O patron Türkiye’nin sayılı zengini!

Haberin Devamı

İspanya, İtalya, Yunanistan’ı da kapsayan “Akdeniz Turizm Çanağı”nın en önemli turistik kentlerinden biri olan Antalya Manavgat’ta Petro Club Tatil Köyü’nün de sahibi o... Bu çanakta; 5 yıldızlı Golden Coast Hotel var, onun patronu da o... Ve Golden Beach Otel’in mülkiyeti de onun...

Türkiye’nin fakiri çok.

Zengini ise sayılı.

Halk olarak arkasına yapışıp gittiğimiz “küresel kapitalist pazar ekonomisi modelinde” zenginimiz ne kadar çok olursa, ülkemiz o kadar iyiye gider diye yerleşmiş bir düşünce var.

Zenginleri gözetmeliyiz.

Üzerlerine titremeliyiz.

Zenginler de kendini bilmeli, zenginliklerinin hakkını vermeli, işçileri öldürmemeli, emeği ve emekçiyi istismar etmemeli değil mi? O patron, sayılı zenginlerimizden biridir. Petrokent Turizm A.Ş. de onun. Ankara ve Abant’ta da birer otelin sahibi... Seramik fabrikası var. Zonguldak, Gebze, Kütahya, Aydın’da; Kuzey Anadolu Madencilik A. Ş, Üçpınar Madencilik A. Ş, Ercan Madencilik A. Ş olmak üzere toplam 19 maden ocağının sahibi.

Bursa’da ocağı patladı.

19 maden işçisi öldü.

19 maden işçisi 580 lira ile 650 lira arasında değişen aylıkla çalışıyordu. Ölen 19 maden işçisinin toplam 40 çocuğu var. 22’si kız, 18’i erkek 40 çocuk babalarının işten dönüşünü o akşam boş gözlerle bekledi.

40 çocuk yetim kaldı.

Raporlarda açıklandı.

Raporların yazdığına göre, “10 Aralık Perşembe akşamı yerin 220 metre altında 19 işçinin cesetlerinin yanıp kavrularak ölümüne yol açan patlamadan sorumlu işçiler değildi, sorumlu, Bursa’daki ocağın sahibi sayılı zenginlerimizden patron Nurullah Ercan’ın, iş güvenliğini sağlayacak önlemleri almaması”ydı.

Bugün 18 Aralık oldu.

9 gün geçti.

9 gündür patron yok.

Yakalanmadı.

Korunuyor, kollanıyor.

Arkası kuvvetli.

Torpili yüksek.

Kim koruyor bu patronu?

Başbakan mı?

Çalışma Bakanı mı?

Vali ile Belediye Başkanı mı? Vali korumuyordur. Çünkü Vali, “Maden A’dan Z’ye sorunlar, problemler, eksikliklerle dolu” diye açıklamada bulundu. Ülkemizin sayılı zenginlerinden olan patronu acaba eski enerji bakanı mı koruyordu? Yeni Enerji Bakanı da “hükümetimin çizgisini değiştiremem” diye düşünüp, korumaya devam mı ediyor?

Elde kuvvetli delil var.

2006 yılının sonunda Enerji Bakanlığı’na bağlı Maden Dairesi’nin müfettişleri, şikâyet üzerine gelmişler, Bursa’daki bu madende incelemeler yapmışlar. İş güvenliği açısından çok hayati eksiklikler var, “her an maden ocağı toplu mezara dönebilir” diyerek kapatmışlar.

Sonra patronun gücü!

Arkanın kalınlığı!

Torpilin kudreti!

Aynı Enerji Bakanlığı, 6 ay sonra bu kez “madene hiç gitmeden, yerine hiç uğramadan, eksiklikler giderildi mi diye teknik inceleme hiç yapmadan” sağlam raporu vermiş. (Bu bilgileri Erdal Sağlam’ın 15 Aralık 2009 günkü Referans Gazetesi’ndeki haberinden derledim.)

Kaçınılmaz son geldi.

Bile bile cinayet işlendi.

19 işçi öldü.

40 çocuk yetim kaldı.

Enerji Bakanlığı’nda “Madene gitmeden, yerinde teknik inceleme yapmadan sağlam raporu veren” müdürün, mühendisin, yetkilinin her kimse, onun adı neydi? Bu müdür emri kimden almıştı? Türkiye’nin sayılı zenginlerinden 9 gündür yakalanmayan patron kömür ocaklarından kömürün tonunu kaça mal ederek çıkartıyor ve bu kömürü belediyeler ile valiliklere tonu kaç liradan satıyor?

Patronun arkası olmasaydı.

Torpili kalın olmasaydı.

Korunuyor olmasaydı.

Enerji Bakanı, Çalışma Bakanı, Çevre Bakanı, Maliye Bakanı ve belediyelerden sorumlu İçişleri Bakanı biraraya gelir, uzmanlarını görevlendirir, kayıtlara girer ve bana bu bilgileri gönderirlerdi. Ben de demokrasinin gereği olarak size yazardım.

Ben demokratım!

Abdestimden eminim!

Bakanlardan şüpheliyim!

DİĞER YENİ YAZILAR