Gazete Vatan Logo

O da zaman aşımından yırttı

İpekçi cinayetinde kilit isim için karar

İpekçi suikastının yanı sıra Papa II. Jean Paul’e suikast girişimine da adı karışan Yalçın Özbey hakkındaki dava, 30 yıllık sürenin dolması nedeniyle düşürüldü


Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi’nin öldürülmesine ilişkin olarak Yalçın Özbey ile cezaevinden yazdığı itiraf mektubuyla yıllar sonra davanın açılmasında etkili olan Yusuf Çelikkaya’nın yargılandığı dava, zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmada, “yakalanma” kararına rağmen henüz yakalanamayan sanık Yalçın Özbey’i avukatı Ergun Öztürk temsil etti. Duruşmada, sanık Yalçın Özbey’in “yakalamasının” infaz edilmediği tutanağa geçirildi.

Savcıya göre dolmadı

“Zaman aşımı” yönünden davaya ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, kaçak olan ve hakkında tutuklama kararı verilen sanık Özbey hakkındaki davanın zaman aşımının durduğunu ve bu nedenle davaya ilişkin henüz zaman aşımının dolmadığı kanaatinde olduğunu söyledi. Duruşmada söz alan sanık Özbey’in avukatı Öztürk ise suç tarihinin 1 Şubat 1979 olduğunu ve Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) belirtilen zaman aşımı üst sınırının dolduğunu ileri sürerek, ayrıca ek zaman aşımı süresinin de dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesini talep etti.

Mahkemeye göre doldu

Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı eski TCK’nın “ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis ve müebbet ağır hapis cezalarını gerektiren cürümler, 20 yıl geçmesiyle ortadan kalkar” maddesine göre asli zaman aşımı süresinin 20 yıl, 104/2. maddesine göre de uzatılmış zaman aşımı süresinin 30 yıl olduğunu ifade etti. 1 Şubat 1979 olan suç tarihinden duruşma tarihine kadar 30 yılın dolduğunun anlaşıldığını belirten heyet, “sanıklar” hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ve Özbey hakkındaki yakalama kararının da kaldırılarak toplattırılması için Cumhuriyet Savcılığına yazı yazılmasına karar verdi.



Vukuatları ve 30 yıllık kaçışın öyküsü


YalçIn Özbey, 12 Eylül 1980 öncesinde Abdi İpekçi suikastı, Ağca’ nın cezaevinden kaçırılması ve Papa’yı hedef alan saldırıdaki ’esrarengiz’ rolü nedeniyle yıllardır gündemde. Ancak bugüne kadar hakim huzuruna çıkarılamadı. Avrupa’da iki kez yakalandı ama Türkiye’ye iade edilmedi. İşte Yalçın Özbey’in karanlık bağlantıları ve ’ceza almadan’ kurtuluşunun öyküsü:

İpekçi suikastı için para: Ağca, Yalçın Özbey’den para yardımı aldı. Banka dekontlarında adres olarak Özbey‘in Aksaray’daki emlak bürosu gösterildi. Bu paraların, Abdi İpekçi‘nin öldürülmesi için sanığın hesabına yatırıldığı belirlendi.

1 Şubat 1979, İpekçi suikasti: Ağca, İpekçi’ye pusu kurup katlettikten sonra yakalandı. Özbey, İpekçi‘nin öldürülmesinden önce 34 RT 601 plakalı otomobilini Hasan Hüseyin Şener’e sattı. Ağca 23 Kasım 1979‘da Maltepe Askeri Cezaevi‘ndenfirar ettikten sonra bu araçla kaçırıldı. Saldırıdan önce Ağca ile Yalçın Özbey‘in aynı evde kaldıkları ve birlikte emlak işi yaptıkları sabittir.

Nasıl kaçtı? Özbey, MİT görevlilerine Almanya’da yıllar sonra kaçış hikayesini şöyle anlattı: “İpekçi vurulduğunda Oral, ben, Mehmet Ali aynı evde kalıyorduk. Epey eyleme katıldım. Ahmet Kaçmaz’a yapılan bir şey oldu, Mihri Belli’ye sıkılan bir kurşun oldu. Büyük soygunlar oldu Ankara’da. Oral ayrıldı. Sonra baktık resimler gazetelerde yayımlanınca ”Artık gidelim “ dedik Avrupa’ya.

13 Mayıs 1981 Papa’ya saldırı: Ağca, Vatikan Meydanı’nda Papa II. John Paul’ü vurdu. Roma‘daki duruşmalarından birinde İpekçi‘yi Özbey‘in öldürdüğünü ileri sürdü.

Hiç iade edilmedi: 1993‘te Almanya‘da uyuşturucuyla yakalandığı için gözaltına alındı. Türkiye’ye iade edilmedi. 1997’de serbest kaldı. Aynı yıl Belçika’da yakalandı, ancak yine iade edilmeden serbest bırakıldı.

MİT’e anlattı, kaset kayboldu: Özbey’in 1995’te iki MİT mensubuyla yaptığı görüşmenin içeriği sır olarak kaldı. Oral Çelik’i yargılayan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 1999’da ifadeleri emniyetten ve MİT’ten istedi. Emniyetten konuyla ilgisiz bir dosya gönderildi. MİT, görüşmeye ilişkin bant çözümlerinin imha edildiğini öne sürdü.

Haberin Devamı