Günah keçisi!

Haberin Devamı

Buyurun burdan yakın! Adaleti bataklıkta boğma çizgisine doğru hızla çevriliyoruz. Şark kurnazlığı, yine işliyor.

Eski taktik.

Kokmuş köfte.

Şeytan taşlama.

Tipik; “O kötü, ben iyiyim” aldatmacası. Zahid Akman çok kötü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çok iyi yutturmacası. Zahid Akman şeytan onu RTÜK başkanlığına getirip koruması altına alan Başbakan ise bir melek.

Yerseniz...

Yedirmek üzereler!

Zahid Akman’ı “günah keçisi” yaparak, onu RTÜK Başkanlığı’na getiren, koruyan, kollayan; söz gelimi başbakan olmuş, bakan olmuş, milletvekili olmuş, parti önde geleni olmuşları “aklayıp-temizlemek” mi istiyorlar?

***


Dikkat isterim!

Uyanış beklerim!

Alman adaletinin bulup çıkardığı, yargılayıp mahkum ettiği “Fener Soygunu” yine Alman adaleti tarafından iddianameye konulduğu bilgi ve belgelerden anlaşılıyor. Bu soygun; “bağsız-bağlantısız-arkasız- korumasız” gerçekleştirilen; “topla vicdanlı insanlardan parayı fenerleştir” organizasyonu değil.

Bu örgütlü soygun.

Örgütün arkası var.

Koruyanı, kollayanı var.

Paylaşanı da var.

Sanki Zahid Akman istifa ederse adalet yerini bulacak gibi bir hava yaratılıyor. RTÜK Başkanı Zahid Akman ile Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Karaman’ın da içlerinde yer aldığı 16 kişi için Alman savcının “Ben kanıtları, belgeleri, ilişkileri, para trafiğini incelediğimde bu insanların dolandırıcılığı meslek haline getirdikleri kanaatine vardım...” diye özetlenecek tespitini “üç-beş edepsize” indirivermişlerdi. Dolandırıcılığı meslek haline getirenleri; “bahçeden yeşil erik çalan üç-beş kendini bilmez” yaramaz çocuğa çevirmişlerdi.

Demek istiyorlardı ki:

Onlar edepsiz, biz edepli.

Onlar kötü, biz iyiyiz.

***


Zahid Akman günah keçisi yapılıp; “edepsizler istifa ederse” dava kapanacak öyle mi? Alman adaletinin “Baskın verin, kayıtlarını, evraklarını, muhasebelerini kontrole alın, bilgi kaçırmalarına, belge karartmalarına engel olun, 16 kişinin parmak izlerini, avuç içi izlerini, ifadelerini alın, servetlerindeki şişmeyi takip edin” dediği ve yerinde yeller esen 12 şirketin bağlantıları ne olacak?

Akman istifa edecek.

O bağlantılar nerelere kadar gidiyor incelenmeyecek. Deniz Feneri’ne 1.23 milyon euroluk mal satan şirket buhar oldu, toz oldu. Deniz Feneri’ne 329 ton salça ve peynir alındığı söylenen şirket de sırra kadem bastı, sanki duman oldu. Bütün bunları yapanlar Alman savcının kanısına göre, “dolandırıcılığı meslek haline getirmiş” kimselerdi.

Tamam da!

Arkalarında kimler vardı?

Onlar dolandırıcılığı meslek haline getirirken; alkışlayan, arkalarını sıvazlayan, RTÜK’e başkan yapan, altlarına makam aracı koyan, koruyan, kollayan ve muhtemelen paylaşan kimlerdi?

Keskin dikkat isterim!

“Zahid Akman kötü, biz iyiyiz” bu eski kokmuş köfte; şeytan taşlama unutmamanızı dilerim.

DİĞER YENİ YAZILAR