Haberin Devamı
Ekonomi o kadar iyiye gidiyormuş ki büyük büyük, çok büyük yabancı yatırımcılar (dünya fınans kurtları) "Bugün istikrarı ve geleceği olan tek para Yeni Türk Lirası"dır diyorlarmış.
Yeni Lira!
Havan ebedi olsun!
Sonsuz olsun!
Ölümsüz olsun!
Çünkü Yeni Türk Lirası olarak senin yakaladığın bu yeni "İyiye gidiyoruz... Aydınlığa koşuyoruz... Geçmiş krizli günleri yırtıp atıyoruz..." havası işçinin, memurun, çiftçinin, emeklinin, yoksulun, issizin ve özellikle esnafın "sıkıntısını, sancısını, geçim acısını içine gömmesine" yarıyor. Yeni Lira! Senin rüzgârın sayesinde yeni sevdalanmış başı dumanlı genç kız gibi bulutlara bindik uçuyoruz. Merkez Bankası Başkanı da "uçuşu" doğruladı.
'YTL sayesinde' dedi.
YTL sayesinde Türk Lirası'na o kadar büyük güven geldi ki, kasalarında büyük fon birikmiş kurumlar, büyük bankalar, emekli fonları yatırımcıları, "ellerindeki dolarları ve euroları" bozdurup bozdurup "YTL tahvili satın alıyorlar" ve hatta "kredi notu AAA olduğu" için yüzde 13 ile yüzde 15 arasında faizle YTL tahvili çıkartan bir kurum, bu parayı "kredi notu BB olan Türkiye'nin" yüzde 17-18 faizle piyasaya sürdüğü tahvillere yatırıp yılda 2.5 puan daha yüksek getiri elde edebiliyor.
Yine kazık bize giriyor.
Türkiye tahvilleri ABD tahvillerine göre ortalama 2-2.5 puan daha yüksek faiz vermek zorunda olduğu için "devletimiz söz gelimi 20 yıl vadeli para bulmada ABD'ye göre yıllık 2 - 2,5 puan daha yüksek maliyetle" borçlanıyor. Pahalı borçlanmanın bedelini bugüne kadar "borcu borçla kapatma" noktasına gelerek ve "devlet bütçesini neredeyse borç ödeme bütçesi haline getirerek" ödedik, şimdi de Yeni Lira'nın havası sayesinde ödemeye devam ermekteyiz.
Yeni Lira!
Havan batmasın!
Havan ebedi olsun.
Kesintisiz olsun!
Sürekli olsun!
Senin fiyakan için değil, bizim geleceğimiz için "senin havan dünya yıkılıncaya kadar" sürsün. Çünkü senin havan, iktidarı da havaya soktu!
Başbakan'a... Bakanlara...
Yüksek bürokratlara...
Büyük özel sektöre...
Aşırı güven geldi.
Atıp savuruyorlar.
Gündüz, gün ışığında bile "havai fişekli" törenler düzenleyip gökyüzüne renk renk balonlar uçurarak sulamada kullandıkları "elektriğin bedelini zamanında ödemeyen çiftçilerin ceza faizlerini" siliveriyorlar.
Biz bu filmi görmüştük.
Demirel zamanında...
Ecevit döneminde...
Çiller iktidarında...
Yılmaz başbakanken...
Şimdi Tayyip Erdoğan zamanında çiftçilerin elektrik borcunun silinmesi gibi, geçmiş yıllarda da, geçmiş iktidarlar tarafından birikmiş kamu borçları silinmişti.
Böylece bütçeler o kadar büyük açıklar vermişti ki... Faiz dışı fazla bile yetmez olmuştu... Cari açığın toplam milli gelire (GSMH'ya) oranı "tehlikeli kritik eşik olan yüzde 5'i geçmiş, (bugün de yaklaştı)" ve bu yüksek cari açığın çok önemli bölümü kısa vadeli yüksek faizli dış borçla karşılanır olmuştu.
Bugün aynı durumdayız.
Aynı kazık altındayız.
Pahalı borçlanmaktayız.
Büyüyen cari açığı "pahalı borçlanarak" kapatmaktayız. Bugünün dünden tek farkı: Yeni Lira'nın havası! Ve iktidar papağanı olmuş ağızlarda "ekonomi iyiye gidiyor" tatavası...
Esnaf ağlıyor.
Üç beş büyük kent hariç. Üç beş büyük kentte kredi kartlarıyla "yedi taksit... Sekiz taksit... Dokuz taksit..." alışveriş yapanlar hariç halk mal almıyor, yıprananı atmıyor, kullanma ömrünü tüketmişi bırakmıyor, eskiyi yenilemiyor. İhracat yapanların dışındaki piyasalarda "yaprak bile oynasa" senin havandan biliniyor!
Yeni Lira!
Havan ebedi olsun!
Yoksa yanarız!
