Nermin Abla ve Youtube

Haberin Devamı

“Amaaan youtube çoluk çocuk eğlencesi, kapansa ne olacak” diyenler için yazıyorum bu yazıyı.

Nermin Abla, kızının eski bilgisayarıyla oylanan emekli bir ablamız. Facebook, skype derken doktoru "spor yap" dedi. "Yoksa ölürsün, felç olursun ve saire ve saire…"

Hayatının hiçbir döneminde spor yapmamış biri olarak Nermin Abla'nın bildiği tek şey yürümek. Ama berbat bir yerde oturuyor. Sokağa çıkıp yürümek, ölümden beter. Koşu bandı ise hayatta kullanamaz. Düşer kalçasını kırar..

Ona Youtube’da çok basit bir şey gösterdim. Olduğun yerde yürüme egzersizi… Leslie Sansone diye bir kadın “Walk At Home” diye bir şey icat etmiş. “Tam bir Amerikan saçmalığı” derken baktım Nermin Abla’nın durumuna uyuyor… Bir gittiğimde gösterdim, çok hoşuna gitti. Baktım Nermin Abla, Leslie Sanson sayesinde her gün spor yapmaya başladı. Ne İngilizce bilir ne başka bir şey ama Leslie “volk… volk… volk...” dedikçe durduğu yerde yürüdü durdu. Aşağı yukarı bir 7-8 kilo da verdi!

Youtube kapatılınca şok içinde beni aradı: “Ay ben Leslie’siz ne yapacağım şimdi? Bütün keyfim kaçtı…”

Nermin Abla’nın “Suriye ile savaş çıkarmanın 5 altın yolu” tapeleriyle uzaktan yakından ilgisi yok ama Youtube bir şekilde hayatında var işte!

67 yaşındaki kadına DNS ayarlarını değiştirmeyi öğretirken posta kutuma “Sevgili Bebek” sitesinden bir mail düştü: “YouTube kapatıldığı için bebek eğitim videolarımız açılamıyor, bilginize”

A tabi dedim. Birçok site öyle yapmıyor mu? Youtube’a yükleyip sitesinde link veriyor.

Aggghhhh… Nermin Abla ve ben, tamamen başka nedenlerle ortak bir dertten mustarip olduk iyi mi… Çok saçma ama öyle…

Daha binlerce örnek verebilirim. Binlerce Türkiyeli, el yordamıyla çağa ayak uydurmaya çalışırken pat diye eli böğründe kalakalıyor.

En çok şuna üzülüyorum: Bu ülkede namusuyla iş yapmaya çalışan insanlar DA var.

Kimi kereste ticareti yapmaya çalışıyor, kimi kitap yazıp satmaya çalışıyor, kimi 6 odalı minicik bir butik otel işletmeye çalışıyor, kimi bir büfe açmış tost satmaya çalışıyor, kimi muhafazakâr kadınlar için spor salonu açmış müşteri bulmaya çalışıyor, kimi dünyanın yatırımını yapmış diyet yemekleri yapıp satmaya çalışıyor kimi insanları gezdirmeye çalışıyor…

Fatura kesen, vergi veren küçük esnaftan söz ediyorum. Siyasi görüşlerinin zerre kadar önemi yok. Gece gündüz demeden, evimde bekleyenim var demeden çalışan, çektikleri banka kredilerini gıdım gıdım ödemeye çalışan insanlardan söz ediyorum.

Sen ben o yani… Cemaatle partiyle işi olmayan dindar insanlar da aynı durumda cemaatle partiyle ilgisi olmayan laikler de…

Marangozum aradı geçen gün, uzun uzun dertleştik. “Anlamadım ben” diyor, “geçen sene iş bolluğundan bunalıyordum, bu sene iş yokluğundan. Kimse ev yaptırmıyor. Yaptıran da parasını vermiyor”

Otelci dostlarımla konuşuyorum “berbat bir sene geçirdik. Millet gezmeyi bıraktı” diyor.

Delilik! Yemin ediyorum delilik. Varlık içinde birbirlerini yiyen karı kocalar gibiyiz…

Bir seçimin olup bitmesini hiç bu kadar istememiştim galiba.. Sonuna yaklaştığımıza çok mutluyum.

DİĞER YENİ YAZILAR