Eurovizyon ve Hadise notları

Haberin Devamı

Moskova

Bir uçak dolusu gazeteci ve talihli ile beraber Moskova’dayız. Ne için? Pek tabii Örovizyon için. Veya Eurovision. Bu kadar yıldır bu şarkı yarışmasına katılıyoruz hala nasıl yazacağımıza dair bir fikir birliğine varamadık. Eurovizyon şeklinde yazanlar bile gördüm. Komple hibrit.

Moskova, Türkiye’nin aksine tekrar soğuk hava dalgasına girmiş durumda. Gündüz 12, gece 7 derece. Sabah (veya gece) belli ki yağmış, yerler ıslak. Hava da hâlâ kapalı zaten. Çok arada güneş hafiften yüzünü gösteriyor.

Ruslar, geç dahil olmanın acısını çıkartırcasına Eurovision’a fena halde sarılmış durumda. Otobüslerin üzerinde falan yazmışlar kocaman kocaman. Bundan 20-25 yıl önce izlerken bile sıkıldığımız bir yarışmanın 2009 yılında yeniden muteber olması inanılır gibi değil. Buna Bülent Özveren’in bile şaştığına eminim.

Öğleden sonra Hadise ile buluştuk. Onlarca prova arasında yarım saat bir vakit bulup gelebildi. Pasta börek eşliğinde bir basın toplantısı yaptık. (O sadece bir dilim kivi yedi. Pastaları biz obur ve şişman gazeteciler götürdü)

Kimse boşuna umutlanmasın kıyafet de aynı olacak, dekor da, koreografi de. Zira kural buymuş. İlk elemede nasıl oluyorsa esas yarışmada da öyle oluyormuş. Fakat tek fark yönetmen değişmiş. Zira elemede hiç kimse memnun kalmamış adamdan, yollamışlar.

Türkiye’de yazılanları çizilenleri pek okumamaya çalışmış ama menajeri ufak ufak çıtlatmış.

“Saygı duyuyorum ama bazılarını iyi niyetli olmadığını düşünüyorum” dedi. “Moralim ise inanın hiç bozulmadı. Ben kıyafetimden de şovumdan da eminim. Yönetmen kötüydü, istediğimiz detayların hiçbirini vermedi, o da şimdi değişti zaten”.

“Yedigün”ün Yedigün Genç Yetenekler yarışmasında tam 17 bin mesaj gelmiş Hadise’ye. Hepsi çılgınca destekliyorlar.

Moskova’ya erkek kardeşiyle kız kardeşi gelmiş destek olmaya. Basının ilgisinden memnun ama Belçika’da yaşayan ailesinin şu sıralarda Türk basının markajında olmasından şikayetçi biraz: “Annemle babamı izliyorlar sürekli. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Her sokağa çıktıklarında flaşlar patlıyor. Ben özelimi basınla paylaşmak istemiyorum halbuki” diyor. Bu ne yazık ki pek mümkün değil Hadiseciğim. Pek yakında çıkar ilkokul karnelerin, fotoların ortaya.

Sonra çok komik bir şey yaptık. Sırayla hepimiz Hadise’yi birer nazar boncuğu taktık. Mutlu Halasından ise geline bir adet uğur böceği takıldı.

Özetle: Hadise, dört gün önce yüzünde çıkmış olan bütün çıban ve yaralarından kurtulmuş olarak bomba gibi sahneye çıkacak bu gece.

Bakalım ne olacak.


***



Türkiye’de dans edip şarkı söyleyebilen geri vokal yok

Basın toplantısında öğrendiğimiz en acayip şey şu oldu. Türkiye’de hem sıkı dans edebilecek hem de iyi şarkı söyleyebilecek geri vokal bulunmuyormuş! Nasıl oluyor bu anlaşılır gibi değil. 70 milyonluk ülkeye bak! Bu yüzden Eurovision 2009 şovunu tasarlayan Ricardo Overman ile karar verip arkasında dans edip şarkı söyleyen kızları Hollanda’dan, erkeği ise Belçika’dan getirtmişler. İyi ki şarkıyı Türkçe söylemiyor. Rezaleti düşünebiliyor musunuz?


***



170 boy, 52 kilo. Neresi şişman? Suçlu: LCD

Yok kızın bacakları kalınlaşmış da, yok feci kilo almış da, yok işte beslenmesine dikkat etmeyince böyle olurmuş da... Hepsi palavra! Gözümüzle gördük. İncecik kız. Bir yetmiş boy, 52 kilo. Bu beden kitle endeksiyle kim ama kim şişman olabilir soruyorum. Rüya gibi bir oran. Sahip olmak için servet veririm servet! Peki bu kadar düzgün bir vücudu olan bir kız nasıl olur da Türk otoritelemeleri tarafından “şişman” bulunur?

İki olasılık var:

Bir: Bu zayıflık meselesine artık ruh hastalığı düzeyinde bakılmaya başlandı. Zayıflar normal, normal insanlar şişman, hakikaten şişmanlar ise

Veya,

İki: LCD ekranlar yüzünden. Zira bildiğiniz gibi bu yeni televizyonlar görüntüyü acayip yayıyor, bizdeki yayın henüz o ekranlara uygun değil, o yüzden herkes en az 20 kilo şişman görünüyor. Fashion TV’deki modeller bile lömbür lümbür. Ben çok şükür yeterince zengin olmadığım için yarışmayı bildiğiniz tüplü televizyon ile seyretmiştim, kız şişman falan değildi. Demek ki LCD’den bakıp ahkam kesmemek gerekiyor.

DİĞER YENİ YAZILAR