Nerede bir ’hayır’ görürlerse...

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, son dönemde "evet-hayır" parayonası oluştuğunu söyledi. Manisa’da yayınlanan yerel bir gazetede okuduğu habere göre bir mağazanın vitrininde, "İndirime evet" yazılı bir afiş asılı olduğunu, birilerinin de bundan, "Acaba ne anlama geliyor?" diye şüphelendiğini belirten Arınç, "Maalesef bir kısım çevrelerde paranoya haline geldi. Nerede bir ’evet’ görürlerse tüyleri kabarıyor. Nerede bir ’hayır’ görürlerse, ’Eyvah, bunda bir şey var.’ diye endişeleniyorlar. ’Evet’ de bizim kelimemiz, ’hayır’ da. Bundan korkacak, bir paranoya haline getirecek yanlış şeyler yapmayalım. Bu kelimeleri hayatımızdan silecek miyiz? Nikah memuru, başka bir şey mi soracak? Bu ne paranoyadır, bu ne büyük yanlışlıktır. Çok şükür, ben size konuşmamın ’evet’ veya ’hayır’ olan bir cümle kurmadım." dedi.

Bakan Arınç, programı kapsamında Manisa Tarım İl Müdürlüğü Tarımsal Analiz Laboratuvarı’nın açılışı, makine-ekipman dağıtımı, engellilere araç teslimi ve İl Özel İdaresi’ne alının yeni iş makinelerinin hizmete sokulması dolayısıyla düzenlenen ortak törene katıldı. Burada yaptığı konuşmada ülke ekonomisinin geldiği noktaya değinen Arınç, Türk parasının artık kıymetlendiğini, bol sıfırlarından ve prangalarından kurtulduğunu belirterek, "Eskiler söylerdi, elif gibi tek başına 1 var. Şimde neredeyse 1 dolara eşit. Eskiden başta 1, arkada 6 tane sıfır vardı, Kurtalan Ekspresi gibi. Tuvalete gidiyorsunuz, 6 sıfırlı para vermek zorundasınız. Bu zilletten kurtuldu Türkiye. Çok şükür tek başına 1 bile çok büyük anlam ifade ediyor. Bu yüzden bol sıfırlı paraya alışmış insanların tarım yapması, sanayileşmesi, KOBİ’sini çalıştırması mümkün değil. Hattâ sanayiciler şikayetçi, ’Düşük kur var. Satıyoruz ama az kazanıyoruz.’ diyorlar. Bu belki kendi içinde çözülebilecek bir konudur. İhracatı da teşvik etmemiz lazım ama bugünkü kur politikası, Türkiye’yi yıkılmaktan kurtarıyor." şeklinde konuştu. Yunanistan ekonomisinin içinde bulunduğu durumu hatırlatan Bülent Arınç, "Yanıbaşımızda Yunanistan’a bakalım, halimize şükredelim. İspany ve Portekiz’i görelim, Türkiye’deki sırrı keşfetmeye çalışalım. Eğer bu siyasi düşünce ve istikrar, bu ekonomik istikrar olmasaydı Türkiye, 2000-2001 krizi kadar büyük sıkıntılarla karşılaşırdı. Yaptığımız iş doğrudur ki bugün ayakta duruyoruz, memurumuza, işçimize, emeklimize para ödüyoruz. Reel sektöre dört yılda 40 milyon lira destek sağladık. Yunanistan maaş ödeyemiyor, eksi 10’lara imza atıyor. Halbuki hükümetimiz, memur maaşında asgari 200 liralık zam getiriyor." dedi. Hükümetin çiftçinin ürün kalitesini ve rekabet gücünü arttırması için destek olmaya devam ettiğini dile getiren Devlet Bakanı Arınç, bugün 674 çiftçiye toplam 3 milyon liraya yakın hibe desteğiyle makine ve ekipman verildiğine dikkat çekti. Çiftçilerin artık bilinçlendiğini, neyi ekerse daha çok gelir elde edeceğinin hesabını yaptığını, dededen, babadan kalma alışkanlıkların değiştiğini vurgulayan Arınç, Türkiye’nin artık çevre ülkeleri de besleyen bir yapıya büründüğüne dikkat çekti. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun Irak’ın mutfağı haline geldiğini kaydeden Bakan Bülent Arınç, "Irak’ı biz besliyoruz, karnını bizden doyuruyor. Gaziantep’ten Muş’a, Bitlis’e kadar gelip giden ziyaretçilerin aldığı her türlü ürünü satmak mümkün. Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün arasında vizelerin kalkması ve serbest ticaret anlaşmasıyla bir ürünü İzmir’de satmak nasıl mümkünse, bu ülkelere götürüp satmak da mümkün. Çok ürün yetiştireceğiz, çok satacağız, çok para kazanacağız. ’Domates, karpuz alıcı bulmadı, dökelim’ dönemleri geçti. Artık planlı üreteceğiz." diye konuştu. Hükümetin üretimde mazota ve gübreye kadar her kademede destek olduğunu fakat bir kesimin bunları görmezden gelebileceğini belirten Arınç, "Bunlar beni ilgilendirmez. Ben cebime girene bakarım" anlayışının artık dünyada olmadığını söyledi.
Manisa Valisi Celalettin Güvenç ise açılışını yaptıkları laboratuvarlar sayesinde çiftçinin ürününün Avrupa ve Rusya kapılarından dönmeyeceğini, Alaşehir’in ardından Manisa’nın bu laboratuvara kavuşmasının ihracat açısından çok önemli olduğunu, üreticiye dağıtılan iş makine ve ekipmanlarının da üretim, kalite ve verimle çiftçinin rekabet gücünü artıracağını ifade etti. Engelilleri gözbebeği olarak gördüklerini, çağdaş ve sosyal devletin ihtiyarına, engellisine ve fukarasına bakan devlet olduğunu belirten Vali Güvenç, "Bizde, ’Düşene bir tekme de sen at’ yok. Biz doğal seleksiyoncu değiliz. Düşene yardım etmeyi, en temel inanç, varlığımızın nedeni olarak görüyoruz." dedi. Güvenç, geçen yıl 150 akülü engelli aracını teslim ettiklerini, bu yıl da 90 tane aldıklarını, bugün 32’sinin verileceğini kaydederek, dün (2 Eylül) itibarıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde 81 engelli vatandaşın işe alındığını belirtti.
Tarım İl Müdürlüğü’nde düzenlenen törende Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi, Vali Güvenç ve diğer katılımcılar, analiz laboratuvarını açtı. Laboratuvardaki cihazlar hakkında bilgi alan Bakan Arınç’a, inek maketi ve rozeti hediye edildi. Arınç, maketin siyah beyaz olması ve kendisinin Beşiktaşlı olduğunun hatırlatılması üzerine, Manisaspor’un da renklerinin siyah beyaz olduğunu, bundan sonra her maçta Beşiktaş gibi üçer tane gol atmasını umduğunu söyledi. Daha sonra engelli vatandaşlara akülü araçlarını hediye eden Bülent Arınç, İl Özel İdaresi’ne alınan makine ve ekipmanları da inceledi. Ardından Damızlık Süt Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin Tarım İl Müdürlüğü bahçesinde kurulan yeni hizmet binasını açtı. Ayrıca geçen hafta kalp krizi geçirerek vefat eden Manisa Fenerbahçe Taraftarları Derneği Başkanı Ahmet Kurşun’un evine taziye ziyaretinde bulundu.