Ülkemizde söndürülmeyen yangınlar da mı var?

Haberin Devamı

Orman yangınları konusunda bildiğiniz gibi hassasım. Herkesin “vatanseverlik”le ilgili farklı yaklaşımları var, benimki de bu kardeşim. Ülkemin ormanlarının yok olması/edilmesi beni her şeyden daha çok ilgilendiriyor. Ormanlar yanarken Ergenekon varmış, darbe olacakmış, AKP kapatılacakmış hiç ama hiç ilgilendirmiyor beni.
Veya şöyle söyleyeyim: Ülkemin çağdaş, demokratik, barış içinde bir arada yaşamayı bilen bir ülke olması konusunda umudumu o kadar yitirdim ki bari ormanlarımız kalsın demekteyim. “Panter Emel” den sonra diyelim karşınızda artık “Sincap Mutlu” var..

***


Şirince’deki orman yangını sırasında oradaydım ve hatırlarsanız yangın söndürme helikopter pilotları için “gerçek kahraman onlardır” diye yazmıştım.
Şirince yangınında bizzat görevli pilot Fikri Bulanık çok dokunaklı bir mektup yazmış.
“O gece, ben de yattığımda göz yaşlarımı tutamadım. Sokaklarında yürüyüp, tarih kokan evlerin birinde o güzel kokulu şaraplarını zevkle yudumladığım Şirince’nin tepeleri alev ve dumanlar içinde... Buna benzer çok yangın gördüm, fakat bu bir başkaydı... O cehennemin içini gördüm, içini kokladım, içini avuçladım... Yirmi dakika boyunca, hemen her noktadan bulduğum, her bir seferde iki buçuk ton suyu alevlere boca ettim... Çok hızlıydım, acele ediyordum, en yakın yerden su taşıyordum ama nafile... Büyükçe bir mangalı sadece tükürerek söndürmek gibi bir şey... Diğerleri gelinceye kadar tek başına uçan o zavallı helikopterin pilotuydum ben...
Üç gün sonra İzmir-Menderes yangınında da uçtum...
Bu nasıl bir görevdir bilir misiniz? Sabah saat dörtte başlayıp gece dokuza kadar, sadece yakıt için indiğimiz, alelacele ekmek arası köfte yiyerek, uçuş esnasında da kan gibi olmuş suyumuzu içerek yaptığımız ulvi bir görev...
İşte yazınızda bizleri düşünüp gerçek kahraman sıfatıyla hitap ettiğiniz için şimdi de ben göz yaşlarıma boğuldum...
Orada, aşağıda koşuşturan herkesi gördüm. Yangın havuzuna su taşıyan vatandaşları, itfaiye araçlarını, canla başla çalışan herkesi... Onlara bakınca daha da hızlandım, daha bir şevkle uçtum...
Hep birlikte üzerimize düşeni yaptık. Ben de sizlere, yerdekilere minnettarım. Müteşekkirim. Söylenecek, anlatılacak, paylaşılacak çok şey var bu yangında... Umarım yeniden Şirince de, şirin bir yerde, bu acı hatırayı yad ederiz. Allah daha büyük felaket ve belalardan milletimizi korusun... Fikri BULANIK, Ticari Havayolu Pilotu, Uçak/Helikopter Genel ve Teknik Havacılık Danışmanı”

***


Fikri Bey gibi güzel insanların yaşadığı bir ülkemiz var.
Bu mektubu özellikle yayınladım, çünkü bir yanda (yani ülkenin batısında) canlar tehlikeye atılarak orman yangınıyla mücadele edilirken öbür yanda (yani ülkenin güney doğusunda) çok ama çok acayip şeyler olduğuna dair haberler geliyor.
Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Üzümlü köyü ormanları tam BİR haftadır yanıyormuş ve “askeri operasyon” gerekçesiyle kimse müdahale etmiyormuş/edemiyormuş. Yangın göz göre göre yayıldıkça yayılıyormuş.
Haberi okurken içim parçalandı zira ülkemin doğusu batısı diye ayrım yapanlardan değilim. Üstelik oralara da gitmiş biriyim.
Haberi tek bir yerde gördüm. Teyit edemedim. Zira bildiğiniz gibi “oralarla” ilgili bu tip haberleri bizim taraflarda görmek imkansızdır. Yalan da olsa gerçek de olsa gelmez oğlu gelmezdir o haberler.
Bu haberin gerçek olmadığını, ormanların yanmadığını, yandıysa bile aynı burada olduğu gibi canla başla söndürülmeye çalışıldığını oralardan biri söylese bana nasıl mutlu olurum anlatamam.
Yetkililere ve yetkisizlere soruyorum: Bu haber gerçek midir?

DİĞER YENİ YAZILAR