Nostalji magazin

Film: Paranın Esiri Yapım Yılı: 1985 Yapım: Sezer Film Yönetmen: Orhan Elmas Başrol: Cüneyt Arkın, Hülya Avşar, Kenan Kalav Fırat dizi çekimleri için Fuar'dan günübirlik Bodrum'a gelen ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses çekim arasında karnını doyurdu. - 1995 İzmir'de sahneye çıkan eski manken yeni sanatçı Demet Akalın, kuliste basın mensuplarının sorularını yanıtladı / 1997 Podyumların 3 ünlü mankeni bir defile öncesi biraraya geldi. Türkiye'nin tescilli 3 ünlü mankeni güzelliği ile dikkat çekti - 1995 Pınar Altuğ - 1998 Hülya Avşar / 1997 Sezen Aksu - 1984 Tarkan - 1993 Bülent Ersoy - 1970 İşte Hafta Sonu dergisi ve Hürriyet arşivinden bir döneme damga vuran magazin fotoğrafları... Bir ara ticarete atılıp marangoz atölyesi açan Zeki Alasya ile Metin Akpınar, Nişantaşı'nda bir mağaza açtılar. Açılışa katılan ünlülerden Nil Burak, Halit Kıvanç ve Sezen Aksu ile tezgah başındalar (1978)... Ferdi Tayfur imza dağıtıyor ZEKİ MÜREN KAYAHAN VE NİLÜFER Sibel Can İzmir Fuarı'nda sahne aldı- 1994 Emrah - 1996 ÖZTÜRK SERENGİL VE KIZI SEREN SERENGİL Bülent Ersoy Nişanlısıyla Dudak Dudağa Ses sanatçısı Onur Akay, Diva Bülent Ersoy'un ameliyatla kadın olmadan önce çekilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaştı. Türk sanat müziğinin genç sanatçısı Onur Akay, ustası Bülent Ersoy'un ameliyatla kadın olmadan önce çekilmiş ve hiçbir yerde olmayan çok özel fotoğraflarını kendi Facebook adresinden yayınladı. Akay, fotoğraftaki kadının Ersoy'un nişanlısı olduğunu ve fotoğrafların 43 sene önce çekildiğini iddia etti. Fotoğrafların altına son zamanların en çok tutulan Throw Back Thursday akımının kısaltması TBT notunu da düşen Onur Akay, Dün TBT günüydü ve çok sayıda ünlü isim sosyal medyada nostalji rüzgarları estirdi. Bülent Ersoy, sosyal medyayı kullanmadığı için, Throw Back Thursday akımının kısaltması olan TBT modasına uyamadı. Bende, yaşayan efsane olan Diva'nın 43 sene önce nişanlısı ile çekilen ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan fotoğraflarını, tüm hayranları için yayınlıyorum. İşte #tbt'nin dibi ve karşınızda çapkın Bülent Ersoy dedi ve Diva ile çekilmiş fotoğrafını da paylaştı. 1953 yılında, Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde üç çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi. Ekonomik sebeplerden ötürü ailesi Adana'ya göç edince Müslüm de küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladı. Kendi sözleriyle eğitim durumu İlkokulu bitirdim, gerisi yoktu. Bu arada bir arkadaşının önerisi ile halkevine de gidiyordu. Çalıştığı çay bahçesinde düzenlenen şarkı yarışmasında birinci olunca çay bahçelerinde şarkı söylemeye başladı. 1967 yılından itibaren Çukurova Radyosu'nda canlı olarak türkü söylemeye başladı. Bu sırada Akbaş olan soyadını Gürses olarak değiştirdi. 1968 yılında Emmioğlu-Ovada Taşa Basma isimli ilk plağını çıkardı. Bu plaktan sonra Adana'da dört plak daha çıkartan Gürses, İstanbul'a giderek 4 albüm daha çıkarttı. Fakat asıl patlamasını 1969 yılında Sevda Yüklü Kervanlar plağıyla yapan Gürses'in albümü 300.000 adet satarak dönemin satış rekorunu kırdı. İstanbul'a geldikten sonra ardı arkasına albümler yapan Müslüm Gürses'in her albümü ayrı bir satış rekoru kırdı. Artık gazinolarda da çıkmaya başlayan Gürses'in zaptedilemez bir hayran kitlesi oluşmaya başlamıştır. Öyle ki, konserleri sırasında izdihamdan birbirini ezen insanlardan, sanatçıyı daha iyi görmek için çıktığı ağaçtan düşen hayranları hiç eksik olmamıştır. Kendini kaptırıp vücudunu jiletle çizen bir kitle de yine bu konserlerin olmazsa olmazı olmuştur ancak Müslüm Gürses bunu hiç bir zaman tasvip etmemiş, sahneden bunu yapmamaları için hayranlarına telkinlerde bulunmuştur. İlk patlama yaptığı yıllarda Anadolu turneleri de gerçekleştiren sanatçı, bu yolculuklarından birinde büyük bir trafik kazası geçirir. Bu olayı kendisi şu şekilde anlatmıştır: O kazada şoför öldü. Beni de öldü sanmışlar zaten. Sonra alıp hastaneye götürmüşler. Ben ölümü yaşadım aslında. Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim. Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi bir şey taktılar. O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim. Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi. Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana. Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim. Çok ağır işitirim. Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte... 1983 yılında çıktığı Malatya turnesi sırasında Muhterem Nur ile tanışan sanatçı, 1985 yılında Muhterem Nur ile hayatını birleştirdi. Her fırsatta Muhterem Hanım'a olan sevgisini dile getiren Müslüm Gürses, Muhterem Nur tarafından da olağanüstü bir sevgi ile karşılık buldu. Muhterem Nur onun sadece eşi değil aynı zamanda yaşam koçu oldu ve sanatçının son nefesine kadar bir an olsun yanından ayrılmadı. 90'lı yılların sonuna doğru toplumun aşırı olarak tanımladığı hayran kitlesi sebebiyle sanatçı adeta ötekileştirilmeye başlandı. Üstüne bir de lüks bir yatta çektiği klip ile ezilen, arada kalan, varoş olarak nitelendirilen hayranları da yavaş yavaş küsmeye başladı. 2000'li yılların başında pop şarkılarını yeniden yorumlayan sanatçı, hayranlarından gelen tepkilere Biz değişmedik, özümüz hala aynı diyerek ortalığı her defasında sakinleştirmeye başladı 006 yılında Murathan Mungan ile Aşk Tesadüfleri Sever isimli albüm projesini gerçekleştirdi. Ardından 2009 yılında yaptığı Sandık albümüyle eskiden kendisini ve hayranlarını yeren modern kitle tarafından bir anda baş tacı edildi. Aslında kendisinin de dediği gibi başından beri kişiliğini ve sanatını hiç değiştirmemişti. Sadece insanlar onu dinlediklerini artık saklamıyorlar, hatta bununla övünmeye bile başlıyorlardı. Olması gerekene kılıf bulmuşlardı...2010 yılında son albümü olan Yalan Dünyayı çıkarttıktan sonra 2012'nin kasım ayında kalp rahatsızlığı sebebiyle hastaneye kaldırıldı. Yapılan operasyon sonrası çoklu organ yetmezliği sebebiyle solunum cihazına bağlanan sanatçı 4 ay boyunca yoğun bakımda tedavi gördü. Vücudu bu yorgunluğa daha fazla dayanamayan Müslüm Gürses, 3 Mart 2013'de aramızdan ayrıldı. Hayatını değiştiren köpek saldırısı Kanal 7 ekranlarının yeni programı ‘Söz ve Müzik’ yayınlanan ilk bölümünde şiir dünyasının usta ismi Cemal Safi’yi konuk etti oldu. Safi, bugüne kadar kendisinin 80’den fazla şiirini besteleyen Orhan Gencebay’ın müziğe nasıl başladığını anlattı. Orhan Gencebay’ında kendisi gibi Samsunlu olduğunu söyleyen Safi, ünlü sanatçıyla ilgili bilinmeyen ayrıntıyı böyle duyurdu: Orhan Gencebay ile kardeşim sınıf arkadaşıydı, ikisi bir gün yemeğe giderlerken bir bekçi köpeği Orhan’ı bacağından ısırmış ve ısırılan bölgede kanama olduğu için Orhan da durumu evdekilere anlatmış. Annesi, Orhan’ı kuduz hastalığı riskine karşı doktora götürmüş, doktor da ona 40 iğne vermiş. Ancak Orhan, dokuzuncu iğnenin ardından evden kaçmış, annesi de onu ikna etmek için iğne vurulmayı kabul ederse babasının ona ne isterse alabileceğini söylemiş. Orhan da bu teklife sıcak bakmış ve babasından mandolin istemiş. Orhan müziğe olan ilgisi ve azminden dolayı mandolin çalmayı 1 haftada öğrendi. Orhan daha sonra mandolini arkadaşlarının yanında da çalmaya başladı ve ondaki bu beceriyi görenler ona bir bağlama almaya karar verdi. Mandolinden bağlamaya geçen Orhan’ın azmi ona bugünkü başarısının kapılarını araladı. 55 yıllık sır Hababam Sınıfı ve Türk sinemasının efsane olmuş filmlerinin çoğunda rol almış usta oyuncu Halit Akçatepe'nin baba mesleğini bırakıp, annesinin mesleği yaptığını biliyor muydunuz? Yılların sanatçıları Sıtkı Akçatepe ile Leman Akçatepe'nin oğlu olan Halit Akçatepe, 12 yılını verdiği baba mesleği tiyatro oyunculuğunu bırakarak anne mesleği olan sinema oyunculuğuna dönmüş. Usta oyuncunun yıllar önce bir dergiye verdiği bir röportajı ortaya çıktı. Röportajda Akçatepe; ''Yıllar boyu bir aptal aşık gibi tiyatroya sarılmışım... Şimdi ise bir sinemanın var olduğunu biliyorum, öğrendim... İstanbul Şehir Tiyatroları oyuncusu olan sanatçı, Dostlar Tiyatrosunda da çalışmış olup, sinema ve dizi filmlerde de rol almaktadır. Sanatçı Kurtuluş, Karakolda Ayna Var, Perihan Abla gibi dizilerde oynamıştır. Hatırla Sevgili'de rol aldığı Şevket karakteri, 60'ların sonlarında kalp krizinden ölmüştür ve Sanatçı diziden ayrılarak Karayılan dizisinin oyuncu kadrosuna katılmıştır. Güz Sancısı sinema filminde Yorgo karakterini canlandırmıştır. Hititya: Madalyonun Sırrı - 2012 Melekler Korusun'da Salih Baba karakteriyle izleyicilerin beğenisini bir kez daha kazanmıştır. Usta Sanatçı en son Düşler ve Umutlar dizisinde yer almıştır. Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor filminde Kıvırcık Ömeri canlandıran Talip Güran yıllar sonra görüntülendi. Yeşilçam'ın unutulmaz klasikleri arasında yer alan Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor filminde Kıvırcık Ömeri canlandıran Talip Güran, Bodrum'da ticarete atıldı. İlçede tahta sandalye imalatı yapan Güran, atölyesinde tahtaları çeşitli işlemlerden geçirdikten sonra sandalye haline getiriyor. Plastik sandalyelerin yaygınlaşmasıyla birlikte neredeyse yok olan tahta sandalyeleri eski popülerliğine kavuşturmak isteyen Güran, yaptığı sandalyeleri turuncu, yeşil, mavi ve beyaza boyayarak 60 ila 80 liradan satışa sunuyor. Güran'ın yardımcısı Alev Buharalı ile yaptığı sandalyeler, Bodrum'da restoran ve kafelerde kullanılıyor. Sinema sektöründen sonra, bir zamanlar sinema salonlarının vazgeçilmezi olan tahta sandalye üretimine başlayan Güran, kendisini plastiğe savaş açan kahraman olarak tanımlıyor. AA muhabirine, ticarete atılma serüvenini anlatan Talip Güran, televizyonlarda yıllarca reklam filmi oyuncusu olarak boy gösterdiğini söyledi. Kıvırcık saçları nedeniyle insanların zihninden silinmediğini ifade eden Güran, şöyle konuştu:Eskiden 'bonus kafalı' insanlar yoktu. Şimdilerde oldukça çok. Onun için özellikle reklam filmlerinde sıkça tercih edilen oyuncular arasında yer aldım. Siyah-beyaz yayıncılık döneminde neredeyse her reklamda boy gösteriyordum. Sonrasında 1978 yılında yapılan İnek Şaban, Güdük Necmi, Damat Ferit karakterlerini canlandıran Kemal Sunal, Halit Akçatepe ve Tarık Akan üçlüsünün olmadığı ilk film olan Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor filminde rol aldım. Babasının sinemacı olduğunu belirten Güran, Babam zaten sinemacıydı. Sinemalarda bizim oturduğumuz sandalyeler hep tahtaydı. Bende bundan yola çıkarak sandalye üretimine başladım. Bu sandalyenin bir ruhu var. Bu sandalyeler kırılmaz. İki tane teli var altında. Sinemanın içerisine binlerce insan girer çıkar. Ama ona rağmen bana mısın demez ve senelerce kullanılırlar. Yağmurun, çamurun altında kalıyor. Ne yaparsanız yapın bir şey olmuyor diye konuştu. Amacının tahta sandalyeleri eski ihtişamına kavuşturmak olduğunu dile getiren Güran, Benim amacım buradaki plastiği yok etmek. Tahta sandalyelere oturalım, nostaljiyi yaşayalım istiyorum. Tahta sandalyeler eskimiyor hatta 5 sene 10 sene geçtiği zaman daha da güzel bir görünüm kazanıyor dedi. 15 yıl sonra ortaya çıktı Sibel Can’ın Hakan Ural’la evliliğinin bitmesine neden olan Karahan Çantay, 15 yıl sonra ortaya çıktı.SEÇKİN ŞENVARDAR / MAKARON Bebek’te yürüyüş yaparken görüntülenen Çantay, ‘Zamanı gelince konuşacağım’ dedi. Karahan Çantay, yıllar sonra geri döndü. Can’ın Hakan Ural’la evliliğinin bitmesine sebep olduğu iddia edilen Çantay, “Beni nasıl tanıdınız. 15 yıldır tek kare fotoğrafım çekilmedi. Röportaj yapalım öyle yayınlayın” dedi. Eski manken, ‘Bunca zaman neredeyiniz?” sorusuna “Amerika’da yaşıyorum. En popüler olduğum dönemde işimi bırakıp gitmek zorunda kaldım. Zamanı gelince konuşurum belki” diye yanıt verdi. ERKEK GÜZELİ Çantay, ODTÜ Matematik Bölümü son sınıfta öğrenciyken ‘Mr.Turkey 95’ yarışmasına katılarak Türkiye’nin ilk erkek güzeli seçildi. Sibel Can ile ilk tanışması final gecesi oldu. Tacını giydiren Can’ın daha sonra bir klibinde oynadı, televizyon dizisi çekti. İhanet iddiası sonrası eşiyle basın toplantısı düzenleyen Can gözyaşlarını tutamamıştı. Bülenty Ersoy ve nişanlısı Mehtap Öztürk...1975 Ajda Pekkan yeni aldığı bmw marka otomobili ile...1972 Hipnozla zayıflamaya çalışan Zerrin Özer Oto hırsızlarına karşı her akşam arabasını zincirle ağaca bağlayan Ekrem Bora...1974 Avustralya'da rahatça dolaşabilmek için kılık değiştiren Zeki Müren....1973 Yedek subay Zeki Müren...Ankara 1957..... Şaban karakterinin Kemal Sunal'ın başına dert olduğu zamanlar....1975 İstanbul müftülüğü tarafından veto edilen Gönül Akkor plağı…..1981... Tecavüzcü Çoşkun'un Amerikalı bir hippiyi canlandırdığı fotoromandan.... 1972 Yeşilçam'ın herkülü Hakan Balamir....1974 10 Ağustos 1973Sinema sanatçısı Sadri Alışık Ankara'da kadınlar matinesinde ilk kez sahneye çıkıyor Şöhretler evli olamaz. diyen Cem Karaca...1967 Tiyatroda eski, sinemada yeni bir isim, Şener Şen... Yıllardır beklediği şöhrete kavuştuğunu söyleyen sanatçı, sinemayı tiyatroya tercih ediyor... Mualla Sürer, tek gözlü evinin geçimi, kalbini yaşatacak ilaçların parası için film şirketlerinden gelen en küçük teklifleri bile kabul ediyordu... Rol seçecek, düşünecek zamanı yoktu... Yapayalnızdı. Mualla Sürer, Vahi Öz'le birlikte oynadığı Horoz Nuri'nin Bedia'sı olarak ölümsüzler arasına girmişti... Türkiye'de ilk tangayı Bülent Ersoy giydi 3 Temmuz 1977 tarihli haberde, Avrupa'da yeni moda olmaya başlayan 'tanga' iç çamaşırının Türkiye'de ilk defa Bülent Ersoy tarafından giyildiği yer alıyor. Bülent Ersoy, kadınlığa ilk adımı attığı Londra'daki ameliyattan sonra Allah'a şükredip, af diledi. Ünlü şarkıcı Bülent Ersoy, 14 Nisan 1981 Salı sabahı Londra saatiyle 8.30'da Charring Cross Hastanesi'nde geçirdiği ameliyatla cinsiyet değiştirdi ve hayata bu kez Bülent Hanım olarak Merhaba dedi. Bülent Ersoy, ameliyatın üç gün sonrasında tamamen kendine geldiğinde, yüzünde buruk bir tebessüm vardı. Daha önce doğum günlerini kutlamayan Bülent Hanım, Türkiye'ye döndükten sonra 9 Haziran 1981'deki 29. yaş gününde küçük bir parti verdi ve Bu benim 1. yaş günüm dedi. Mualla Sürer, son filmi Perişanda Perihan Savaş ile... Mualla Sürer, 1962'de çevrilen Ayşecik Çıtıpıtı Kızda Hülya Koçyiğit ve Cüneyt Arkın ile... Mualla Sürer, son yolculuğuna uğurlanırken, gözler bazı ünlü isimleri aradı. Kemal Sunal ile Aydemir Akbaş da Mualla Sürer'in cenaze töreninde hazır bulundular. (13 Temmuz 1968) Hülya Koçyiğit ile Selim Soydan'ın nikahları eşine ender rastlanır bir kalabalık içinde yapıldı. Telli duvaklı gelinle smokinli damat salona polis kordonuyla girebildiler. Nikah masasının etrafını üniformalı ve sivil polisler kordon altına almıştı. Bol tezahüratlı bu töreni izleyenler sonunda aynı kanaatte birleştiler: Fenerbahçeli takım arkadaşları, Selim Soydan'ı yalnız bırakmadı. Genç çifti ilk kutlayanlar arasında Lefter vardı. Hülya Koçyiğit ile Selim Soydan, nikah sonrasında balayı için Avrupa'ya uçtu. 20 Eylül 1975Gülden Karaböcek, ablası Neşe'nin eski eşiyle evlendi Eski baldız-enişte Gülden Karaböcek ile Atilla Alpsakarya, balayına çıkmadan önce, Mutluluğumuzu ve birbirimize olan sevgimizi kimse gölgeleyemeyecek dedi. Oya Aydoğan, şöhreti için 4 milyon lirayı reddetti! Beş yılda kazandığı şöhretini korumak için yanlış adım atmamaya özen gösteren Oya Aydoğan, gazinocuların astronomik teklifine Hayır dedi. 23 Ocak 1965Hulusi Kentmen kadın kılığında basıldı! Yeşilçam'ın babacan aktörü Hulusi Kentmen, bikinili kızların arasında yakalanınca, kendisini linç edilmekten zor kurtardı! Yukarıdaki fotoğrafta Adalardan bir Yar Gelir filminin bu sahnesi görülüyor.... 16 Eylül 1962Şakayla karışık, Sadri Alışık! Türk sinemasının en kıdemli aktörlerinden Sadri Alışık'ın sanat yaşamı birbirinden ilginç anılarla dolu. Kendisiyle ilgili çıkan tüm haberleri arşivleyen Alışık, ciltleri karıştırdıkça içlerinden hatıralar fırlıyor! Güldürebilmek için ağlamayı bilmek gerek14 Ocak 1976 Herkesin yüzünü görünce güldüğü, insanlara dertlerini, sıkıntılarını unutturup, umut ve neşe veren Kemal Sunal özel yaşamında çok duygulu ve hassas... En basit olaylarda bile göz pınarlarına yaşlar birikiyor ve başkalarının acılarını yüreğinde hissediyor... Ferdi Tayfur: Orhan Gencebay rakibim olamaz - 21 Mayıs 1977 Yaptığı plaklarla rekorlar kıran Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay'a rakip olarak gösteriliyor. Ancak o, «Orhan Gencebay'ı rakip olarak görmüyorum. Şarkılarımızın türünde bazı benzerlikler var, o kadar. Aramızda hiçbir zaman rekabet olamaz» diyor. 24 Ekim 1977 Domates Güzeli, beyaz cama sünger çekti Ayşen Gruda, Domates Güzeli olarak, tekrar TV'ye girdi.. Ama ana kapıdan değil, reklam kapısından.. Ana kapıdan içeriye adımını atmaya ise hiç niyeti yok. Çünkü artık TRT'cilere küskün. İşte Zeki Müren'in gardrobu Zeki Müren nasıl Türk musikisinde büyük kişiliği ve cesareti olan bir sanatçıysa giyim konusunda da iddialı ve güçlüdür. 1954 yılından bugüne kadar giydiği sahne elbiselerine bir buçuk milyon liraya yakın para sarfetmiştir. 28 Ocak 1980Yeni bir yasak aşk: İbrahim Tatlıses-Perihan Savaş Yeşilçam'da, attığı yanlış adımlar yüzünden istediği noktaya gelemeyen Perihan Savaş ile Ayağında Kundura türküsüyle yıldızı parlayan İbrahim Tatlıses arasındaki ilişkide, ikisi de ayrı tellerden çalıyor... 23 Temmuz 1977 Şeytan, artık güzel bir genç kız olarak aramızda! Canan Perver, 1977 yılına gelindiğinde alımlı bir genç kız olarak karşımıza çıktı...Kaynak:türknostalji.com

Nostalji magazin

.

43 YIL ÖNCE ÇEKİLDİ

"BÜLENT ERSOY MODAYA UYAMADI"

KARŞINIZDA ÇAPKIN BÜLENT ERSOY"

(30 Ekim 1976)

Yalnız yaşadı, yalnız öldü

Hülya Koçyiği ve Selim Soydan'ın düğünü