Hayırlı olsun!

Haberin Devamı

Seçim öncesi ne güzel bir manevra! Çocuğu üniversite eğitimi için başka şehirde olan muhafazakar aileler şimdi pek mutludur tahminimce.

Kızlarının “namusu” Başbakanlık düzeyinde korunuyor düşünsenize!

Ve bu o kadar “tabu” bir konu ki biri kalkıp “size ne ya! Ben kızımın kızlı erkekli yaşamasını istiyorum. Delirdiniz mi siz?” dese..

“Hafif meşrep” analıktan başlarlar “godoş” babalığa kadar götürürler. Sen özgürlük savunucusu olmaya çalışırken, “kızını satan ana/baba” manşetiyle kendini bir sitede görüverirsin.

Zaten bu yazıyı yazarken tam da öyle bir diyalog oldu başbakan ile bir gazeteci arasında: “Kişinin müstakil özel evlerinde bir kız ile bir erkeğin aynı evde kalması ne denli uygun olabilir? Eğer siz kızınızla ilgili böyle bir şeyi uygun buluyorsanız, size hayırlı olsun.”

Ne demek “hayırlı olsun”? Şu demek: “Ben sizin hakkınızda iyi şeyler düşünmüyorum. Allah bildiği gibi yapsın”
“Hayırlı işler Selami” diye bir laf vardı benim gençliğimde. Biri biriyle flört ederken, oldu da kıza bir çay ısmarlamayı başarmışsa sevimsiz arkadaşları yanlarından geçerken böyle derdi.

Recep Tayyip Erdoğan neymiş bu “evler” onu da açıklamıyor! Ne oluyormuş oralarda bilmiyoruz!

Kızlar uyuşturucu müptelası yapılıp fuhşa mı zorlanıyor? Porno mu çekiliyor? Şiddet mi uygulanıyor? Korkunç deneyler mi yapılıyor?

Bir kadın ve bir erkek öğrenci beraber ev tutmuş diye mi bütün bu tantana?

Bu kadar ZIRVA bir şey mi başbakanın derdi? Bu mu ülke gündemi?

Türkiye’de küçük kızlar mevsimlik işçi olarak oradan oraya sürükleniyor, küçük yaşlarında günde 18 saat çalışıyor, hayatlarında adam gibi bir kap yemek yiyemiyor, evin kölesi olarak her işi görüyor, okuma yazma öğrenecek kadar bile okula gitmiyor, kimlikleri çıkartılmıyor, aşı olmuyor, tedavi olmuyor, sonra 12 yaşına gelince KÖLE gibi parayla satılıyor. BUNUN bir sakıncası yok da öğrenciler yurtsuzluktan veya canları öyle istediği için aynı evde kalıyor büyük mesele öyle mi?

O kızlar gittikleri yerde KÖLE hizmeti görürken aynı zamanda öldüresiye dayak yiyor, en az on çocuk doğuruyor, sonra sudan bir sebeple öldürülüyor, cenazesi bile kaldırılmıyor BUNUN bir sakıncası yok da öğrenciler yurtsuzluktan veya canları öyle istediği için aynı evde kalıyor büyük mesele öyle mi?

Küçük kızlara milli eğitim müdüründen polisine kadar ne kadar evli barklı işinde gücünde ne kadar adam varsa tecavüz ediyor sonra mahkemede “biz para karşılığı beraber olduk” diyor, hakim de “kızın rızası vardı” diyor, adamlar serbest kalıyor, kızlar da hayatlarına bir paçavra olarak devam ediyor BUNUN hiç önemi yok da öğrenciler yurtsuzluktan veya canları öyle istediği için aynı evde kalıyor büyük mesele öyle mi?

Kıza amcaoğlu tecavüz ediyor, kız “kirlendi” diye öldürüyorlar, önemi yok. Kız kaçıyor, devlet koruyamıyor, önemi yok. Devlet Yurtlarında terk edilen çocukların önemli bir bölümü suça ve fuhşa karışıyor, önemi yok.
Kadınlarının yüzde 41 nokta 9’u fiziksel ve CİNSEL şiddete uğruyor, önemi yok. Bu kadınların sığınacakları yerler son derece kısıtılı ve kötü durumda, önemi yok...

Ama ülkemin en önemli şeyi öğrencilerin yurtsuzluktan veya canları öyle istediği için aynı evde kalması öyle mi?
Hayırlı olsun hakikaten...

DİĞER YENİ YAZILAR