Gazete Vatan Logo

O arşivler gün yüzüne çıktı!

Osmanlı, Amerikan ve Alman arşivlerindeki tehcir yardımları

Ermeni tehciri ve katliam iddialarının yeniden tartışıldığı şu günlerde Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, yeni arşiv belgelerinin yer aldığı bir araştırmaya imza attı.

1.Dünya Savaşı sırasında tehcir edilen Ermeniler’e yönelik yapılan yardımların yeni belgeleri Osmanlı, Alman, Amerikan ve Avusturya-Macaristan arşivlerinden gün yüzüne çıkarıldı. “4.Ordu Bölgesi'nde Ermeni Muhacirlere Yönelik İnsani Yardım Uygulamaları” başlığını taşıyan araştırmanın kitap haline getirileceği ve diasporaya karşı Türkiye için kaynak teşkil edebileceği belirtildi. Prof. Dr. Atnur şu bilgileri verdi.

"Musul'un güneyi düşünülüyordu"

"Devlet kayıtlarına göre, tehcir edilen Ermeni nüfusu 700 bini geçmiyor. Tehcir için ilk düşünülen yer Musul’un güney kesimleri. Cemal Paşa, göçmenlerin ihtiyaçlarının karşılanamayacağını belirterek Ermeniler'i Suriye, Lübnan, Beyrut, Resulayn, Hama, Humus, Halep, Şam ve Deyr-Zor gibi 4.Ordu’nun mıntıkasındaki bölgeye yerleştirilmesini sağlıyor. Bu girişim olmasa Ermeni kayıpları daha fazla olurdu."

"Tehcir edilenlerin sayısı 700 bini geçmiyor"

"Tehcirden önce Anadolu'daki Ermeni nüfusu 1 milyon 294 bin. Kadın ve kızların bir kısmının sayılmadığını varsaymış olsak bile nüfusun en fazla 1.5 milyon olduğu aşikar. Savaş sırasında Anadolu’da kalanların nüfusu ise 300 bin. Hem Ermeni, hem de batılı kayıtlara göre 240 bin ile 550 bin arasında Ermeni Kafkaslar’a kaçıyor, bir kısmı ise Mısır’a yerleşiyor. Talat Paşa'nın evrakı ve Genelkurmay kayıtlarına göre 970 bin civarında kişi tehcire tabi tutulmuş gibi gözükse de bunların bir kısmının Rusya ve İran’a kaçtığı anlaşılıyor. Nitekim bu evraklara göre Erzurum Ermenileri tamamen tehcire tabi tutulmuş gözüküyor. Oysa buralarda yaşayanların bir kısmı sevk edilmeyerek şehirde kalmış, önemli bir kısmı da Rusya’ya kaçmıştır. Van, Bitlis, Trabzon için de aynı durum söz konusu. Yerli ve yabancı kayıtlar da bu bilgiler yer almıştır."

"Genelgelerin birçoğu savaş yüzünden uygulanamadı"

"Ermeni düşmanı gibi lanse edilen Cemal ve Talat Paşalar'ın tehcire tabi tutulanlara geçici köyler kurulması, yiyecek, giyecek ve erzak temini, ihtiyaçlarının karşılanması, salgın hastalık ve saldırılara karşı korunmaları hakkında resmi genelgeler mevcut. Ancak savaş döneminde yazılanların bir kısımının kağıt üstünde kaldığı ve uygulanamadığı da gerçek."

"Bizzat Ermeni doktorlar görev yaptı"

"Cemal Paşa, sorumluluk alanındaki Ermeniler'in bulaşıcı hastalıklarla mücadele için Alman Karl Vayland’ı kurduğu komisyonun başkanlığına getirtiyor. Eski Fransız hastanesi ücretsiz olarak hastalara tahsis edilirken, Ermeni Dr. Altunyan’ın hastanesi ise çok cüzi ücretle hasta kabul ediyor. Ordudaki Ermeni doktorların göçmenlerin tedavisi için görevlendirildiği kayıtlarda isimleriyle yeralıyor."

"20 bin Ermeni kadına yevmiye karşılığı iş verildi"

"4.Ordu mıntıkasındaki askeri fabrika ve atölyelerde 20 bine yakın Ermeni kadına yevmiye karşılığı iş veriliyor. Kimsesiz kadınlar ve yetim çocuklar Halep, Şam, Urfa ve Beyrut’ta bakım evleri açılıyor. Buraların büyük kısmı misyonerler ve Ermeniler'in kontrolü altında bulunuyor. Cemal Paşa özellikle Dr. Altunyan’ın kızının yetimhanesini destekliyor ve misyoner Beatrice Rohner’i Maraş'tan Halep’e davet ederek yetimhane işleriyle görevlendiriyor. Misyoner Paula Schafer’de etkin olarak görev alanlar arasında."

"Yetişkinlere 1 kuruş çocuklara 20 para harçlık veriliyordu"
"Wilfred Post Eylül 1915 tarihli raporunu bulduk. Osmanlı hükümeti yetişkinler için günlük 1 kuruş, çocuklar için 20 para harçlık dağıtıyor. O yıllarda pamuk işçileri günlük 6 kuruş, Şirket-i Hayriye işçisi 5,5 kuruş ücret alıyor."

"ABD Konsolosu Jakson'ın yardımlardaki rolü"

"Amerikalı, misyonerlerin ciddi yardım çalışmalarını arşivlerde bulduk. Paralar çoğunlukla Amerika’dan geliyor ve Papaz Hovhannes Eskiciyan ile Papaz Vahran Tahnizyan tarafından dağıtılıyor. Bu anlamda Amerika'nın Halep Konsolosu Jesse B. Jakson çok aktif bir rol oynuyor. Arşiv belgelerine göre 1917 yılı itibariyle Amerikalılar'ın ilgilendiği Ermeni göçmen sayısı kendi rakamlarına göre 489 bin kişi. Bölgeye Osmanlı Bankası ve Alman bankalarından da para transferi var."

"Misyoner Künzler Urfa'da 2 bin 500 yetime sahip çıktı"

“Urfa’da bulunan misyoner Jakop Künzler’in 1917 yılı itibariyle 2 bin 500 civarında Ermeni yetimine baktığı belgelerde yer alıyor. Cemal Paşa’nın isteği üzerine bölgeye gelen Halide Edip Adıvar’ın özellikle Ermeni yetim çocuklarının bakımı ve eğitimi için Aya Tura Manastırı'nda ciddi çalışmalar yapıyor."

"Tehcir'de 30 bin kişi yaşamını yitirdi"

"Tehcir döneminde çeşitli nedenlerle hayatını kaybeden Ermeni sayısı ise 30 bini geçmiyor. Savaştan sonra tehcire gönderilenlerin birçoğu Anadolu’ya tekrardan dönüyor. 1.5 milyon Ermeni’nin yaşamını kaybettiği savı bilimsel gereçeklerle örtüşmüyor."

"1921'de Anadolu'daki Ermeni nüfusu 670 bin"

“Ermeni Patrikhanesi'nin 1921 rakamlarına göre Anadolu’daki Ermeni nüfusu 670.
1914-1918 arasında Ermeni çeteler tarafından katledilen Müslüman sayısı 500 binin üzerinde. Öldürülenlerin tamamı Türk, Kürt ve Çerkezler’den oluşuyor. Erzurum, Muş, Van, Bitlis, Ardahan, Erzincan, Nahçıvan ve Bakü’de katliamlara uğrayan Müslümanlar'ın isimleri, bölgeleriyle birlikte devlet arşivlerinde yer alıyor."

"Cinis'te 587 Müslüman diri diri yakıldı"

“Size kendi köyümden belgelere dayalı bir örnek vermek isterim. Erzurum’da bulunan eski adıyla Cinis şimdiki adıyla Ortabahçe Köyü’nde çevre köylerden de getirilen 587 Müslüman, cami ve Şükrü Bey’in Konağı’na yerleştirilip diri diri yakılmıştır.”

"Ölüm korkusuyla kimlik değiştirenler oldu"

“Türkiye’de tartışma yaratan konulardan biri de tehcirden veya öldürülmekten korkup kimlik değiştiren Ermeniler meselesidir. Bu konuda resmi rakamlar olmamakla birlikte Erzurum’un güney ilçelerinin bir kısmı, Tunceli, Malatya, Şırnak, Bitlis, Diyarbakır ve Sason’daki bazı bölgelerde bir kısım Ermeni vatandaşın kimlik değiştirdiklerine dair kayıtlar mevcuttur. Bu insanların bir kısmı sonradan Müslüman olmuş, bir kısmı ise görünürde Müslümanlığı seçmiştir. Kimlik değiştirenlerin sayısı azımsanmayacak orandadır. Hem Alevileşen hem de Sünnileşen Ermenilerin olduğu tarihsel bir gerçektir."

Haberin Devamı