Canan Karatay’la uykuda zayıflamak

Haberin Devamı

Sevimli simitçim Ali Bey ile son beş aydır kurduğum seviyeli ilişkime ne yazık ki bir son vermek zorundayım. Her sabah saat onda düzenli olarak aldığım tek simidimden vazgeçmek durumundayım.

Zira tartıda “57.2” diye hiç de iç acıcı olmayan bir şey gördüm. Hatırlatırım boyum sadece ve sadece 157. Bu boya bu kilo, 40’ı zorlayan 38 beden demek.

Tartıdan iner inmez kütüphaneme koşup sağlıklı beslenme/diyet/yeni yaşam/mutluluknahahemenşuracığınızda kitaplarının bulunduğu rafın önüne dikildim.

O mu şu mu derken elime Karatay Diyeti kitabını aldım ve daha ilk cümleyle Profesör Doktor Canan Efendigil Karatay’a teslim olmaya karar verdim.

Sihirli teklif şuydu: Sabah kahvaltısında iki adet yumurta!

İşte budur! Bundan sonra “bütün gün amuda kalkıp dolaşacaksınız” dese kabul ederim.

Yıllardır yapsam mı yapmasam mı diye düşündüğüm, yaptığım zaman suçluluk duyduğum, etrafımdakilerin “çık çık çık”larına “oha!”larına maruz kaldığım hareket SERBEST! Hatta teşvik ediliyor!

Tek sorun özgür dolaşan tavukların yumurtalarından iki adet olacakmış!

İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Arnavutköy mahallesi sınırlarında özgür dolaşan tavuk bulma ihtimalim nedir sizce?

***


Kendimi bir de meraklı sanırdım. Memlekette “özgür tavuk” diye bir şey çıkmış.

Gugılladım (yani google arama motoruyla internette aradım) ve onlarca marka “serbest dolaşan tavuk yumurtası” buldum iyi mi!

İyi tabii. Tek sorun: Umarım bizi keklemiyorlar.

Bu günlük “hapis tavuk” yumurtasıyla idare edelim dedim ve hemen koşu bandıma çıktım. Zira hareket şart!

Çok güzel fakat koşu bandım aynı fikirde değildi. 4 yıldır evden eve taşınan ve daha çok çamaşır askılığı vazifesi gören koşu bandım asli görevine dönünce su koyuverdi. On dakika içinde bayıldı sonra da bitkisel hayata girdi.

Daha ilk günde bu kadar “engel”... Hoş mu yani?

Hiç önemli değil, mekik, şınavla günün ilk sporunu yaptım.

Bu arada Prof. Dr. Canan Karatay’ın kitabı okumaya devam ettim.

***


Kitaptan aldığım ilk mesaj şu:

Bu şekerin var ya... Allah belasını versin!

Kim icat etmişte yedi ceddi kurusun... O kadar zararlı o kadar zararlı ki 80 maddelik bir liste var, depresyondan cilt kırışıklığına, halsizlikten kansere hatta kısa boya ve miyoba kadar akla gelen gelmeyen her şeyin müsebbibi şekermiş!

Üstelik bal, pekmez ve nar ekşisi de masum değil. Şeker kategorisindeler. Yani aynı zararı onlar da veriyor.

Dahası meyvenin de dozu varmış. Karpuz peynirle zayıflamak hayal yani. Kendin sıksan bile meyve suyu iyi değil. Günde bir adet armut kadar yiyecekmişiz ve katiyen akşam değil.

Zaten 8’den sonra her şey yasak.

Çünkü esas uykuda zayıflıyormuşuz!

***


Leptin diye bir hormon var. Vücudu rahat bırakıp onun salgılanmasına müsaade edersek mucizeler yaratıyor. Leptin hormonu yemeklerden 4-5 saat sonra devreye giriyor. Depolanmış yağları kan şekerine dönüştürüp gerekli enerjiyi sağlıyor. Sabah 02-05 arasında en yüksek düzeyde salgılanıyor.

Fakat nazlı bir hormon. Ortada başka hormon istemiyor. Halbuki bir şeyler yediğimiz sürece insülin ve glukagon hormonları dolaşıyor ortalıkta. Akşam sekizden sonra meyve dahil hiçbir şey yemez isen gece yarısı leptin ortaya çıkıyor ve kalçalarındaki, göbeğindeki yağları yakıyor.

İşte uyurken zayıflama bu... Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın söylediğine göre.

***


“Madem öyle” deyip bu leptin hormonunu dışarıdan vermeye da kalkmışlar. Fakat mesele leptin eksikliği değil, leptine karşı vücudun duyarsızlığıymış. Yani sen dengeni oturtamıyorsan ilave leptin (doğuştan leptin eksikliği çekenler dışında) bir işe yaramıyor.

İşin özeti şu: Şeker, un yok. (Tamam bunu biliyoruz) Protein ve mümkünse çiğ veya az pişmiş sebze var. (Peki bunu da biliyoruz) Ara öğün kesinlikle yok. (Bak bu yeni!) Sekizden sonra da Karatay orucuna girilecek ki uykuda yağ yakımı olsun.

Üç gündür uyguluyorum. Sonucu bildireceğim.

DİĞER YENİ YAZILAR