Ali ile Ramazan tiyatro sahnesinde

Haberin Devamı

Perihan Mağden’in insanın yüreğini dağlayan sarsıcı romanı “Ali ile Ramazan”ı film olarak göreceğimi düşünürdüm de tiyatro olarak göreceğimi düşünmezdim.

Önkoşul şu: Kitabı okumuş olmak lazım. Aksi taktirde oyundan lezzet almak imkansız demeyeyim ama lezzetti yarım kalır diyeyim. Zira oyun bire bir uyarlama değil.

Hatırlarsanız “Ali ile Ramazan”, Perihan Mağden’in gazetedeki küçük bir haberden yola çıkarak yazdığı birbirlerini yetimhanede bulmuş ve aşık olmuş iki gencin içler acısı hikayesi. Her şey o kadar kirli, o kadar çirkin, o kadar yoksul, o kadar kimsesiz o kadar şiddetli, mütecaviz, keskin, zalim ve merhametsiz ki hikayedeki tek “temiz” şey onların birbirlerine duydukları aşktı.

“Studio 4 İstanbul” bir deneme yapmış. Ali ile Ramazan’ı senaryolaştırıp sahneye taşımamış. Onun yerine içinde Ali ve Ramazan’ın da olduğu yeni bir öykü yazmış. Başka bir sosyoekonomik sınıftan genç (ama yeni “açılmış”) bir “gay”in gözünden, Rüzgar’ın yorumundan Ali ile Ramazan olmuş... Farklı katmanlar iç içe geçmiş, romandan yola çıkarak bir belgesel/okul ödevi hazırlanmış, ders notları çıkmış, aynı kedersiz son ne yazık ki Rüzgar’ı da bulmuş.

Oyuncular çok başarılı. Bilhassa tiner bağımlısı Ali’yi oynayan Nadir Sönmez o kadar başarılıydı ki bana bir ara sokaktan bulunmuş bir tinerci gibi geldi. Zaman zaman tempo düşüyorsa da (belki de kasıtlıdır) reji de gayet başarılı. Dekor olarak kullanılan binlerce alışveriş torbası aynı zamanda zekice bir simge olmuş. Kimi zaman paranın yerine geçmiş, kimi zaman tiner çaputunun kimi zaman adisyonun... Çöp torbalarının üzerine barkovizyon yansıtmak da çok iyi bir fikir olmuş.

Eleştirmek de mümkün elbette. Profesör çok mu uzatıyordu, her “gay”i illa ki acılı bir ölüm mü beklemekteydi, Rüzgar ve annesinin muhabbetleri çok mu klişeydi, romandaki büyük aşkı, büyük ıstırabı hatta onları geçtim hikaye örgüsünü anlamak mümkün olmuş muydu, salon aşırı sıcak mıydı... Böyle böyle gider...

Ancak yine de izlenmeye kesinlikle değer bir oyun. Yine de değdim gibi kitabı öncesinde okumak şartıyla...

“Ali ile Ramazan” yılbaşına kadar her pazartesi 20:30 Garajistanbul’da.

DİĞER YENİ YAZILAR