Manyağı tanımak kolay, mesele hoşgörmemek

Haberin Devamı

Dün VATAN’da Mine’nin Emre Konuk ile yaptığı röportajı okudum büyük bir dikkatle. Emre Konuk, Cem-Münevver cinayetinden yola çıkarak aile kurumunun güçlenmesi gerektiğinden söz etmiş. Uzak durulması gereken insanlar listesi vermiş vs.

İtiraz edilir maddeler değil. Ve lakin bu toplumun büyük bir bölümünün hâlâ görücü usulü evlendiğini düşünürsek bu söylenenler çok az insanı ilgilendiriyor demektir.

Hâlâ annelerin, halaların, komşu teyzelerin çöpçatanlığıyla yürüyor bu işler. Kimi düğüne kadar birbirini hiç tanımadan kimi de nişanlanıp öyle tanımaya çalışarak. Elbette ki ailelerin gözetiminde ve sınırlaması dahilinde. Sözün veya nişanın atılması da büyük rezalet olduğu için karşı taraf hepten delinin, manyağın teki değilse sonuç büyük bir ihtimalle evlilik oluyor.

“Hepten delinin manyağın teki değilse” dedim ama aslında bundan da şüpheliyim.

Emre Konuk bizi manyaklardan uzak tutmaya çalışmış, liste vermiş iyi güzel ama bu toplumun esas kusuru da zaten budur: Farklılıklara çok az tahammülü olan bu toplumun öte yandan manyaklara ve delilere karşı da müthiş bir hoşgörüsü vardır. Bütün meselenin “evli olmamak” olduğu düşünülür ve komşunun söz konusu manyak oğlunun evlenince düzeleceğine dair müthiş bir fikir birliği vardır!

Hayatta evlenmemesi, çoluk çocuk sahibi olmaması gereken adamlara illa ki bir kız bulunur bu ülkede. Daha doğrusu bir kız “feda” edilir.

Katiller, hırsızlar, kumarbazlar, alkolikler, dolandırıcılar, ileri düzey asabiler, pasaklılar, temizlik hastaları, paranoyaklar, şizofrenler, psikozlar, mendeburlar, sevimsizler, merhametsizler, kavgacılar, sevgisizler, tek kelime etmezler, tek gün gülmezler, megalomanlar, mitomanlar, sorumsuzlar, işsizler, güçsüzler ve bir iş güç sahibi olma ihtimali olmayan adamlar... Bakıyorsun hepsi EVLİ! Evlenirse düzelir mekanizması tıkır tıkır çalışmış.

İddia ediyorum bu ülkede insanlar birbirlerini tanıyarak evlenebilseydi nüfusun yarısı bekar kalırdı! Ve bu da çok iyi olurdu. Manyağın manyak oğlu veya kızı olmaz, gen aktarımı durur, nesil de temizlenirdi.

Daha önemlisi insanlar birbirlerine kendilerini beğendirmek zorunda olsaydı bu kadar çok manyağımız, bu kadar çok cahilimiz de olmazdı. Kendisini beğendirmek için kendini ehlileştirir ve belki de geliştirirdi. Ne yaparsam yapayım, anam babam bana nasılsa bir kız bulur denilirse eh işte o zaman asabiden, manyaktan, karısını, çoluğunu çocuğunu dövenden, iki de bir cinnet geçirip bütün ailesini doğrayandan geçilmez.

Demek istediğim manyağı tanımak kolay. Mesele manyağın hoş görülmemesi gerektiğini bu topluma inandırmak. Evlenince kimse düzelmiyor. Düzelmediği gibi bir başka insanın ve doğan çocukların hayatı da kayıyor.

*****



İSİMLER BU KADAR BENZEMESİN KARDEŞİM!


Nasıl bir dil, nasıl bir kalem, nasıl bir klavye sürçmesidir inanılır gibi değil! Dün, Müslüm Gürses yazacakken gitmiş Müslüm Gündüz yazmışım! Hayır Gündüz olan albüm falan çıkarmadı. Albüm çıkartan elbette ki Gürses. Gündüz ismi 28 Şubat sürecinin pis bir artığı olarak beynimin bir köşesinde kalmış. Yaptığım hatadan dolayı özür dilerim.


DİĞER YENİ YAZILAR