Gazete Vatan Logo

O avukattan çarpıcı itiraflar

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen KCK ana dava iddianamesinde Prof. Büşra Ersanlı’nın dağda silahlı militanlara verilen eğitimin benzeri bir eğitimi şehir merkezlerinde açılan siyaset akademilerinde verdiği iddia edildi.

Öcalan’ın daha önce medyada Kalaşnikof silahla verdiği silahla yer alan avukatlarından İrfan Dündar’ın itirafçı olduğu ortaya çıktı

Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen tarafından terör örgütü PKK ’nın şehir yapılanması KCK’ya yönelik hazırlanan 2400 sayfalık ilk iddianame İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oybirliği ile kabul edildi. İddianamede Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da aralarında bulunduğu 147’si tutuklu 193 sanık yer alıyor. Ersanlı’nın da aralarında bulunduğu 51’i “terör örgütü yöneticiliği’ iddiasıyla, 142 sanık ise örgüte üye olmak suçlamasıyla hakim karşısına çıkacak. Sanıklardan Büşra Ersanlı için 22,5 yıl, Ragıp Zarakolu için 15 yıl hapis cezası isteniyor. Tutuksuz 46 sanıktan 23’ü hakkında ise yakalama kararı bulunuyor. Davanın ilk duruşması temmuz ayında yapılacak.

5 gizli tanık bulunuyor

KCK’nın İstanbul’daki üst yönetiminin anlatıldığı iddianamede, örgütün Murat Karayılan’dan sonra gelen üst düzey yöneticileri Ali Durç ve Kudbettin Yazbaşı da sanıklar arasında yer aldı. İddianamede 1 numaralı sanık olan Yazbaşı tutuklu bulunurken örgütün üst düzey yöneticilerinden Ali Durç’un ise firari olduğu anlaşıldı. İddianamede 5 gizli tanığın da ifadesine yer veriliyor. İddianamede en ilginç ayrıntı, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın daha önce medyada Kalaşnikof silahla verdiği silahla yer alan avukatlarından İrfan Dündar’ın ifadesi. İddianamede, Dündar’ın KCK’ya ilişkin çok çarpıcı bilgiler verdiği ve örgütün yapılanması ile çalışma şekli hakkında detaylı açıklamalar yaptığı görüldü. Dündar, aralarında kendisinin de olduğu bazı avukatlara Öcalan ile görüşme yasağı getirildikten sonra İmralı’ya gidecek avukatları KCK’nın belirlediğini söyledi. Dündar, KCK yapılanmasına ilişkin kritik bilgiler de verdi. İşte Dündar’ın ifadesinden o bölümler:

KANDİL’DEN YÖNETİLİYOR

KCK olarak bilinen yapıya, PKK’yı da içerisine alan üst çatı yapının ismi diyebiliriz. KCK illegal bir yapılanma olup, içerisinde faaliyet gösteren örgüt mensupları hiyerarşik bir yapı içerisinde gizlilik kurallarına riayet ederek faaliyetlerini sürdürürler. Türkiye’de KCK’lı olarak bilinen örgüt mensupları, Türkiye Meclisi yapılanması içerisinde yer alırlar. Türkiye Meclisi içerisinde faaliyet yürüten örgüt mensupları Kandil’deki 7 kişiden oluşan Türkiye Masası’na bağlıdırlar. Türkiye masası ise Sabri Ok ve Murat Karayılan’a bağlı olarak faaliyetlerini sürdürür.

KCK SÖZLEŞMESİ

KCK sözleşmesi bir anayasa niteliği taşır. Öcalan’ın savunmalarından, Özgürlüğün Sosyolojisi kitabından yararlanılarak Duran Kalkan’ın başında olduğu komisyon tarafından yazılarak örgüt içinde kabul edildi. Kalkan, tüzük yönetmelikle ilgili yapılan çalışmaların başında yer alan şahıstır. Duran Kalkan, Halk Savunma Komitesi’nin başında, kırsal alanda faaliyet yürütmektedir. Ayrıca Kürdistan’da Zorun Rolü isimli ideolojik kitabın yazarıdır..

Zorla para toplanıyor

Dündar, 2006’dan sonra KCK’nın içinde oluşturulan Maliye birimi ile PKK terör örgütüne mali kaynak sağlamak amacı ile K.Irak, Türkiye ve Avrupa’da vergilendirme adı altında Kürt kökenli vatandaşlardan zorla para toplamaya başladığını belirterek, vergilendirmenin detaylarını şu şekilde anlattı:

KUZEY IRAK

KCK yapılanması Kürt işadamlarından Erbil, Bahok, Süleymaniye gibi şehirlerde Türkiye’den giderek ihale alan Kürt işadamlarından vergilendirme adı altında KCK Maliye ibareli vergilendirme makbuzu ile para toplar.

AVRUPA

KCK yapılanması Avrupa’da işçi olarak ve işyeri işleten Kürt kökenli vatandaşlardan zorla veya bağış adı altında para toplar. Avrupa’dan sorumlu olan kişinin Nedim Seven isimli şahıs olduğunu biliyorum ancak şu an devam edip etmediğini bilmiyorum.

TÜRKİYE

Türkiye’deki Kürt kökenli işadamlarından, Güneydoğu’da alınan büyük ihalelerden HPG mührü ile “Kürdistan da iş yapıyorsunuz, para kazanıyorsunuz, bu nedenle verginizi Türkiye Cumhuriyeti’ne verdiğiniz gibi, bize de vermek zorundasınız” diyerek zorla para alınır. Türkiye’de vergilendirmeden sorumlu şahıslar Atilla Koca, Çetin Baltaş, Mehmet Ermiş (Murat Nil kod), Hüseyin Cengiz ve Abdullah Bozkoyun’dur.

BDP’Lİ BELEDİYELER

BDP’nin seçimlerde kazanmış olduğu belediyelerde açılan ihalelerden, ihaleleri kazanan şirketlerden yüzde 10 oranında KCK Yerel Yerel Yönetimler Birimi Maliye adına, vergilendirme adı altında para alınır.

‘Uluslararası bir projedir’

İddianamede, KCK’nın Türkiye kamuoyunda yansıtıldığı gibi sadece Türkiye’ye has bir yapılanma olmayıp, Türkiye’de PKK’nın kontrolünde KCK Türkiye Meclisi, İran’da Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), Irak’ta Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) ve Suriye’de Demokratik Birlik Partisi’nden (PYD) oluşan dörtlü bir uluslararası proje olduğunu belirtti. Bu yapılanmalardan her birinin bulunduğu ülkede birleşik bağımsız Kürdistan isimli yapılanmanın zeminini oluşturma görevi üstlendiği belirtildi. Terör örgütünün şehir merkezlerindeki giderlerini karşılamak ve gerekse dağ kadrosundaki militanlara lojistik destek sağlamak için vatandaşlardan zorla para alındığı iddia edildi.

İddianamede KCK’nın şeması da yer aldı. Şemada ‘PKK/KCK Öderliği’ başlığı altında Abdullah Öcalan’ın adı yer aldı. Öcalan’ın ardından ‘Yürütme’ başlığı altında ise Murat Karayılan ismi bulunuyor. Karayılan’dan sonra ise Sabri Ok geliyor. KCK Türkiye Meclisi sorumlusunun halen Avrupa’da olan Sabri Ok olduğu, Ok’a bağlı olarak KCK Yürütme Kurulunun Nihat Oğraş, Kutbettin Yazbaşı ve Ali Durç’tan oluştuğu, bu yürütmeye bağlı olarak KCK İstanbul İl Yürütme sorumlusunun ise Mümtas Aydeniz olduğu kaydedildi. Aydeniz’e bağlı olarak faaliyet yürüten KCK İstanbul yapılanmasının Adalet Komisyonu, Sosyal Alan, Siyasal Alan, İdeolojik Alan, DÖKH ve Mali Alan şeklinde örgütlendiği vurgulanan iddianamede, bu örgütlenmenin Türkiye genelindeki tüm illerde aynı şeklide var olduğu, yine örgüt yöneticilerinin beyanına göre örneğin Hakkari’de KCK yapılanmasının tamamlandığı, hatta bu yapılanma nedeniyle Adli makamlara kimsenin gitmediği, uyuşmazlıkların örgütün KCK sistemi içerisindeki sözde yargılama makamlarınca yapılarak çözümlendiğine dikkat çekildi.

‘Akademideki dersler

K. Irak’tan farklı değil’


PKK’NIN şehir yapılanması KCK’ya yönelik hazınlanan 2400 sayfalık iddianamede 128. sırada yer alan sanık Prof. Dr. Büşra Ersanlı’ya ağır suçlamalar yöneltiliyor. Ersanlı’nın, terör örgütü PKK/KCK ’nın dağ kadrosundaki militanlarına verilen eğitime paralel eğitim veren siyaset akademisinde ders verdiği anlatıldı. İddianamede, Ersanlı’nın Türkiye’deki bütün siyaset akademilerinin kuruluş ve işleyişinde görev alarak akademilerin organizasyonunu sağladığı ve ders verecek öğretim görevlileri de temin ettiği belirtildi. Ersanlı’nın BDP’nin Genel Seçimi çalışmalarında BDP’nin bağımsız milletvekili adaylarının propagandasını üstlendiği öne sürülüyor. Ersanlı’nın terör örgütünün güdümünde yayın yapan ROJ TV’de röportaj yapmak üzere teklif aldığının belirtildiği iddianamede, “Ersanlı’nın terör örgütünün şehir merkezindeki militanları ve basın yayın organındaki elemanlarıyla yoğun bir diyalog halinde olduğu anlaşılmıştır” denildi.

Hiyerarşi içinde değil

İddianamede, yayıncı Ragıp Zarakolu’nun ise terör örgütünün hiyerarşisi içerisinde yer almamakla birlikte, bilerek ve isteyerek terör örgütüne yardım ettiği anlatıldı. Zarakolu’nun KCK’nın şehir merkezindeki yapılanmalarına ve dağ kadrosuna eleman yetiştirme merkezi gibi işlev gören siyaset akademisinde ders verdiği ve bu şekilde bu eyleme katkıda bulunduğu anlatıldı. İddianamede, sınıflarda ve koridorlarda terör örgütünün ölen ve halen yaşayan militanlarına ilişkin fotoğraflar, sözde Kürdistan Bayrağı ve örgütün elebaşısı Abdullah Öcalan’ın posterleri bulunduğu ifade edildi. Siyaset Akademisi’ndeki derslerin terör örgütünün ideolojik eğitimi şeklinde verildiği ve eğitim programının Kuzey Irak’ta bulunan kamplardan farklı olmadığının belirtildi ve böyle bir mekanın normal bir eğitim yuvası gibi kabul edilemeyeceği kaydedildi. Zarakolu’nun ise konumu gereği akademinin terör örgütünün eğitim yuvası olduğunu algılamamasının akıl ve mantıkla çeliştiği anlatıldı.

KİMDİR?

Prof. Büşra Ersanlı:

NEYLE SUÇLANIYOR?
Örgüt yöneticisi olmak

Ragıp Zarakolu:

NEYLE SUÇLANIYOR?
Örgüte yardım ve yataklık

1968 yılında “Ant” ve “Yeni Ufuklar” dergileri için yazmaya başladı. 1971’de askeri cunta tarafından Uluslararası Af Örgütü ile olan ilişkileri nedeniyle 5 ay cezaevinde tutulan Zarakolu, 1972’de Ant dergisinde yer alan Vietnam’la ilgili bir yazı yüzünden hapse atıldı. 1974’teki afla özgürlüğüne kavuşan Zarakolu, 1977’de Belge Yayınevi’ni kurarak yayıncılığa başladı. Zarakolu, 1998 ve 2008 ’de Dünya Yayıncılar Birliği, 1995 ve 2007 ’de Türkiye Yayıncılar Birliği, 2003 ’te Norveç Kültür Bakanlığı ve 2010 ’da da Ermenistan Ulusal Kütüphane ödüllerini aldı.

Paranın yüzde 50’si PKK’ya yüzde 50’si BDP’ye gidiyor

İddianamede yer alan gizli tanık “Haydar” ise dikkat çekici bilgiler veriyor. Haydar ifadesinde, KCK’nın Marmara ve İstanbul sorumlularını bölge bölge ilçe ve mahalle sorumlularını açıklıyor. Gizli tanık kent meclisinin görevinin İstanbul’daki doğu kökenli vatandaşları PKK propagandası yapmak için örgütlenme olduğunu anlatıyor. Her ay belli günlerde Kürt kökenli vatandaşların evlerine giderek para toplandığını belirten gizli tanık, bu paraların yüzde 40’ının ilçe BDP’ye, yüzde 10’unun da İl BDP’ye yüzde 50’sinin de PKK’ya gittiğini öne sürüyor.

Dağa çıkardıkları gençler için 7 bin lira alıyorlar

PKK’nın dağ kadrosuna nasıl eleman temin edildiğini de anlatan tanık E.Y., “Kürt kökenli 15-27 yaş grubu gençlerin folklor, tiyatro, saz kursu ve buna benzer etkinlikler ile İlçe BDP’lere ve Gençlik Kültür Merkezi’ne gelen geliş gidişlerini sağlanır. Bir süre sonra gençlere PKK örgütünün propagandası yapılır ve siyasi eğitim verilir. Daha sonra da kırsal alana gönderilir. Bu verilen siyasi eğitimlerin en önemlisi Ümraniye BDP İlçe binasının altında bulunan Hevi Kültür Merkezi’dir. İstanbul’dan kırsal alana gönderilen birçok genç bu kültür merkezinde siyasi eğitim alır. Eleman aktarımı yapan şahıslar her kişi başına 7 bin TL para alırlar. Masraflar çıktıktan sonra kalan para şahısların sorumluluk seviyesine göre paylaşılır”.

Haberin Devamı