Tık basa yiyerek zayıflama: MFB

Haberin Devamı

Şişmanlamaya tehlikeli bir temayülü olan bir kadınım. Biraz ihmal edeyim, biraz abartayım... hoop gelsin basenler, gelsin bel arkası kulplar, Macar salamı kollar…

Daha fenası, yaş 40’ları geçince zayıflamak eskisi kadar kolay da olmuyor. Kaç zamandır ıkınıyorum ama zerre gitmiyor. Veya gidiyor sonra hemen geri geliyor.

Daha daha fenası: Yaz geliyor!

Altı yıldır altında imzam bulunan “Küçük Oteller Kitabı”nı güncellemek için her yıl yayınevim Boyut’a gidip kamp kuruyorum. Saçma sapan şeyler yiyip masadan 15 saat hiç kalkmadan çalıştığım oluyor. Dolayısıyla her yıl aynı şey oluyor: ben en az 5 kilo alıp çıkıyorum!

Bu yıl aynısı olmasın hatta ben bu kamp sırasına zayıflayayım BİLE dedim.

Joyce Beresi benim eski arkadaşım. İstanbullu şahane bir kadın. Yıllar önce Kemerburgaz’da Mom’s Kafe’yı açtı. Kafeyi işletirken kilo almaya başladı. Diyetisyen Linda Günyüz’e gitti. Verdiği program ve tariflerle kısa zamanda kilo verince aklına çok parlak bir fikir geldi: Diyet yemekleri hazırlamak!

BodyWatchers sistemini daha önce duymuşsunuzdur tahmin ediyorum. İçindeki kalori, lif ve yağ miktarına bağlı olarak yiyeceklere puan veriliyor. Sizin bedeninize ve hedefinize bağlı olarak bir günde tüketebileceğiniz body puan belirleniyor ve ona göre besleniyorsunuz. İşte Joyce ve Linda, ortak olup bu sisteme göre bir diyet yemekleri üretim merkezi açıyorlar. Mom’s for BodyWatchers. Kısaca “mfb”. Ve her gün evinize o gün yiyebileceğiniz tüm yemekleri teslim ediyorlar.

Yani alışveriş yap, sonra body puan hesabı yap, ona göre yemekler hazırla, o sabah ne yemiştim, öğlen ne yesem, ay akşam için hiç puanım kalmadı derdi yok! Geliyor evinize sabah yeşil bir kutu, içinde ana öğünlerin haricinde ara öğünlerde yemeniz gereken 5 fındık, bir kivi, elma vs bile oluyor.

Fakat esas şaşırtıcı olan bu değil. Esas şaşırtıcı olan hayatımda ilk defa bu kadar lezzetli ve tıka basa beslenip bir ayda 4 kilo vermiş olmam! Hem de hepsi yağdan gitti!

Hakikaten şok içindeyim. İlk günlerde kutu evime gelip de içindeki dürümleri, pizzaları, brownie’leri, patatesli omletleri, sandviçleri görünce diyordum ki kendi kendime: “Ben hayatımda bu kadar çok yemek yemedim. Hele patates ve hamuru bırakalı 10 yıl oldu. Bunlarla bırak zayıflamayı, kesin kilo alırım”.

Joyce’a da mesaj atıp durdum: “Kızım ben hayatta zayıflamam bunlarla”. O da “bak göreceksin” deyip durdu.

***


Sonuca inanamıyorum!

Adam gibi spor yapmadan (en fazla haftada 3 gün 20 dakika eliptik bisiklet. Üstelik en düşük zorluk derecesinde!) bütün gün oturarak çalışıp, tıka basa yiyerek zayıfladım!

Şaka gibi! Ve yemekler nasıl lezzetli anlatamam… Bildiğin anne yemeği!

Yani yağsız ve şekersiz de lezzetli yemek yapmak mümkün. Katkı maddesi, lezzetlendirici ve koruyucu da koymuyorlar.

Göktürk’teki merkeze gidiyorsunuz, yağ, su ve kas miktarınızı ölçen tartıya çıkıyorsunuz, genel sağlık durumunuzu anlatıyorsunuz, alerji, intoleransınızı, zevkinizi, alışkanlıklarınızı ve vermek istediğiniz kiloyu söylüyorsunuz, ona göre size bir mönü hazırlıyorlar. İster 5 öğünlük tüm gün yemek paketini, ister tek öğün ve iki ara öğünlük gündüz yemek paketini alıyorsunuz. Sonra her gün istediğiniz yere (ev veya ofis) geliyor yemek.

Tabii ki bir bedeli var. Başta biraz yüksek geliyor ama hesap edince her öğlen dışarıda yiyen iş insanları aslında daha az masraf yapmıyor. Üstelik ne yedikleri de pek belli değil.

Ben bir aylık bir programa dahil oldum. Şimdi onların özel köftelerini, pizzalarını, tatlılarını büyük paket olarak satın alıp dondurdum. Bundan sonra geri kalanı da kendim pişirip sistemi devam ettireceğim. Hedef bir 4 kilo daha vermek…

Memnun kalmasam inanın yazmazdım. Bedava yaptım da reklamını yapıyorum sanmayın. Kuruşu kuruşuna ödedim… Ama helal olsun.

www.dietmfb.com 0212 322 41 51

DİĞER YENİ YAZILAR