Haberin Devamı
Tek tıkladım, yüreğimden yakalandım. Karşıma Mevlânâ çıktı. Almışlar Mevlânâ'nın bir dörtlüğünü "TEDMER'in" (Türkiye Etik Değerler Merkezi) sitesinin girişine yazmışlar:
"Çok insan gördüm,
üzerinde elbisesi yoktu.
Çok elbise gördüm,
İçinde insan yoktu..."
Ne kürk, ne giysi, ne mertebe, ne tevazu, ne itibar; ne olursa olsun kabul etmez eşitler arasında, yüksek ahlâk ister Mevlânâ... Bu yüzden "Türkiye Etik Değerler Merkezi" diye bir sivil toplum kuruluşu kurmuşsanız, bunun sitesinin girişine de "Mevlânâ'dan: Çok insan gördüm, üzerinde elbisesi yoktu" deyişini koymak yakışır.
Ve sıra gelir.
Yakışanı yapmaya...
Mevlânâ'ya layık olmaya!
Göründüğün gibi olmaya!
Olduğun gibi görünmeye!
Eğer kurduğunuz bu "Türkiye Etik Değerler Merkezi"nin yönetiminde Roche Şirketi'nin Türkiye Genel Müdürü Faruk Yöneyman da bulunuyorsa... Ve Faruk Yöneyman Bey'in şirketi ecza deposuna kanser ilacını 83 milyon liradan satabiliyor fakat SSK hastanesine 230 milyon liradan geciriyorsa... Bu, iş ahlâkına (eriğe) uyar mı diye en azından Etik Değerler Merkezi'nin olayı sorgulayıp toplumu aydınlatması gerekir değil mi?
Mevlânâ hakkına! Soruyorum!
TEDMER'in üyeleri ne yaptınız?
Sordunuz mu? Sorguladınız mı?
Araştırdınız mı?
Roche şirketinin, 83 milyon liradan deposuna satabildiği bir kanser ilacını SSK hastanesine 230 milyon liradan sokarak "kanserli hastaların halsiz vücutları üzerinden devleti sömürmesinin" etik değerlere ne kadar uyduğunu, yönetim kurulu üyeniz Roche şirketi Genel Müdürü Faruk Yöneyman'a
sordunuz mu? Sordunuzsa...
Aldığınız cevapla tatmin oldunuz mu?
İçinizde sadece Bülent Şenver'in (Etik Değerler Merkezi Yönetim Kurulu'nun üyesi) çıkıp da; "Roche'un 83 milyon liralık ilacı devlete 230 milyon liraya satması etik değildir. Onur Kurulu'nu toplayalım, bu olayı soruşturalım... Halkı bilgilendirelim..." demesine kulaklarınızı tıkadınız.
Bülent Şenver...
Protesto etti...
İstifa etti.
Siz susmaktasınız.
Niçin?
Site girişine büyük Mevlânâ'dan; "Çok elbise gördüm/İçinde insan yoktu..." cümlesini koyup, üniversite öğrencileri arasında etik değerler yarışması düzenleyip ödüller veriyorsunuz fakat kendi yönetim kurulu üyenizin ilaç şirketinin; "Afyon'da, Kayseri'de, Bafra'da ihalelere giren diğer ecza depolarını "tehditle" devreden çıkartıp tekel kurmasının; bu yapılanın iş etiğine uymadığını Genel Müdür Faruk Yöneyman'a bildirip isyan eden Roche Müşteri İlişkileri Müdürü Veysi Mungan'ı işten atmasının, ihale yasasının arkasına saklanarak 83 milyon liralık kanser ilacını devlete 230 milyon liraya sokmasının neresinde etik var?" diye sormuyorsunuz. Sorgulamıyorsunuz.
Sayın savcım!
Umutluyuz!
Adalete güveniyoruz!
"Çete mi oluşturuldu? Rekabetin başı mı vuruldu? İhale yasası mı delindi? İş ahlâkına mı kıyıldı? Etik değerler mi çürütüldü?" Bulup çıkartmanı bekliyoruz! Sayın savcımız sana Mevlânâ'dan şu dörtlüğü gönderiyoruz:
"Her ne kadar bütün dallar,
raksediyorlarsa da,
her dalın kımıldanışı
başka bir sebeptendir."
