptırır ve siyasi açıdan kamuoyunun nabzını yansıtırlar. Bazı okurlarımızın tepkisinin kaynağında, geçen yıllarda, özellikle 1990-1996 arasındaki siyasi mücadele ortamında bazı araştırma kuruluşlarının güvenilmez araştırmalar yapmış olmaları, hatta "nabza göre şerbet" araştırmalarının fazlasıyla kullanılmış olması bulunuyor. O dönemin çok geride kaldığını ve bugün hiçbir basın kuruluşunun kendi saygınlığını tehlikeye atacak bir "manipülasyon"a girişmeyeceğini okurlarımızın bilmesi gerekiyor. Bu, VATAN'in özenle koruduğu bir yaklaşımdır.

Yine magazin
Bodrum'dan Birsin Coşkun yazıyor: "Gazetenizin 19 Haziran 2006 günlü sayısının 1. sayfasında yayınlanan 'Deniz fena yakalandı' fotoğraflı haberi gibi haberleri Vatan sık sık birinci sayfasına taşımaktadır. Kimdir bu hanımlar, beyler? Haber değeri taşıyacak ne gibi özellikleri vardır? Deniz Hanım'ın öpüşmesi beni ne derece ilgilendirir? Kaldı ki, bu tür resim ve haberler daha ciddi, daha önemli bir başsayfa haberini maskeler, değerini azaltır..."

• Bizde kullanılan şekliyle "magazin" haberlerine yönelik eleştirilerde kuşkusuz haklılık payları var. Adlan sadece bu sayfalarda yer aldığı için var olan birçok kişiyle ilgili haberlerin fazla öne çıkması, bunların "eğlendirici" özelliğinin abartılması anlamına gelir. Neden ünlü olduğu ve ne yaptığı bilinmeyen kişilerin gerçekten önemli kişiler gibi sunulması magazin haberciliğinin haklı olarak tepki çeken yanlarından biridir.

Bugün egemen olan "kitle gazetesi" anlayışı içinde magazin haberlerinin de yer alması genel bir eğilimin sonucudur ve bir alışkanlığa dönüşmüştür. Fakat geçtiğimiz yıllara kıyasla, bu konuda da tüm basınımızın olumlu yönde gelişme gösterdiğini söyleyebiliriz.

DİĞER YENİ YAZILAR