Piri Reis gerçeği Amerika'yı biz keşfettik

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, geçtiğimiz günlerde 1. Uluslararası Piri Reis Sempozyumu düzenledi. Gazetelerde sempozyumdan çok Prof. Dr. Celal Şengör'ün Piri Reis ile ilgili açıklamaları yer aldı

Haberin Devamı

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, geçtiğimiz günlerde 1. Uluslararası Piri Reis Sempozyumu düzenledi.

Gazetelerde sempozyumdan çok Prof. Dr. Celal Şengör'ün Piri Reis ile ilgili açıklamaları yer aldı. Bunlan Piri Reis'i küçümseme olarak algılayan bir kısım halkımız ise Celal Şengör Hoca'ya küfür kıyamet mesajlar yağdırmış.

Bunda Prof. Dr. Şengör'ün açıklamalarını ters yüz ederek Piri Reis'e hakaret ediyormuş gibi gösteren gazetenin payı büyük tabii.

Gelelim sempozyumda Piri Reis ile ilgili konuşulanlara.

Önce cebinizi karıştırmanızı istiyorum. Varsa bir on milyon lira çıkartır mısınız?

Yoksa arkadaşlarınızdan ödünç alın ve arka tarafına bakın.

İşte bu kadar yakın Piri Reis'in haritası bizlere.

Yakında sıfır atılması marifetiyle veda edeceğimiz ve gündelik hayatımızın en çok kullanılan banknotlarının birinin üzerinde Piri Reis'in haritası mevcut.

Haritanın dünyaca meşhur olmasının nedeni ise bugün uzaydan çekilen görüntülerle belirlenen Amerika'nın Atlas Okyanusu kıyılarının Piri Reis'in haritasında bire bir verilmesi.

1513 yılında çizilen bu harita üzerine bugün sempozyumlar düzenlenmekte ve Piri Reis'in bu haritayı nasıl yaptığı ile ilgili çeşitli fikirler ortaya atılmaktadır.

Oysa durum basit: Piri Reis bu haritayı hazırlarken hangi kaynaklardan yararlandı, kimleri dinledi, hangi haritaları karşılaştırarak bu bilgileri edindi hepsini yazar. Hem de haritanın üstüne. Fakat sadece bakmayı seven ve okumayı sıkıcı bulan bir toplum olarak biz Erich Von Daeniken gibi yazarlara inanıp bu haritayı Piri Reis'e uzaylıların yaptırdığı gibi saçmalıklara inanmayı yeğ tutuyoruz.

Bugün sempozyumlarda tartışılan tüm konuların cevabı Piri Reis haritasının açıklama bölümünde. Piri Reis'in, amcası Kemal Reis'in ölümünden sonra kaleme aldığı Kitab-ı Bahriye isimli denizcilik kitabında da bu cevabı görürüz. 1. Uluslararası Piri Reis Sempozyumu'nda gündeme gelmemiş (veya geldi de biz bilmiyoruz) bir başka tarihi gerçek de şu: Piri Reis, Kitab-ı Bahriye'de Kristof Kolomb tarafından 1492'de keşfedildiği söylenen Amerika için şunları söyler:

"Bu kıyılara Antilya derler. Amcam Kemal Reis tarafından 1465'de gidildi."

Piri Reis'in bu önemli iddiasını kanıtlayan bilgiye ise yine kitap okuyarak ulaşırız.

Kristof Kolomb ilk Amerika seferinin günlüğünde şunları kaleme alır:

"Git git kara görünmüyor. Gemide isyan çıktı. İsyanı, karanın 3 gün sonra görüneceğini söyleyerek bastırdım. Bunu bana o söyledi. Ona güveniyorum. Onu bunun için yanıma aldım."

Bu "o" kimdir peki?

Piri Reis'in haritasının açıklama bölümüne dönelim.

Bakın haritayı yaparken faydalandığı bir kaynağı nasıl anlatır Piri Reis:

"Amcam Kemal Reis'in yetiştirdiği, Kolomb'un 3 seferine katılan denizcinin anlattıkları."

Acaba Kolomb'un bahsettiği "o" Piri Reis'in haritasındaki o denizci mi?

Kolomb'un günlüğüne geri dönüyoruz. 3 gün sonra Kolomb şunları yazar günlüğüne:

"Tam 3 gün sonra kara göründü. Karayı ilk görene vaat ettiğim mükafatı ona veremezdim, gemide yeniden isyan çıkabilirdi. Çünkü o başka bir dinden ve aşağılık bir ırktandı."

Bu gemici nasıl bitebildi peki karanın tam 3 gün sonra görüneceğini. Niye 2 ya da 4 gün sonra görünmedi kara.

Çünkü "o" bu yolu daha önce Kemal Reisle gitmiş.

Kemal Reis de Kristof Kolomb'dan önce gittiği bu topraklara Antilya demiş.

Keşke Kemaliye deseymiş, o da ayrı mesele.

Peki ben bunları nereden biliyorum.

Çünkü benim Sunay Akın isminde bir ağabeyim var.

Ve biz onunla geçen yıl 26 üniversite dolaşarak oynadığımız sahne gösterimizde sizin az önce okuduklarınızı 50 bin üniversite öğrencisine anlattık.

Keşke o sempozyumda Sunay Akın da olsaydı ve bu bildiklerini oradakilere anlatsaydı.

Gerçi nasıl olsa sempozyumun ismi 1. Uluslararası Piri Reis Sempozyumu. Demek ki ikincisi olacak.

Eminim yetkililer ikincisinde Piri Reis'le ilgili bu gerçeklerin ortaya çıkması için fırsat vereceklerdir.

Teşekkürler Sunay Ağabey.

RTÜK ve gizli reklam saçmalığı
Şu gizli reklam konusunun suyu çıktı artık. Tüm TV programlarında bir mozaik görüntüsüdür gidiyor.

Neymiş efendim gizli reklam yapılıyormuş.

Şu RTÜK bir kere de tutarlı bir iş yapsa. Gizli reklam korkusu televizyon yöneticilerini öyle bir sarmış durumda ki inanamazsınız.

Bakın size bir örnek.

6 ay kadar önce bir belgesel yapmak için sponsor firmalarla anlaşma yaptım. Programın temel amacı muhtaç köy okullarını bulmak ve bu okulları yeniden yaratmaktı.

Kanal, para vermediği gibi üste para alacaktı böyle bir programı yayınlamak için. Onu da kabul ettik.

Yeni sıralar, yeni bilgisayarlar, yeni ısıtma sistemleri hatta tuvaleti olmayan okullara yeni tuvaletler. Nurten Öztürk Hanımefendi'nin bu konudaki desteğine teşekkür etmem lazım.

Birçok firma kötü durumdaki köy okullarının baştan aşağı yenilenmesi için ellerinden gelen desteği verecekti.

Kanallarla görüştüğümüzde ise şöyle bir yanıtla karşılaştık.

- Okula koyduğunuz bilgisayarların markası görünemez.

- İyi ama firmalar niye versin ki bu ürünleri.

- Olmaz. Gizli reklama girer, ceza alırız.

Dünyanın pek çok ülkesinde bu tür programlar yapılırken bu tarz yardımlar alınır. Firmalar bu tür bağışlar yaparlar siz de jest olsun diye ürünü gösterirsiniz, hepsi bu.

O zaman RTÜK versin bana o köy okullarına yerleştireceğim bilgisayarları, sıraları, eğitim malzemelerini. Nasıl olsa RTÜK payı olarak toplanan devasa bir bütçe mevcut ellerinde.

DİĞER YENİ YAZILAR