Çocukluğumun beni çağırdığı zamanlar

Sanırım içimdeki çocuğun hiç ölmemesi, hâtta hiç yaşlanmamasının sebebi; onunla hâlâ çok sıkı bir dostluk içinde olmamız. Gün geçmiyor ki, çocukluğum bir yerlerden karşıma çıkıp halimi, hatırımı soruyor ve farklı zaman dilimlerinden, farklı yaşlarımdan bana sesleniyor. Çocukluğum bana uğradıkça, kâh neredeyse unutulmaya yüz tutan anılar, kâh simalar, isimler tekrar tazeleniyor hafızamda. Bazen aklıma düşüverenlere yüksek sesle gülüyorum.

Evimizin minikleri bir kez beni kendi kendime gülerken görüp sebebini sormuşlardı ve ben de onlara çocukluğumun dilinden bir anımı anlatmıştım. O kadar eğlenmişlerdi ki; şimdi arada bir “Haydi yine komik çocukluğunu anlat.” diyorlar. Aslında öyle pek de komedi unsuru olacak hikâyelerim yoktur. Çok uslu ve çok titiz bir çocuktum. Minikleri güldüren, zannediyorum ki; benim de arada bir ebeveynlerimin kurallarını göz ardı edip, neticelerini yaşamış olduğumu öğrenmeleri. Herhalde anlattıklarımın içinde, aynı şeyi yaşamış olmasalar dahi kendilerini, kaçamak yapmak isteklerini, yaramazlıklarını buluyorlar ve büyükleri olmama rağmen onlarla çocukluğun dünyasında buluşmamdan büyük keyif alıyorlar.

Haberin Devamı

Şadi Amca ve anılar

Gariptir, şimdi bu satırları yazarken birden çocukluğum bana Şadi Amcayı hatırlattı. Şadi Amca bir akşam dışında hayatımda hiç yeri olmamış biridir. Anne, babamla yakınlığı falan olan biri de değildir ama her nasılsa ismini unutmamışım. Şadi Amca yaşıyor ise onun bizleri ve o akşamı unutmadığından eminim.

Aynı zamanda onun, hayatında bir daha hiç kimsenin çocuğunu alıp gezmelere falan götürmediğinden de eminim. Çünkü annemle teyzem ona öyle bir ders vermişlerdi ki; zavallı belki çocuk sahibi bile olmak istememiş olabilir. Şimdi yıllar yıllar öncesinin bir Balıkesir bayram gününü izliyorum çocukluğumla.

Bizim babamın memuriyeti dolayısıyla Balıkesir’de olduğumuz bir dönem.

Ben dört yaşındayım. İstanbul, Bostancı’da oturan teyzem benden sekiz ay büyük olan kızı İnci’yi alıp bize bayram ziyaretine gelmiş. Babam sık sık çıktığı ekspertiz görevlerinden birinden daha dönmemiş. Annem ve teyzem akşam yemeğini hazırlıyorlar, biz İnci ile oynuyoruz. Kapı çalıyor. Babam erken döndü zannederek heyecanla kapıya koşuyorum. Ama kapıda düzgün giyimli, derli toplu yabancı bir erkek duruyor. Anneme teyzemi soruyor. Meğer eniştemin bir arkadaşıymış.

Haberin Devamı

Eniştem gerçekten teyzemin bir şeye ihtiyacı olup olmadığını mı merak etti yoksa kıskançlıktan kontrol mu etmek istedi, bilemem ama Şadi Amca bir aile dostu olarak eve girdi. Kahvesini içtikten sonra da annelerimizden izin alıp bizi yokuşun altındaki meydanda tertiplenen bayram eğlencelerine götürmek istedi. Annem beni kimseyle, bir yere bırakmazdı hiç ama teyzemin bizim için yabancı olan adamla arkadaşlıklarına istinaden oyunbozanlık yapmadı ve neticede bir saat içinde dönmek üzere bizi bıraktılar.

Şadi Amca’nın iki yanında ellerini tutup bayram yerine girdiğimiz anda bizim için saat duruverdi. Kaydırak, balon patlatmaca, dönme dolap keyfi bir yana ne istesek alıyordu Şadi Amca. Annemin hiç bir zaman müsaade etmeyeceği kadar dondurma, kâğıt helva, macun şekeri yedim. Şadi Amca da çok eğleniyor olmalıydı ki; o da saatine falan bakmayı akıl etmedi.

Haberin Devamı

Annem çok korkmuş

Meğer aradan iki buçuk saat geçmiş. Annem, zaten mizacına uymayan izin için teyzemi suçlamaya, teyzem de ağlamaya başlamış bu arada. Onlar karakolu, polisi devreye sokmak üzereyken biz eve vardık. Kapı, çalındığı anda açıldı. Annem ve teyzem sözleşmişçesine can havliyle bizleri çeker gibi Şadi Amca’nın elinden aldılar ve çocuklarının başına bir şey gelmiş olma ihtimâlinin verdiği korkunun hiddeti ile Şadi Amca’yı dövmeye başladılar. Zavallı özür dileye dileye merdivenlerden koşarak indi ve canını zor kurtardı. İnci ile ben, ağzımız, yüzümüz kâğıt helvanın, macun şekerinin renkleriyle bezenmiş şekilde, Şadi Amca’nın dayak yiyişini “Sıra bize de gelir mi?” endişesiyle izledik. Kapı kapanıp annelerimiz bize sarıldığı zaman, onların omuzları üzerinden birbirimize nasıl keyifle sırıttığımızı hâlâ şu an gibi hatırlıyorum.

Haberin Devamı

Teşekkürler çocukluğum, yine tebessüm ettirdin bana.

Yine gel!

DİĞER YENİ YAZILAR