Yanan ormanda avanta kimin?

Makam aracı bolluğu içindeki Türkiye, “yanan ormanına nokta atışı su sıkacak helikopter” bulamıyor

Haberin Devamı

Makam aracı bolluğu içindeki Türkiye, “yanan ormanına nokta atışı su sıkacak helikopter” bulamıyor. Politikacısını koruyan güvenlik görevlisi bolluğu içindeki Türkiye, “yanan ormanını söndürecek eğitilmiş adam” da bulamıyor.

Dün bana haber geldi.

Dediler ki:

Çevre Bakanı, makam Mercedes’inden cep telefonu ile İstanbul’da “helikopter sahibi bir iş adamını” aramış; “helikopterini ver de şu yangına biraz su sıksın” diye yalvaracakmış.

İş adamı telefona çıkmamış.

Bu haber gerçek mi!

Bence gerçek olmayabilir.

Halkın ürettiği; “çaresizliği anlatan” bir uydurma olabilir. Fakat halk böyle haberler üretiyorsa; “bu gerçekten daha büyük gerçek” karşısında düşünmek gerekir.

Orman 7 gündür yanıyor.

Henüz söndürülemedi.

3 gün daha yanar.

Yanacak ağaç kalmaz.

Yangın da söner.

Her yıl temmuz ayı ile ağustos ayı arasında bu ülkenin batısı ve güneyi “Basra Körfezi’nden patlayıp gelen nemsiz çöl sıcağının” etkisine girer. Yer kavrulur. Gök kavrulur. Bitki ve hayvan kavrulur. İnsan bile kavrulur.

Bir sigara izmariti...

Bir yıldırım..

Bir kıvılcım...

Yakar, kül eder ormanları.

***

Bu gerçek bilindiği halde gelmiş geçmişleri de dahil; bu ülke yönetimine gelmiş olanlar; “ormanı yakmadan ağaçla beraber yaşama başarısını” henüz bu topluma tattıramadı.

Orman yanar!

Köylüsü üzülmez.

Orman yanar!

Piknikçisi ağlamaz.

Orman yanar!

Cip safaricisi gözyaşı dökmez.

Orman yanar!

Turizmcisi karalar bağlamaz.

Orman yanar.

Belediye kurtarmaya koşmaz.

Orman yanar!

Ankara’da ormanları korumakla görevli Orman Bakanlığı ile Başbakanlık, yanına diğer 21 bakanı da alır, Meclis’i de toplar; “Yangın sonrası orman vasfını kaybetmiş arazileri” onları işgal etmiş olanlara ve özel büyük sermaye sahiplerine satalım, 25 milyar dolar gelir elde edelim diye “B2 yasasını” çıkartırlar. Yeni orman yangınlarına zihniyet zemini hazırlarlar.

Orman yanar!

İnşaatçı sevinir.

***

Yedi gündür yanmakta olan orman alanlarının yerine “yeni fidanlar dikileceği” açıklamaları yapılıyorsa da inanmayın. Değerli turizm bölgeleri olan Milas, Gökova, Bodrum, Antalya, Kaş, Kalkan, Sakarya Geyve, Çanakkale Ayvacık’ta yanan orman arazilerinde 2 bin hektar alanda 4 milyon ağaç kül oldu. Şüpheniz olmasın; bu arazilerin bir kısmının üzerinde gelecek yıl inşaatlar yükselecektir.

Çünkü o toprak değerlidir.

Yüksek inşaat rant yaratır.

Bodrum’da 45 metre karelik bir evde mütevazı bir hayat yaşayan şair bir arkadaşım şu gözlemini aktardı: Üç yıl önce Bodrum ormanları yine yanmıştı. Ve bu yangın Bodrum Devlet Hastanesi’nin dibinden başlayıp aniden yükselen, ancak teleferikle çıkılabilecek kadar dik yamaçtaki ağaçları da yaktı. Ve bir yıl sonra keçilerin bile tırmanamadığı kadar dik yamaçta pahalı inşaatlar yükseldi. İstanbul’dan gelmişlere dolarla sattılar.

Bu toplumun gözü döndü.

Gözünü avanta bürüdü.

Ağaç yanınca, orman kavrulunca; “nasıl olsa ağaç benim değil, bana bir avantası yok” diye düşünüyor.

Orman yanıyor.

İnşaatçılar seviniyor.

Belediyeler memnun.

Gözleri doymadı.

DİĞER YENİ YAZILAR