Uyanma yılına girdik!

Haberin Devamı

Dünya yuvarlaksa ve dönüyorsa; bugün girdiğimiz 2010 yılı da 365 gün, 52 hafta, 12 ay sürecektir. Yeni yılda da bizler yüz yüze bakıp, konuşup anlaşmayı deneyerek kurduğumz her 3 cümleden birini; “Canım...” diye başlatabilir, “seni seviyorum...” diye devam ettirebilir ya da her 2 sözcükten birini “sevgilim” olarak seçer, “seni özlüyorum...” diye sürdürebiliriz.

Güzel yıl böyle olur.

Güneş doğar.

Güneş batar.

2010 yılı; “canımla... seviyorumla... özlüyorumla...” geçer, yıl böyle yaşanır. Sizin de yılınız güzel geçsin, gönül şakımasıyla yaşansın isterim, dilerim, beklerim.

Şunu tahmin ederim:

Bu yıl keskin olacak.

Keskin virajlı geçecek.

Uyuşukluk dönemi, kendini teslim etme dönemi, bekleyip görme dönemi, bizim için çalışıyorlar dönemi, geçmişin kötü mirasını tamir ediyorlar dönemi bu yıl bitmiş olacak.

Uyanma yılına girdik.

Onlar uyanırken yılı başlıyor.

***


Kesin olarak bekliyorum; fakir ile fukaranın, garip ile gurebanın gözlerinin açılacağı bir yıl yaşıyacağız. 8 yıldır ülkeyi Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık, bakanlıklar, devlet kadrolarını, polis kadrolarını, üniveristeyi, iş dünyasını, İstanbul sermayesi ile Anadolu sermayesini; yasamayı, yürütmeyi, basının nerdeyese tamamını ele geçirmiş olarak yönetenlerin; “darbeciler... Ergenekoncular... Savaş isteyenler... Statükocular... Bizi engelliyorlar...” laflarına kimsenin kulak kabartmayacağı bir yıla girdik.

Keskin viraj buradadır.

Bahane bitti.

Taş koyuyorar, çalıştırmıyorlar; “Darbeciler önümüzü kesiyor, bizi kanlı suikastlarla öldürmek istiyorlar” kofti yalanlarına sığınma dönemi, Genelkurmay’ın Özel Harp Dairesi’nin kozmik odasını ağır ceza hâkiminin denetlemesine ve incelemesine açması ile bitti.

7 yılı bitirdiler.

8 yıla girdik.

Temel sorunları çözmediler.

Ana problemler bitmedi.

İşsizlik çok büyüdü.

Yoksulluk aşırı arttı.

Gelir eşitsizliği patladı.

Geçim sıkıntısı ağırlaştı.

Bölgesel uçurum açıldı.

Vergiler ağırlaştı.

Zamlar durmuyor.

Nominal ücretler düştü.

Memur kıvranıyor.

İşçi homurdanıyor.

Emekli sıkıntıda.

Orta tabaka nefes nefese.

Esnaf darboğazda.

Bütçe açığı alev oldu.

Enflasyon patlaması kapıda.

Batışlar hızlandı.

Büyümenin lokomotifi özel sektör iş dünyası; “batan fabrikalar, ödenmeyen krediler, karşılıksız çıkan çekler, protesto edilen senetler” mezarlığında dolaşan hayaletler haline getirildi.

***


Keskin virajlı yıla girdik.

Onların uyanacağı ve “Ergenekoncular... Darbeciler... Köşe yazarlarını okumayın... Gazete almayın... Ya sen sustur ya ben susturacağım... Aydın Doğan benden oteline genişletme izni istedi... Statükocular... Bizi vurmak istiyorlar... One minute... Açılımımıza taş koyuyorlar...” yalan ve sahte bahanelerine kimsenin inanmayacağı yıl başladı.

Fakir hindi gibi kalacak.

Fukara yerinde duracak.

Garip garipliğine sığınacak.

Gureba avuntusunda yatacak.

Bu tablo bitiyor.

Onların uyanacağı bir yıla girdik. Ben “Canım... Sevgilim.... Seni özlüyorum...” diyeceğim güzel günler için kalemimle onların uyanışına destek vermeye devam edeceğim.

Güzel yıl dik durarak yaşanır.

Yılınız güzel olsun.

Duruşunuz dik kalsın.

DİĞER YENİ YAZILAR