Eyvah! Yine Merkez Bankası Başkanımızı yılın adamı seçtiler!

Bendeki korkuya bak! Bak bak düşün... Kabul ediyorum, sizin de çevrenizde benim gibi "mutlu hayalperestlerden" çok sayıda vardır

Haberin Devamı

Bendeki korkuya bak! Bak bak düşün... Kabul ediyorum, sizin de çevrenizde benim gibi "mutlu hayalperestlerden" çok sayıda vardır. Ödüle, armağana, mükâfata, "havuca" inanırlar. Ödüllendirme ve onurlandırma umudunun rekabeti, rekabetin ise insanın içindeki yaratıcılığı ateşlediğini düşünürler.

Hem inanırlar!
Çünkü hayalperesttirler!
Hem korkarlar!
Çünkü gerçekçidirler!

Benim de; Eyvah! Merkezi Londra'da olan The Banker Dergisi bizim Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'yi geçen hafta "Dünyada Yılın En İyi Merkez Bankası Başkanı" seçti diye ödüm patlar.

Hatırlarım: 19 Şubat 2001 tarihinden önceki günlerde bizim Merkez Bankası'nın Başkanlığı'nı Gazi Erçel yapmaktadır. Merkezi Londra'da olan The Banker Dergisi, Gazi Erçel'e de "Dünyada Yılın Merkez Bankacısı" ödülünü vermiştir.

***

Ve alkışlar.
Övgüler.
Koltuklamalar.

Türkiye IMF'nin de desteğiyle yürüttüğü "çıpalama programını" o kadar başarıyla yürütmektedir ki işadamları ilk defa 10 yıl sonrasını bile görebilmekte, yabancılar Türkiye'ye borç vermek için koşmakta, borsa yükselmekte, içleri cerahat dolmuş problemli bankalar kapatılmakta... Ve Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ise IMF'nin de olur vermesiyle; "Türk Lirası'nı, dolar ve eurodan oluşan bir sepete bağlayarak yani diğer deyimiyle çıpalayıp mıhlayarak" sepetin hareketlerini çok başarılı bir şekilde yönetmektedir.

***

Yaşa yaşa çok yaşa!
Gazi Başkan bin yaşa!
Ödüller gırla...

Fakat o da ne! Aniden kriz patladı. Çıpa taramaya döndü. Gemi batıyor.

Yabancılar ürktü, paralarını Türkiye'den çekmeye başladı. Para arzında büyük düşme ve likiditede büyük daralmalar patladı... 19 Şubat 2001 krizinde Merkez Bankası'nın Türk Lirası karşılığı sattığı dövizin 5 milyar dolan bulduğu, Bakan Kemal Derviş tarafından açıklandı. Gazeteler acımasızdı, "Gazi Erçel, bir avuç bankacıya 7.6 milyar dolar sattı, onları bir gecede zengin etti, bu arada kendi parasını da Türk Lirası mevduattan çekip dolara çevirdi" diye yerden yere vuruyorlardı.

15 gün önce...
Yılın adamıydı...
15 gün sonra...
Yılın yılanı....

***

Şimdi aynı The Banker Dergisi, yeni Merkez Bankası Başkanımızı "Yılın yöneticisi" seçiyor ve aynı çevreler, "IMF'nin de omuz vermesiyle uygulanmakta olan dalgalı kur programı şahane gidiyor, Türkiye uçuyor..." diye koltuklama, yağlama söylevleri veriyor ve yazıyorlar.

Bu yağlamalar! Bu yıkamalar! Ödül vermeler! Benim "hayalperest yanımı" gıdıkılıyor, "Bizim Merkez Bankası Başkanımızın yılın adamı seçilmesi" beni de ziyadesiyle gururlandırıyor, onurlandırıyor.

Fakat sonu aynı olursa!
Gazi gibi olursa!
Sergengeçti Gazi olursa!
Korkuyorum!

Ve "Bu The Banker Dergisi bizim bankalardan, holdinglerden bol paralı ilan koparmak için mi bizim başkanı ödüllendiriyor" diye kuşkulara düşüyorum.

Ya kuşkuma bir derman!
Ya katlime ferman!

DİĞER YENİ YAZILAR