KKTC'de öğrenci olmak

Bir yeri sevmek için nasıl bir özellik ararsınız ilk olarak? Siz doğal güzellikleri mi yoksa havası mı etkiler gittiğiniz yerin?

Haberin Devamı

Bir yeri sevmek için nasıl bir özellik ararsınız ilk olarak? Siz doğal güzellikleri mi yoksa havası mı etkiler gittiğiniz yerin?

Hem doğası, hem havası hem de sakinliğiyle Kıbrıs, her seferinde biraz daha fazla sevdiriyor kendini bana. Kıbrıs'a her gelişimde kendimi biraz daha fazla buralıymışım gibi hissediyorum. Sunay Akın ve Sivrisinek ile birlikte "Sivrisinek Dedin de Aklıma Geldi" isimli oyunumuzu oynamak üzere Doğu Akdeniz Üniversitesi'ne (DAÜ) geldik. Aralık ayını değil de bir nisan günü yaşıyormuşuz gibi hissettik uçaktan ilk indiğimizde. Hava son derece güzel. Bizi karşılayan DAÜ öğrencileri ise birkaç hafta önce yağan ceviz büyüklüğündeki doludan bahsettiler. DAÜ'nün Tiyatro Grubu üyesi olan gençler Türkiye'den gelmişler. 3 yıldır adadalar. İskenderun, İstanbul, Samsun ve Urfa gibi farklı şehirlerden gelmiş gençlere ada yaşamına alışıp alışmadıklarını soruyorum, kısa bir sessizlikten sonra sıkıldıklarını anlatıyorlar. Sanıldığının aksine, Kıbrıs'ta hayat çok eğlenceli değil. Magazin programlarında izlediğiniz Kıbrıs eğlenceleri, kumarhanelerin Türkiye'den gelen müşterileri için düzenledikleri özel geceler. Yani ne Kıbrıs halkı ne de öğrenciler bu eğlencelere katılıyor. Sınırlı sosyal yaşam öğrencileri biraz sıkıyor.

Doğu Akdeniz Üniversitesi, adanın en büyük eğitim kurumu. Ada genelindeki toplam 40 bin öğrencinin 14 bini DAÜ'de okuyor.

Her milleten öğrenci var. Ağırlık Türkiye'den gelenler ve Kıbrıslı öğrencilerde. Sonra sayıca en çok olanlar İran'dan gelenler. İranlı öğrencilerin kiraları arttırdığını anlatıyorlar Türkiye'den gelenler.

1 yıllık peşin kirayı verip diğerlerinin ev bulmasını zora sokuyorlarmış.

DAÜ Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Şamil Erdoğan ise durumun sanıldığı gibi olmadığını söylüyor. İşin içinde daha fazla para kazanmak isteyen Kıbrıslıların cinliği var aslında. Ulaşımımızı sağlayan minibüsün Kıbrıslı şoförü, "Lefkoşa askerden, Girne turistten, Magosa öğrenciden geçinir" diyor. Öğrencilerin tatilde olduğu zamanlarda Magosa hayalet şehir oluyormuş. Şamil Erdoğan'ın anlattığına göre İranlı öğrencilerin fahiş fiyattan ev kiraladığı haberleri, ev sahiplerinin uydurduğu bir yalan. Bu sayede geçen yıl yıllığı 2 bin 500 dolar olan ev kiralarını bu yıl 3 bin 500 dolara çıkarmışlar. Bu durumda mağdur olan, her zamanki gibi öğrenci. Buna önlem olarak Magosa Belediyesi ile bir kent meclisi oluşturulmuş. Meslek örgütü temsilcilerinin ve öğrenci temsilcilerinin katıldığı bu meclis sayesinde kira sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyorlar.

Kıbrıs'ta okuyan öğrenciler zannettiğiniz gibi öyle çok zengin ailelerin çocukları değil. Her okulda olduğu gibi bir kısım gelir düzeyi yüksek öğrenci elbette var. Onları gelişlerinden üç dakika önce pahalı arabalarının egzoz sesinden tanıyorsunuz zaten. Bu kesimin haricindeki öğrenciler okul taksitlerini bile ucu ucuna ödüyorlarmış. Türkiye'de yıllık 10 bin dolar seviyelerinde dolaşan özel üniversite ücretleri burada 4 bin dolar civarlarında. O yüzden Kıbrıs'ı tercih eden orta halli öğrenci sayısı oldukça fazla.

Grupçuluk DAÜ'de farklı boyutlarda. En etkin olan gruplar ise Doğu illerinden gelen öğrencilerin oluşturduğu Doğu Grubu ve Karadeniz illerinden gelenlerin oluşturduğu Karadeniz Grubu. Kıbrıslı olanların yemek yediği kafeteryaya ise onlardan başka kimse gitmiyor. Zaman zaman siyasi provokasyon olaylarının içinde kalan bu grupların değişen yönetim anlayışı ile artık sorun çıkarmadıklarını anlatıyor Şamil Erdoğan. DAÜ'nün yeni rektörü Prof. Dr. Halil Güven ve ekibi, eğitim anlayışını ve öğrencilerle ilişkileri gün geçtikçe daha iyiye götürüyor.

Son zamanlarda meydana gelen tek taşkınlık, Fenerbahçe'nin Manchester United'a yenildiği akşam Birleşmiş Milletler Komutanlığı'nın taşlanması olmuş. Zaten Türk takımlarının yenildiği maçlardan sonra hep tekrarlanan bir gelenek halini almış bu davranış.

Öğrencilerin bir gelir kapısı ve Kıbrıs ekonomisinin can damarı olduğunu bilen Kıbrıslılar ise artık daha anlayışlı onlara karşı. Eskiden yaptıkları trafik kazalarını "Öğrenci terörü" başlıklarıyla veren Kıbrıs gazeteleri bu tür kazaları artık "Nereye gidiyoruz, neye yetişmeye çalışıyoruz" gibi tarafsız başlıklarla veriyorlar.

Peki Kıbrıs halkı 17 Aralık ve Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ne düşünüyor. KKTC'nin, AB için engel olduğunu düşünen Türkiyeliler için düşünceleri neler. Onları da yarın anlatırım artık. Nasıl olsa mis gibi Kıbrıs havasını doldurmaktayım halen ciğerlerime.

DİĞER YENİ YAZILAR