Öğlen yetki verdi, akşam parayı kasaya koydu
Uluslararası piyasalardan kredi almak için saat 12.04’te yetki veren Akbank, akşam saatlerinde paranın tamamını toplamayı başardı. 2012 yılının ilk sendikasyon kredisine imza atan Akbank, 19 ülkeden 42 banka ile 1.2 milyar dolar tutarında sendikasyon kredisi imzaladı. Akbank Genel Müdürü Hakan Bingaşgil, “Bu Türkiye ve Akbank’a olan güvenin göstergesidir” dedi.
Öğle saatlerinde 1.2 milyar dolarlık sendikasyon kredisi almak için yetki verdiğini açıklayan Akbank, aynı gün bütün parayı topladı. Akbank, 20 Mart günü saat 12.04’te Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) 1.2 milyar dolar karşılığına kadar 1 yıl vadeli sendikasyon kredisi almak üzere uluslararası bankalardan oluşan konsorsiyuma yetki verildiğini bildirdi. Saatler 19.40’ı gösterdiğinde gelen yoğun ilgi ile Akbank, hedeflediği tutarın tamamının karşılandığını duyurdu.
2012 yılının ilk sendikasyon kredisine imza atan Akbank, 19 ülkeden 42 banka ile 1.2 milyar dolar tutarında sendikasyon kredisi imzaladı. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki imza töreninde konuşan Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, ”Türk bankacılık sektöründe 2012 yılındaki ilk sendikasyon kredisini başarıyla gerçekleştirdik” dedi.
Türkiye krizde güçleniyor
Avrupa ekonomisinde sıkıntıların sürdüğü bir dönemde sağlanan sendikasyon kredisinin Akbank’ın gücünü gösterdiğini anlatan Binbaşgil, güçlü ve sağlam Türk bankacılık sektörünün sürdürülebilir bir büyüme performansı gösterdiğini dile getirdi.
Global ekonomide sorunların aşılmasının biraz daha zaman alacağını söyleyen Binbaşgil, ”Ancak ülkemiz bu çalkantılara kıyasla çok daha büyük krizlerden her defasında güçlenerek çıktı. Bugün imzaladığımız sendikasyon kredisi, bir anlamda Türk ekonomisinin ve bankacılık sektörünün başarılı ve örnek faaliyet modelinin bir teyidini oluşturuyor” diye konuştu.
Binbaşgil, temin edilen krediyi başta Akbank müşterileri olmak üzere, bankanın tüm paydaşlarına değer yaratmak ve ekonominin büyümesini desteklemek yönündeki hedefler doğrultusunda, reel sektöre finansman yaratmak için kullanacaklarını vurguladı.
Dış ticarete finansman
Akbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli de, Türkiye’nin 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat hedefini anımsatarak, söz konusu sendikasyon kredisinin, dış ticaretin finansmanı amacıyla alındığını ifade etti.
Küresel ekonomik konjonktüre rağmen, Amerika, Avrupa ve Asya’da yerleşik 42 yabancı bankanın imzaları atılan bu krediye katıldığına işaret eden Kefeli, ”Akbank, üstün muhabir bankacılık ilişkileri ve sürekli gelişen işlem kapasitesiyle muhabir bankalarına iş yaratmaya ve sağlanan kaynakla 2012 yılında da 10 milyar doları aşan yurt dışı borçlanmasıyla Türk ekonomisinin sağlam temellerini desteklemeye devam edecek” dedi.
Toplamda 795 milyon euro ve 146 milyon dolar tutarında, 1 yıl vadeli 2 ayrı dilim olarak yapılandırılan kredinin maliyeti sırasıyla Euribor ve Libor artı yüzde 1.45 olarak gerçekleşti. Akbank, imzası atılan kredi ile 2011 yılı Mart ayında sağladığı 652 milyon euro ve 406 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisini yeniledi.
Türk Lirası artık daha prestijli
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, bundan birkaç sene önce yüzde 50-60’larda olan döviz tevdiat hesaplarının bugün yüzde 30’lara düştüğünü belirterek, ”Türk Lirası artık çok daha prestijli, güvenli” dedi.
Binbaşgil, bu yıl Türk ekonomisinin yüzde 4, kredilerin de yüzde 15 civarında büyüyeceğini öngördüklerini ifade ederek, ”Ticari kredilerin, özellikle de KOBİ kredilerinin daha hızlı büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bugün Türkiye’deki kredilerin yaklaşık yüzde 24’ü KOBİ’lere ait, KOBİ’ler almaları gereken payı alamamış durumdalar” diye konuştu. Bankaların uzun vadeli kredi verebilmesi için ise, uzun vadeli kaynak bulması gerektiğini dile getiren Binbaşgil, banka müşterilerinin uzun vadeli mevduata yönlendirilmesine yönelik politikaların önemini vurguladı.
Türkiye’nin 2023 yılına kadar dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesi için her yıl milli gelirin yaklaşık 20-30’u kadar yatırım yapması gerektiğine dikkati çeken Binbaşgil, ”Yatırımları, cari açık yaratmadan yapabilmemiz için de tasarruf oranlarının artması lazım. Tasarrufların artmasıyla birlikte vadelerin uzaması da önemli. Artan tasarrufların yanında bankalar yurt dışından kredi almaya da devam edecek, kaynaklarını çeşitlendirecek” değerlendirmesinde bulundu.
