Mumcu'nun vukuatı

Bazı okurlarımız Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'nün gençliğinde bir arkadaşını silahla yaralamış olmasına ilişkin haberi yayınlamamızı eleştirdi. Haber Haftalık Dergisi'nde yer almış, VATAN da haberi manşetinde aktarmıştı

Haberin Devamı

Bazı okurlarımız Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'nün gençliğinde bir arkadaşını silahla yaralamış olmasına ilişkin haberi yayınlamamızı eleştirdi. Haber Haftalık Dergisi'nde yer almış, VATAN da haberi manşetinde aktarmıştı.

Eleştirilerin bir bölümünde, olayın çok eski olduğu öne sürülüyor. Bu okurlarımıza göre Erkan Mumcu'nün gençliğinde bir hata yapmış olması, üstelik arkadaşını kazaen vurmuş olması çok geride kalmış ve bugün aktarılmasına gerek olmayan bir haberdir.

Mumcu da diğer parti genel başkanları gibi Türkiye'yi yönetmek iddiasıyla siyaset yapan bir kişidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olmak için çalışmaktadır.

Bu tür bir göreve talip olan herkesin kişiliğini yansıtacak ve o kişiyi halka doğru tanıtacak her bilgi haberdir ve gazetenin görevi bu tür bilgileri okuruna aktarmaktır.

Erkan Mumcu'nun siyasete başladığı günlerde daha çok gençliğinde siyasi İslama yakın olduğu ve bazı radikal yayın organlarında yazı yazdığı bilgisi yer almıştı.

Ancak Mumcu'nun, üstelik silahlı olarak ülkücü hareket içinde de yer aldığı bilinen bir durum değildi. Dolayısıyla gazetenin görevi bu bilgiyi okurlarına aktarmak ve söz konusu kişinin geçmişi hakkında da tam bilgi sahibi olmasını sağlamaktır.

Bazı okurlarımız ise yaralama olayının kasıtlı olmadığının üzerinde duruyor ve başlıkta bu bilginin eksik verildiğini söylüyor. Başlıkta olayın kazayla vuku bulduğu unsuru yer almamıştır. Ancak başlık, olayın esasını en özlü biçimde aktarma zorundadır. Bu olayın esası da Mumcu'nun silahlı dolaşması ve silahını kurcalarken arkadaşını vurması, bu yüzden de bir süre hapis yatmış olmasıdır.

Kazayla insan yaralamak, tabii ki kasıtlı öldürmeye teşebbüsten farklı bir suçtur. Ancak ortada bir gerçek vardır ve bu, kesinlikle "özel hayat" ya da "özel alan" kapsamına giren bir olay değildir.

Kimi okurlarımız da bunun zaten bilinen bir olay olduğunu ve tekrar gazetenin manşetine taşınmasının yanlış olduğunu düşünüyor. Ancak yaptığımız araştırma şunu göstermiştir ki bu olay bilinen, kamuoyunun bilgisine ulaşmış bir olay değildir. Eğer daha önce bu olayla ilgili bir haber, bazı yayın organlarının kıyısında köşesinde ve dikkatlerden kolay kaçacak bir şekilde verilmiş ise de bu, o yayın organlarının görevlerini tam olarak yapmadıkları anlamına gelir.

Bir kesim okurun, siyasilerle ilgili haberlerin ardında farklı niyet ya da amaç arama yönünde bir eğilimleri olduğu bilinmektedir. Daha önce bazı gazetelerin siyasi mücadeleler içinde açık taraf olmaları ve bazı siyasileri tercih eder şekilde yayın yapmış olmaları bu eğilimin kaynağıdır.

Türk basınının sorunlu dönemlerinde böyle olaylar görülmüş ve haklı olarak okurlarda kuşku yaratmıştır. VATAN'in Mumcu haberinde böyle bir unsur olmadığını da açık olarak söyleyebiliriz.

Şiddete karşı reklam önlemi
VATAN Genel Yayın Müdürü Yavuz Semerci'nin bir yazısında dile getirdiği "şirketler, şiddet unsuru ağır basan televizyon dizilerine reklam vermesin" önerisi reklamverenler arasında olduğu gibi okurlarımızdan da büyük destek gördü.

Birçok okurumuz VATAN'ın ortaya attığı bu önerinin çok yerinde olduğunu belirtiyor ve gazetenin bu olayın takipçisi olmasını, peşini bırakmamasını istiyor.

VATAN'ın yazı işleri yönetimi bu konuda gerekenin, tabii ki gazetecilik sınırları içinde kalınarak, yapılacağını belirtti.

DİĞER YENİ YAZILAR