Nöbetçi eczaneler kepenk sistemine geçiyor

İstanbul’da son bir ayda nöbetçi eczanelere yönelik beş saldırı vakası gerçekleşti. İstanbul Eczacı Odası’nın rakamlarına göre bu tip olaylar senede ortalama yalnızca bir kez yaşanırken son dönemde rutin haline dönüştü. Vakaların üçü soygun şeklinde, diğeri ise hastayla tartışma sonrası gerçekleşti. Olaylar Sultangazi ve Esenyurt gibi merkezden uzak yerlerde yaşansa da her merkezde bu tür saldırılar görülüyor. Bu ay başında Sultangazi’de yüzleri maskeli üç kişi pompalı tüfeklerle eczaneyi bastı. Soyguncular kasadan aldıkları yaklaşık 2 bin 500 TL ile kayıplara karıştı... Bu gibi olaylar eczacıları tedbir almaya zorladı ve sabaha kadar nöbet tutan eczanelerde çalışanların can ve mal güvenliğini kepenk indirme uygulaması ile sağlamaya yöneltti. Buna göre artık eczaneler küçük bir bölmeden müşterilerle iletişime geçip alışverişi sağlıyor. Hasta önce reçetesini uzatıyor, eczacı bölmeyi kapatıp içeriden ilaçları getiriyor. Parayı aldıktan sonda da ilaçları müşteriye veriyor. Müşteri eczanenin içine girmeden işlemini tamamlıyor.

İstanbul’da, Aktif eczane sayısı 4 bin 950. Her gece 123 eczane nöbet tutuyor.

Yeşil reçeteli ilaçlar çalınıyor

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, iki hafta önce, 00:00’dan sonra geçerli olmak üzere kepenk indirme uygulamasını, “tavsiye kararı” olarak eczanelere bildirdiklerini söylüyor. Kendilerine iletilen başlıca şikayetlerin ise şu şekilde olduğunu ifade ediyor:

- Nöbetçi eczanedeki kadınların daha fazla tacize uğraması

- Yeşil reçeteli ilaçların çalınması

- Uyuşturucu ilaç talebi

Biz de Aksaray’da bulunan Sofular Gülen Eczanesi’ne giderek, kepenk indirme uygulamasını ve yaşananları yerinde izledik.

İstanbul’da 39 ilçede toplam 94 nöbet bölgesi bulunuyor.

Soygun için en kritik saat 02:00’dan sonrası

Nöbetçi eczaneye akşam 22:00’da adımımızı atıyoruz. İlk başlarda işleyiş normal. Eczane, Aksaray’da işlek bir noktada olmasına rağmen eczacı Cavit Sarıkaya temkinli olmakta fayda var diyor: “Gece geç saatlerde, kepenklerin kapalı olduğu zaman zile basıyorlar. Ufak bölmeden reçeteyi alıyoruz, ilacı veriyoruz. Kepenk açık olduğu zaman her türlü insan geliyor. Gece etrafımızdaki esnafın durumuna göre kepengi daha geç saatte de indirebiliyoruz, gece 2-3 gibi. En büyük sıkıntılar da gece 02:00’dan sonra başlıyor. Örneğin, uyuşturucu hap isteniyor. Yeşil reçeteyle satılan ilaçlar talep ediliyor. Madde kullanıp ağrı kesici isteyenler çok fazla. Kepenkleri açık bıraktığımız taktirde her türlü hadisenin olacağını da biliyoruz.”

Acil durum butonları hayat kurtarıyor

Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz sene “Akılcı İlaç Strateji Planı” kapsamında reçetesiz antibiyotik satışının yasaklamıştı. Sarıkaya, bunu bilmeyen pek çok hasta yakınının antibiyotik vermediği için eczacılara şiddet uyguladığını belirtiyor.

Cavit Bey, kendilerine iki hafta önce bildirilen “kepenk uygulaması”nı ise üç seneden beri kullandıklarını söylüyor. Yine içeride riskli durumlar için ellerinin altında olan güvenlik butonu mevcut. Butona basıldığında kısa süre içerisinde görevli ekipler olay yerine ulaşıyor. Ancak olayların iyice artmasıyla beraber diğer eczaneler de işin vehametini anlamış. Kepenkler artık göstermelik değil, etkin bir şekilde kullanılıyor. Bölgedeki Suriyeli göçmen yoğunluğu da önemli bir etken. İlerleyen saatlerde beklediğimiz eczaneye dilenci olarak kapıya yanaşan bir Suriyeli, reçetesiz ilaç talebinde bulunuyor. Olumsuz yanıt aldığında geri dönüyor. Ancak eczacılar her zaman bu kadar şanslı olamayabiliyor...

Yurt dışında camlar kurşun geçirmez

Yurt dışındaki eczanelerde kurşun geçirmez cam mevcut. Takipte olan veya yeşil reçeteyle satılan ilaçlar ise tezgah üzerinde değil, korumalı bölgede bulunuyor

Nöbetçi eczanelere yönelik saldırılar son olarak 17 Mart Perşembe günü yaşandı. Beş kişilik çete Sultangazi’deki nöbetçi eczaneyi gece soymak istedi. Çetenin polise silahla karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Polis üçü yaralı beş soyguncuyu yakaladı. Soyguncuların üzerinden iki pompalı tüfek ele geçirildi.