Selanik yolunda memleketimden çocuk manzaraları

Haberin Devamı

Bir tren dolusu çocukla Sirkeci Gar’ından hareket ettik, güle oynaya Selanik’e ilerliyoruz.. Trakya’nın yeşillikleri içinden geçerken uzun mesafe için en son ne zaman trene binmiştim diye hatıralarımı karıştırıyorum. Neredeyse 20 yıl olmuş.. Yine böyle yataklı bir trendi. Ankara’dan İzmir’e dönüyordum. Nereden param vardı bilmiyorum. O yaşımda olmaması lazımdı. Henüz çalışmıyordum. Fakat biten bir aşk, kazanılamayan bir sınav (ve gelecek planı) nedeniyle Ankara’ya bir ‘grand finale’ yapmam gerekiyordu. 22 yaşında aklıma gelen en tumturaklı final (niye bilmiyorum) trenle ayrılmaktı başkentten..

Gidip kendime bir kompartıman tutmuştum. Yanıma da bir şişe beyaz şarap (muhtemelen en ucuzundan) , birkaç salkım üzüm ve bir adet de sandviç aldım.. Bir de Nazım Hikmet’in ‘Memleketimde İnsan Manzaraları’ kitabını.. Kaçını cilt? Hatırlamıyorum. İçecek, gözyaşı dökecek sonra çakırkeyif olup uyuyacaktım.

Gözyaşları fazla sürmedi. Hatta hiç başlamadı. Nazım’ın dizelerinde kaybolup gitmiştim.

Yolculuk içime fenalıklar gelecek kadar uzun sürmüştü. Tren meğer Eskişehir üzerinden gidiyormuş. İzmir’e gidilebilecek en uzun yol buymuş meğer. Demirağlarla öremediğimiz memleketimde. Tek yararı: kitabı hatmetmiştim.


***


İşte şimdi yine bir trendeyim. İstanbul, Ankara, Edirne ve İzmir’den gelen 200 çocukla Turkcell’in ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğiyle gerçekleştirilen “Gönül Köprüsü” Projesiyle Selanik’e gidiyoruz.

Selanik seyahati “Gönül Köprüsü Projesi”nin ilk yurtdışı açılımı. 3 yıldır devam eden bir program. Şimdiye kadar 130 bin çocuk Gönül Projesi gezilerine katılmış. Selanik galiba en heyecanlısı. Beraberimizde Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv bile var!

Sirkeci Garı’ndan akşam 8’de yola çıktık. Gara çocukların anne babaları da gelmiş. Kimi göz yaşları içinde, kimi gülücüklerle uğurluyor kuzucuğunu.. Devir amma değişti diyorum. Ben o yaşlardayken annem hayatta bırakmazdı beni diye düşünüyorum.. Zaten bırakacağı bir durum da yoktu. Darbe sonrası kim nereye kıpırdıyor? ‘Yurtdışına öğrenci gezisi’ ancak Amerikan filmlerinde duyduğumuz bir şeydi..

Hem zaten o zamanlar memleketin dört bir yanı “düşmanla” çevriliydi! Sağ tarafta komünist büyük “düşman”, sol tarafta “denize döktüğümüz ve intikam almak için yanıp tutuştuğunu (sandığımız)” küçük düşman.. Ne kadar kavruk bir çocukluk geçirdi bir kuşak.. Ve ne kadar yalnız ve nefret ve korku dolu.. 12 Eylülcüleri hüzünlü kavruk çocuklar yarattıkları için de yargılayabilir miyiz rica etsem?


***


Akşam yemeğinden sonra trende dolaşıyoruz. Memleketimden çocuk manzaraları görmek istiyorum! En şenlikli vagon açık ara İzmir vagonu! İki üç saatte vagonu parti ortamına çevirmeyi başarmışlar. Oğlanlar kızlara sataşıyor, kızların güzel ve alımlı olanları güya sinirli sinirli cevap veriyor, havalı olmayanları ise tatlı tatlı dalga geçiyor. (Her zaman demişimdir. Fazla güzel kızlar asla eğlenceli olmaz. Ne varsa az güzellerde ve ‘çikin’lerde vardır..) İki dakikada kaynaşıyorum vagondaki çocuklarla. Alsancak, Karşıyaka muhabbetiyle başlıyoruz, Çeşme’den devam edip en iyi dondurmadan çıkıyoruz..

Bu arada dikkatimi çekiyor, en çok diş telli çocuk da İzmir vagonunda. Bu bir tesadüf olabilir mi? Neredeyse dörtte biri telli! Diş estetiğine en çok önem verenler İzmirliler mi?

Sonra Ankara vagonuna geçiyorum.. Buradaki çocuklar sanki daha bir sakin, daha çekingen. Bakıyorum diş telleri yok oldu birden. Soruyorum: Mamak’tan geliyorlarmış. Diş estetiği son öncelik.

Bir kenarda Nurullah çocuğu görüyorum. Gözümün içine hiç bakmadan cevap veriyor sorularıma. Esasen Ankaralı değilmiş. Patnosluymuş. 6 kardeşin üçüncüsü. Daha iyi okusun diye amcasının yanına yollamışlar. Bundan evvelki seyahatleri sadece Patnos Ankara arası. Bu ilk başka istikamet. Heyecanı gözünden okunuyor. İfade edemiyor sadece..

Neresi daha güzel diyorum, Mamak mı Patnos mu? Gözleri parlayarak “Patnos!” diyor.. Kürt müsünüz diyorum.. Başıyla evet diyor. Kürtçe biliyor musun diyorum. Yine başıyla belli belirsiz evet diyor. Unutma o dili diyorum, ileride çok işine yarayacak diyorum, ilk o zaman gülümsüyor. Yok diyor. Unutmam..

Alsancaklı, Patnoslu, Mamaklı, Leventli.. Memleketimden çocuk manzaralarını izleye izleye devam ediyoruz..

DİĞER YENİ YAZILAR