Selin harap ettiği Nesin Vakfı yardım bekliyor

Haberin Devamı

Çatalca’daki Nesin Vakfı selin altında kalan yerlerden oldu yazık ki. Fotoğrafları görünce gözümden yaşlar geldi. Kimsesiz çocuklar için yayılmış o cennet perişan olmuş. Ben sözü Ali Nesin’e bırakıyorum.

***


Sevgili Dostlar,

Kötümserliğe kapılmaca yok.

Hayat bir mücadeledir. Bu sel felaketini de bu mücadelenin bir parçası olarak değerlendirip eski günlerimize dönmek için canla basla, aşkla şevkle çalışacağız. Eskisinden daha da güzel bir vakıf yapacağız.

Yarın çok daha kötü bir sel felaketi bekleniyormuş. Nasıl mümkünse!

Elimizden geldiğince hazırlanıyoruz.

Küçük çocuklarımızı anneleriyle birlikte İstanbul’daki evlerimize

yolladık. Vakıf’ta sadece eli iş tutan gençler kaldı.Görmeden anlaşılmaz ama felaketin boyutlarını anlatmaya çalışayım.

Şu anda çamurdan bir vakfımız var desem abartmış olmam.

Bodrum kat baştan aşağı, giriş katı bir buçuk metre kadar su altında kaldı.

Bahçedeki su düne kadar boyu aşıyordu.

Şimdi suyu gitti diz boyu balçığı kaldı. Çizmeyi bırakmadan ayağınızı balçıktan kurtarmanız zor. Selin sürükledikleri meyve ağaçlarının arasına takılmış, ağaçları eğmiş, kocaman bir bariyer oluşturmuş. O yemyeşil bahçeden geriye eser kalmadı. Çoluk çocuk hep birlikte o kadar da çok emek vermiştik ki...

Hayvanlarımıza yem için ektiğimiz onlarca dönüm tarla bataklığa döndü.

Seralarımız kim bilir nerelerdeler.

Komşu haradaki onlarca at boğuldu. Muhteşem atlardı. Hep birlikte koşmaya başladıklarında zemini zangır zangır titretirlerdi.

Çocuklarımız, o atları küçücük boylarıyla çitin üstünden uzanarak, bahçeden kopardıkları tutam tutam çimlerle beslerlerdi.

Tiyatro salonumuz tanınmaz halde. Şu anda içine bile girilemiyor.

Mutfağımız kullanılmaz durumda, içine zor giriliyor.

Çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, kurutma makinesi, buzdolapları, fırınlar, soğutma depoları, kalorifer kazanı... Medeniyet namına ne varsa yok oldu.

Et stokumuz perişan. Kokuşmadan gömmek gerekiyor. Ama nereye? Her yer balçık.

Su, elektrik, telefon, internet kesik elbet.

“Dereboyu”ndaki evime uzun süre ulaşamadık. Aziz Nesin’in en önemli notları oradaydı. Sel, ağaç kütüğünden karavana kadar, ne bulmuşsa önüne katmış tüm şiddetiyle akıyordu. Neyse ki ev yıkılmadı ve notlara bir şey olmadı. Mucize diyesim geliyor.

Kullanılmaz hale gelen koltuk, kanepe, yatak yorgandan ya da tamamen suya gömülen elbise depolarımızdan söz etmiyorum bile.

Bitirmek üzere olduğumuz “Sanatçı Evi” perişan. Yeni bastan yapacağız.

Kitap depolarındaki on binlerce liralık Aziz Nesin kitabı mahvoldu.

Aziz Nesin’in yıllarca biriktirdiği gazete koleksiyonunun büyük bir

kısmını ciltletmiştik. Büyük ölçüde parasızlıktan ama bir miktar da

ihmalkarlıktan ciltletemediğimiz binlerce gazete hamur oldu. 1976’nin “Politika” gazetelerini gördüm. İçim acıdı.

Mezunlar dahil bütün büyük çocuklarımız vakfa geldiler. El birliğiyle

vakfı temizlemeye çalışıyorlar.

Felaketin boyutunu anlamak için görmek, yaşamak lazım.

İki tesellimiz var:

1) Hiçbirimize bir şey olmadı.

2) Aziz Nesin’in bütün arşivi kurtarıldı. Çocuklarımızın ilk aklına bu notlar gelmiş. 3000 dolayında dosya... İnanılmaz bir sürat ve imrenilecek bir işbirliğiyle çocuklar bütün dosyaları su basmadan kütüphaneden ikinci kata çıkarmışlar.

Sevgili Dostlar,

Nesin Vakfı’nın ana binasını depreme karşı güçlendirmek gerekiyordu. Bu sel felaketiyle birlikte binanın zemini daha da zayıflamıştır. Binayı güçlendirmenin maliyeti 350-400 bin lira arasında. Sel felaketi dolayısıyla zararımızın da (insan gücünü saymazsak) 250 bin TL dolayında olduğunu sanıyorum. Bizim boyumuzu fersah fersah aşan meblağlar bunlar.

En zor zamanlarımızda hep yanımızda olan sizlerden bütçenize göre bir katkı bekliyoruz.

İnternetten bağış için:

https://secure.cs.bilgi.edu.tr/nesinvakfi/bagis.php.

Veya havale için banka hesap numaraları için www.nesinvakfi.org adresine girin.

Çok teşekkürler. Sizlere ve geleceğe inancımız sonsuz.
Ali Nesin

DİĞER YENİ YAZILAR